MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Başkan, burada bizim sorduğumuz bilgi yani kaç üniversitede ne olmuş? Yani, denetim yetersizliği, evet, genel bir sorun olarak devam ediyor ama biz de bekliyoruz ki, o zaman bütçeye geldiğiniz zaman, bize şu kadar denetim elemanı... Denetleme Kurulunun yapısında şu aksama var, gelin ki değiştirelim, her sene buraya geliyor bütçede. Şimdi, zaman yetersizliğinden mi? Biz bunlar kurulurken söylemiştik Sayın Bakanım. Buraya geldi, bizim Komisyonda olmamasına rağmen Millî Eğitim Komisyonunda torbaların arasından biz dahi... Aynen şimdi olduğu gibi -son saniyede eklenen bu maddeler var ya- bir şekliyle geldi ve o üniversitelerin bir kısmını biz burada kurduk, "Böyle yapmayın, pıtrak gibi üniversite kurulmaz." diye de söyledik. Şimdi, denetim kapasitemiz yetersiz; denetim yapsak daha önceden çıkacaktı belki, zararın bir yerinden dönecektik. Bir de bunun içinde sonrası için alınacak önlemler olabilir; bir.

Sayın Başkan, ikincisi; hemen oyladınız, kalkıyorsunuz ama...

(Oturum Başkanlığına Başkan Vekili Mehmet Şükrü Erdinç geçti)

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Kalkmıyorum canım, buradayım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şimdi Sayın Bakan gitti, o arada bir şey söylüyoruz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Bakan burada.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok, yok yani "Gitti." derken şu anda size demiyoruz.

BAŞKAN - Orman Bakanı da burada.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakan, evet, size söylüyorum. Sayın Bilgiç de biliyor, siz bunu daha önce getirdiniz. "Karayollarına böyle verilecek." dedi. Hemen orasını sordum Sayın Başkana da. Bunun içerisinde işlettirilen, işletilen, yap-işlet-devret olanların içerisinde bir sürü özel sektör de var. Yani, şimdi, daha önce yapılan bir düzenleme, yap-işlet-devretin şartları var. Önceki maddeyi söylüyorum: "İzinler bedelsiz verilir." E, Karayollarına verdiniz de, peki, müstecire vermiş, almış orada restoran işletiyor adam. Örnek söylüyorum, Ormanın yeri; daha net söyleyeyim, Bolu Dağı'nda bir sürü yer var, Ormanın mı değil mi? Hangilerine şimdi izin veriyoruz? Bakın bir daha söylüyorum Sayın Başkanım, Sayın Bakanım; diyor ki: "İşletilen, işlettirilen veya yap-işlet-devret modeli esas alınarak yaptırılan ve işlettirilen binalar ve hizmet tesisleri ve bakım işletme tesisleri." Çıkar o zaman, "bakım işletme" kalsın. Niye binalar, tesisler duruyor? Yani, Karayollarınınsa olan, onun adı bakım işletme tesisi. Anlatabiliyor muyum?

Şimdi apar topar hemen anlatıyor Sayın Başkan, "Müştemilatı sayılır." diyor. "Bunların tamamı, bu binanın, tesislerin." diyor bakın, binalar dâhil. "Bu bina ve tesislerin devlet ormanında bulunması hâlinde bedelsiz olarak izin verilir." Kime verdiniz şimdi? Kaç tane tesis var? Bu durumda siz "Karayolları" dediniz ama benim aklıma... Eğer bu kadar geniş yazarsanız... Onu anlatmaya çalışıyorum.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Sadece Karayollarının.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - O zaman çıkaralım, sadece...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Karayolları.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yazalım o zaman "Karayollarına devredilir." diyelim. Yani, burada, bakın, alttaki cümlede hiçbir şey yok Sayın Bakanlarım. "Devlet ormanlarında bulunması hâlinde Orman ve Su İşleri Bakanlığınca bedelsiz olarak izin verilir." diyor. "Karayolları Genel Müdürlüğüne verilir." diyelim o zaman. Yani, bunun üstünde birçok müştemilat var. Bunun, daha önce çıkarken kavgasını yaşadık.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Kanunda belli değil mi Karayollarına verileceği?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Kanunda belli.

BAŞKAN - Bu geçici madde Sayın Bakanım.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, geçici maddeyi alıyoruz. Bakın, bu madde -Karayolları Genel Müdürlüğü diyor- Karayollarında, Karayollarının işlettiği erişme kontrollü kara yolları, bütün otoyolları ve bunun üzerindeki dinlenme tesislerini de içeriyor. Bunun karşılığında da bir kira ödenmesi gerekiyor, ondan vazgeçiyoruz, anlatabiliyor muyum? Bunlar daha önceki şartlara göre de sözleşmeleri imzalanmış. Eğer adam kiraya verecekse yap-işlet-devret standartlarına onu koyarken, müstecir olarak alırken Ormana vereceği kirayı da içine koymuş, şimdi biz onu kaldıracağız eğer Karayollarının dışında birine vereceksek veya vermeyeceksek böyle yazmayalım, böyle yazarsak herkese verebiliriz, ne kadar adam varsa otoyol üzerinde Ormandan almış hepsine izin verebiliriz.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Böyle bir şey olur mu ya!

BAŞKAN - Karayollarından kimse var mı arkadaşlar?

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ya, o zaman "Karayollarına devredilir" diyelim, niye böyle yazıyoruz?

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI SÜLEYMAN SOYLU (Trabzon) - Madde geçti ama öyle bir şey olmaz. Öyle bir şey olur mu ya!

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, son saniyede geliyor, buraya böyle bir şey konuyor, bizim bilgimiz yok.

Değerli arkadaşlar, müsaade ederseniz bir izahatta bulunabilir miyim?

Sayın Başkan...

BAŞKAN - Buyurun.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Değerli arkadaşlar, Sayın Bakan; bir kanun tasarısı getirdiniz, "tasarı" Hükûmetin tasarısı demektir. Kaç tane madde eklendi burada? Şimdi kalkıp teamülü bile burada tartışıyor hukukçu arkadaşlarımız. Bana bir tane madde gösterin 6831'le ilgili bu tasarının içerisinde bir madde var mı? Arkadaşlar, hukukçu arkadaşlar...

Hamza, demin kanaat bildiriyordun. Bu tasarının içerisinde 6831'le ilgili bir madde var mı?

"37 tane düzenleme" diyorduk, 37 düzenlemenin içerisinde 6831 var mı? Yok. Bunu kabul edemezsiniz, İç Tüzük'e aykırıdır. Ben buna da muhalefet şerhi yazıp aşağıda da söyleyeceğim. İç Tüzük'e aykırı olarak bu tasarının orijinalinde yer almayan maddelerin ayıklanmasını tekrar Başkanlığa dilekçe olarak vereceğim, İç Tüzük 37'ye de aykırıdır. Böyle bir şey olur mu? Hem tasarıda yok hem alelacele getiriyorsunuz hem soruyoruz, soruya cevap vermeden oylatıyorsunuz, böyle bir şey olmaz.