KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, saygıdeğer bürokratlar, değerli basın mensubu meslektaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, üzerinde çok konuşulacak bir tasarı ama öncelikle, tabii, ben de bir kez daha anayasal denetim konusundaki eksikliği vurgulamak istiyorum. Bütçe dışında yeni ve büyük bir fon oluşturulmakta ve bu fon kamu kaynakları aktarılarak oluşturulmakta. Nitekim, bize aktarılan genel gerekçede de bunun devlete ait kaynakların toplandığı bir çeşit havuz olduğu vurgulanmakta. O zaman bunun mutlak surette kullanımı Meclis tarafından yani millet adına Meclis tarafından yani millet tarafından denetlenmesi gerekir ama -az önce arkadaşlarımız da söyledi- tam tersine, bu fonun kullanımının denetlenmesi Meclisin denetimi, kontrolü dışına çıkarılıyor. Bir bağımsız denetimden bahsediliyor ama bu asla anayasal bir denetimin yerini tutmayacaktır. Burada gerekçe olarak sayılan bazı hususlar var; yatırımlarla yüz binlerce kişilik ek istihdam sağlanması, savunma, havacılık, yazılım gibi alanlara proje desteği, sermaye desteği verilmesi, küresel oyuncu olmalarının sağlanması, oto yollar, Kanal İstanbul, üçüncü köprü, havalimanı, nükleer santral gibi büyük altyapı projelerine finansman sağlanması gibi. Bunların hepsi aslında bütçe içinde kalınarak yapılabilecek hususlar. Bütçenin dışına çıkarak, özellikle denetim dışına çıkarak bir fon yaratılmasına gerek var mı, bu tabii Hükûmetin takdiri ama bu yapılacaksa eğer, bizim hep söylediğimiz, uluslararası alanda, diğer ülkelerde nasıl yapılmışsa, nasıl, hangi tedbirler önlemler alınmışsa bunlar alınarak yapılması gerekir.

Bir de sanırım tartışmaya muhtaç olan bir konu da işte yine vurgulanıyor burada, borç artırmadan finansman sağlanacağı. Bunun yani kurulacak olan fonun bütün kaynakları kamu kaynağı olacağı için işte içinde neler olacak? İşsizlik fonu olacak yaklaşık 100 milyar liralık. Benzer şekilde, zorunlu olarak getirilmiş olan bireysel emeklilik sigortalarının kesintileri olacak, düşünülen yaklaşık 100 milyar lira ilk aşamada. Özelleştirme İdaresinin şu andaki gelirleri olacak planlanmış, 50 milyar liradan bahsediliyor. Bunların hepsinin konacağı bir şeyin, yapacağı yatırımların bir şekilde borcu artırmadan finansman sağlanacağını söylemek doğru değil.

Bir uyarıda bulunmak istiyorum, o da aslında ekonomistlerin yaptığı bir uyarı. Buna benzer oluşturulan fonların özellikle yatırımların finansmanından öte bazı şirketlerin kurtarılması için kullanılması hâlinde ekonominin nasıl zarar göreceğine ilişkin örnekler var, bunların başında da Amerika Birleşik Devletleri geliyor. Ekonomistlerin toksik uyarısı yaptığı bir husus. Hiçbir denetime tabi olmayan, nereden geldiği bilinmeyen, devletin oluşturacağı borçlanma araçlarıyla kamunun daha fazla borçlanmasını sağlayan bu fonların yanlış kullanımı noktasında doğacak olan zarar bütün milletin zararı olacak, özellikle yoksul kesimlerin zararı olacak. Bu yüzden, öncelikle tabii ki bu denetim hususunu çözmemiz gerekiyor. Şu anda Anayasa'ya aykırılığını herkes söyledi. Ben hukukçu değilim ama bütün bu konuda görüş bildirenlerin hepsi aynı fikir üzerinde uzlaşıyor. Bu konunun yeniden ele alınması lazım. Bir kez daha, bunun, kaleme alınırken uluslararası standartlar neyse -bu ulusal varlık fonlarına ilişkin bağlı oldukları standartlar var- onlara uygun düzenlenip getirilmesinde ve öncelikle bu denetim hususunun... Çünkü bizler, Meclis millet adına çalışıyoruz, millet adına denetim yapılması lazım, burada da bahsettiğimiz aslında yine milletin parası, milletin kaynakları. O yüzden, bu konuda çok rahat bir şekilde denetimden vazgeçemeyiz diye düşünüyorum. Eğer gerekli düzenlemeler yapılırsa özellikle bu hususta, içeriğe ilişkin diğer görüşlerimizi de daha sonra paylaşacağız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.