KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Şimdi, bu "tapu", "haciz", "dava" denildiği zaman yine alarma geçiyoruz çünkü biz burada birçok insanın dava açma hakkını yani bu tapudan, kamulaştırmadan, proje değişikliklerinden kaynaklanan dava açma hakkını, açılmış davalardaki haklarını dahi kanun yoluyla düşürerek kendimize burada bir sürü şey yaptık yani bu konularda hassas olmamızı söylüyoruz. Yapılırken bir kanunda yaptık yani örnekleri var. İşte, böyle "tapu", "tescil", "resen tescil" dediğiniz anda bize her şeyi çok ayrıntılı açıklamanız lazım çünkü resen tescil "Adamın ferağından vazgeçiyoruz." dediniz, ben bir kısmını, sonraki cevabı anlamadım ama buradaki şeyini tutanağa bağlıyoruz. İşte, anlaşma tutanağı, kamulaştırma öncesi taşınırların tüm taahhütle takyidatlardan arındırıldığı bilinen yazı. Peki, öncekinde ne diyordu? Tapuda ferağ verme. Biz tapuya gittiğimiz zaman veya bir araba aldığımız noter imzalamadan önce diyor ki: "Parayı aldın mı?" "Adamın yanında ver." derler yüzde 90'da. Şimdi, siz bir sözleşme tutanağıyla bunu resen tescil edeceksiniz.

DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1. HUKUK MÜŞAVİRİ AV. İLHAN UMUT - Bilahare.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bilahare yani tapuyu vermeyecek adam onu söylüyoruz, amacımız bu değil mi? Ne yapıyoruz şimdi burada?

DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1. HUKUK MÜŞAVİRİ AV. İLHAN UMUT - Bürokrasiyi azaltıyoruz.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bürokrasiyi azaltmak ayrı. O arada, şimdi bakın, tapunun ve noterin bir ağırlığı vardır. "Zilyetlik" diye bir kavram var. Eşya hukukunda birinci derecede öğretilen şey bize, hocamızın öğrettiği tescil önemli bir kurum, tapu kaydına itimat esastır yani subjektif iyi niyet, objektif iyi niyetle anlatırlardı. İşte, şimdi siz onu bir tutanağa bağlıyorsunuz. Tutanak başka bir şey, tapuda ferağ vermek başka bir şey. Bunu niye söylediğimi de şimdi söyleyeyim, işin siyasi boyutunu. Bakanlığa soruşturma yapılmasına rağmen elimde bir örnek vardı, ki bir ay önceki şeyleri burada çok konuştuk, eski arkadaşlarımız biliyor. Vatandaşın kamulaştırmadan dolayı itiraz hakkını, kamulaştırmadan dolayı açtığı davayı biz burada kaldırdık. Diyelim ki stadyum yapacağım diye siz almışsınız, sonra stadyumun yerini verip başka yere taşımışsınız, oradan rant elde etmişsiniz. Sonra adam da demiş ki: "Senden ben stadyum yapacağım diye almıştım, o rantın artışını bana da ver." Siz de diyorsunuz ki: "Sen dava açamazsın, o adamın dava hakkını biz burada engelledik, açılmış davaları iptal ettik." Ben bunu size niye söylüyorum? O adamın davasında yani ortada dava, ferağ, bilmem ne varken bile belediyenin avukatı ile adamın azlettiği avukatı sahte bir kararla tescil işlemi, birleştirme işlemi yapmış, iflas işlemi yapmış yani bu varken bile adam sahte evrakla yapmış, şimdi biz "Tutanak üzerinden bunu yapalım." diyoruz. Bakın, bir daha söylüyorum: Belediyenin resmî avukatı ile adamın azlettiği avukat raporlu bir hâkime imzası varmış gibi yapıp, bu iflas işlemlerini yapıp bir de tescil yapmışlar yani. Şimdi, bir de aradan bunu çıkardığımızı düşünün: "Sahte hâkimin imzasına da gerek kalmadan, sahte avukata da gerek kalmadan, birtakım zorlamalarla, tutanakta kolaylaştıralım derken bazı güvenceleri ortadan kaldırıyor muyuz?" diye soruyoruz. Yani, daha önce yaşadığımız olduğu için bunları arkadaşlarımıza somut örnek verdim. Böyle 2 tane klasör dosya vardım, isterseniz getirteyim odadan. İsim vermiyorum tek olarak ama ben ne olduğunu kendim saatlerce okudum, inceledim, burada da arkadaşlara daha önce aktardım, gösterdim. Yani, bunda bir şey kaybı oluyor mu olmuyor mu? Hukukçular olarak, Adalet Bakanlığı olarak vatandaşın güvencesi anlamında, tapuya güven anlamında sadece bir tutanakla yapıldığı zaman bana yarın ne olacak? Yani, o tutanağı sen yırttın attın, ben tutanağı yaptım, ne olacak yani?

DSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1. HUKUK MÜŞAVİRİ AV. İLHAN UMUT - Önce ihtar ediliyor, gönderiliyor.

BAŞKAN - Sayın Günal, bitirdikten sonra size söz vereceğim.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kafamızdakileri soruyorum yani biraz bu tescil, bu mahkeme, bu resen tescillerle ben bir anda alarma geçiyorum, kusura bakmayın.