KOMİSYON KONUŞMASI

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, AKP'nin on iki yıllık iktidarı içerisinde Millî Eğitim gibi çok önemli bir Bakanlığa gelen 5'inci Bakansınız. Zatıalinize, ilminize saygım sonsuz, şimdiye kadar gelen bakanlar içerisinde oraya en yakışan kişisiniz ancak partiniz AKP'nin bir eğitim politikasının olmamasını, gelen bakana göre günü kurtarma adına yapılan çalışmalarını, rakamların ters düz edilerek, istatistiklerin değiştirilerek bunun bir başarı olarak sunulmasını ben doğru bulmuyorum. Sayın YÖK Başkanına başarılar diliyorum, hayırlı uğurlu olsun, hayırlı işler yapsın.

Üniversitelerde büyük oyunlar dönüyor, son zamanlarda terör oralara inmeye, oraları karıştırmaya çalışıyor. Bu konuda tedbir almalarını, üniversitelerde bu tarz olaylara meydan vermeyecek...Birçok yerde, aldığım bilgiye... Emniyet teşkilatlarının da dikkatsiz davrandığı şeklinde haberler alınıyor, bunlara özen göstermelerini, üniversitelerde de böyle olaylara fırsat vermemelerini diliyorum.

Sayın Bakanım, bu özelliğinizle, bu yeterliliğinizle, bir filin, bir devasa gücün başına getirildiniz. Gönlüm istiyor ki onu siz yönetesiniz ama buraya el atmayan kimse yok yani Bakanlığı size bıraksalar bu Bakanlıkta başarılı olacağınıza ben bütün kalbimle inanıyorum. Bürokratınızı değiştirmekte ne derece sizin iradeniz hâkim? Yani bir iktidar, on iki yıldır kendi getirdiği kadroları bile darmadağın eden, partisinin adındaki adalete hiçbir noktada uymayan, milletvekillerinin "Parasız kitap veriyoruz." diye övündüğü, sanki o kitabı parasız bastırdığı, basılırken ihalesinin nasıl yapıldığını sorgulamayan, kara tahtanın gittiğini düşünüp zihinlerdeki algıların değişmesine fırsat vermeyen, sormayan, sorgulamayan, irdelemeyen, yolsuzluğu, hırsızlığı örtmeyen... İnsanları yetiştirmek amacı olan Millî Eğitimin temel kanununda vasıfları belirtilen insanları bu Bakanlık yetiştirebiliyormu? Ölçü budur. "Şu kadar derslik yaptık, seksen yılda bu kadar, yaptık, on iki yılda bu kadar yaptık." Rakamları yanlış verilerle sunuyorsunuz, sonuca bakın.

Bugün yani Türkiye'de kıyaslayacağınız bir ölçü yok tabii ki, dünya ülkeleriyle, eşitlerle, denklerle kıyaslayacaksınız. Bakın, OECD ülkelerinden 34 ülkede eğitim seviyesi, kalitesi açısından yapılan araştırmada Türkiye 34'üncü olmuş. Size soruyorum: Bunu paralel mi bu hâle getirdi? Sayın Bakanım, Millî Eğitim Bakanlığı gibi bir bakanlıkta eğitim yöneticiliği okulu yok maalesef, öğretmen yetiştiren bir okul da yok bu ülkede, herkes öğretmen oluyor. Bunların tesadüf olduğuna inanmıyorum yani bu başarısızlığın bilerek bu noktaya getirildiğini... Yani beceriksizlikle bunun olduğuna inanmıyorum, bilerek yapılıyor bu. Yani bilerek bu Bakanlık "Ya, arkadaş, artık bu Bakanlıkla bu işler yönetilemiyor, buna bir başka yol arayalım, bulalım."ı konuşturmak istiyorsunuz topluma, yoksa dediğim gibi, bir partinin bir eğitim politikası olur, bir kadrolaşma politikası olur. Kadrolaşmada kişinin dinine, mezhebine, partisine, sendikasına bakılmaz. Ben de yıllarca eğitim yöneticiliği yapmış biriyim, benim de maiyetimde çalışan sol görüşlü, sağ görüşlü çeşitli insanlar vardı, bakarken orada başarısına bakıyorum, başarısızsa tut at. Benim büyük başbuğum Cengiz Han "Benim başımın emrine ayaklarım uymazsa o ayakları keser atarım." demiştir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Bakanlık görüyor, yolsuzluk var, Bakanlık görüyor, yanlışlık var ama bütün bunlara ses çıkarmayan, ayıbı örten, yanlışı örten, "Bizdendir." kayırmacılığı içerisindeki bir anlayışın, sevgili Bakanım, bu işi, bu başarıyı engellediğine inanıyorum. Partinizin milletvekilleri övüyor. Burada bir bütçe hazırlanıyor, bütçede gönlüm rakamın yüksek olmasında değil, yüksek değerlendirilmesi, onun iyi yerlere gitmesi. Yüksek maliyetli yatırımlar, binalar yapmak değil, onun muhtevasının, içinin doldurulması ve amaca ulaşılması övünülecek konudur. Bakıyoruz, eğitim seviyesinde, SBS sınavlarında, diğer sınavlarda başarı ortada. 10 sorudan 2 tanesini yapan üniversiteye girebiliyor yani yüzde 20'lik başarı elde eden bir genç üniversiteye girme hakkı elde ettikten sonra ondan nasıl kaliteli, başarılı sonuçlar bekleyebilirsiniz? İlköğretimde siz 4+4, 4x4, 4x24 yapsanız ne olur? Size soruyorum: 5 yaşında çocuğu ilkokula başlattınız. Bu çocukların içerisinde hiç başarıyı araştırdınız mı? Kaçı okuma yazma öğrenebildi? Soruyorum: burada beşinci sınıflar boşa çıktı, ilkokul öğretmenlerini, yıllarca sınıf öğretmenliği yapmış öğretmenleri branş öğretmeni yaptınız. Siz çocuğunuzu o öğretmenin matematik anlattığı, fen bilgisi anlattığı sınıfa öğrenci olarak gönderir misiniz? Hiçbiriniz göndermezsiniz ama bu milletin çocuklarına orayı layık görüyorsunuz. Diğer taraftan, sınıf öğretmenliği eğitimi almış, üniversiteleri bitirmiş, sizin plansız eğitiminizden ortaya çıkmış, atama bekleyen 300 binin üzerinde insan var.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Bulut, son cümlelerinizi alabilir miyim. İki kez uzattım.

AHMET DURAN BULUT (Balıkesir) - Bu çocuklara çözümü bir türlü bulmuyorsunuz. Bunlar herkesi arıyorlar, çeşitli gruplar oluşturuyorlar. Sadece öğretmenlik değil, başka meslekler noktasında da bu insanları yerleştirmenin bir çaresine, yoluna bakmanızı istiyorum.

Bütçe hayırlı olsun Sayın Bakanım.