ONURSAL ADIGÜZEL (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Uzun bir aradan sonra toplandık. Öncelikle, tabii Selina Doğan'a ve Kasım Bey'e bu toplantıyı organize ettikleri için, sizlere de sunumlarınız için teşekkür ederim.

Birkaç sorum olacak hızlıca, zamanımızın daraldığını biliyorum. Biri, Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu 15 Ağustosta bir açıklama yaptı. Biz uzun zamandır bu mülteci meselesinin bir pazarlık kıskacının içine sıkışıp kaldığını söylüyoruz ve insan odaklı olmaktan çıkıp sadece işte "Biz size para verelim, siz gereğini yapın." ya da işte "Vize muafiyetlerinde biz de 72 kritere karşılık mültecileri ön plana sunalım." gibi bir sürece dönüşüyor ve bu bizi tedirgin ediyor bazı noktalarıyla.

Diğer taraftan, Sayın Müsteşar bazı konulara değindi. Biz de tabii ki Avrupa Birliği sürecini çok önemsiyoruz çünkü o demokratik anlamda olacak gelişmeler noktasında ve 15 Temmuzda tabii çok vahim bir olay yaşadık -buradan tekrar kınıyorum- bunun sonrasında da muhalefetin ve ortak aklın ne kadar önemli olduğunu da hepimiz gördük. Defalarca, Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nda da, GRECO kurallarında da, bütün çalışmalarda biz aslında diğer muhalefet partileriyle birlikte sorunları anlatmıştık yani bunların hem uygulama noktasında hem de doğruya ulaşma noktasında eksikler yaratacağını defalarca anlatmıştık ama ne yazık ki o ortak aklı bir türlü kuramadık; umarım, yeni süreç bunun geride bırakılmasını ve hep birlikte daha olumlu adımlar atılmasına sebep olur.

Diğer taraftan, spesifik bir olay var; Jean Monnet Bursu. Birçok öğrenci arkadaşımızın -bana ve sizlere de eminim ulaşmıştır- şöyle bir sıkıntıları var: Tabii ki 2016-2017 yılında bu burs iptal edilmiş ama bunun çok önemli bir süreci var. Sadece "Bursa başvurduk, kabul edildi." değil; bunun şartları var. Öğrenciler defalarca sınavlara girmeye çalıştı, dil sınavlarını geçmeye çalıştılar. Bununla birlikte, bunlar da yetmiyor, Avrupa'dan en 2 tane okuldan kabul almaları gerekiyordu. Hepsinin hayalleri vardı, yurt dışında master yapabilme hayalleri varken bir anda, çok yeni bir kararla 5 Ağustosta denildi ki bu öğrencilere: "Biz bu bursu bu senelik iptal ettik. Doğru olacağını düşünmüyoruz, siz de başınızın çaresine bakın." Bence, biz -tabii ki öz güvenimiz yüksek- doğru adayları seçebiliriz, eminim bu noktada da. Onun için öğrencileri mağdur etmektense kurulun doğru adımlar atması ve anlayabiliyorum tedirginliğinizi yani yanlış arkadaşların bu burstan yararlanmasından belki çekiniyorsunuz ama bunun önü açılabilir bir şekilde diye düşünüyorum.

Bir de, tekrar biraz önce de soruldu ama tam anlamıyla cevap alamadık. Bu 3 milyar euronun kullanımıyla ilgili olan süreci de bize aydınlatırsanız sevinirim.

Bir de bir nokta daha var son olarak: Çevre Bakanlığıyla ya da diğer bakanlıklarla da ortak işler yapıldığını söylediniz, bu çok önemli. Şimdi aklıma hızlıca geldiği için söylüyorum, mesela 27'nci fasıl olması lazım, çevre faslı. İlerleyen süreçte, şu anki yaptığımız nükleer santraller ya da imara açtığımız tarihî eserler, yeşil alanlar bizim karşımıza sorun olarak çıkmayacak mı? Bugünden bu adımları doğru atmak gerekmez mi? Ya da 2010'da pasaportlarımızı değiştirmiştik, daha gerçekçi bir iş yapsaydık bugün, 2016 yılında yeni bir yükle on yıllık pasaport alanlara "Tekrar pasaport alın." demek zorunda kalmazdık. Biraz daha öngörülü yürümemiz daha faydalı olur diye düşünüyorum.

Teşekkür ederim.