| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/750) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 10 .08.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakan, hoş geldiniz efendim.
Az önce Musa Bey belirtti, aynı dertten muzdaribiz. Kanunun başında bilgiyi alan iki arkadaşımız şu anda BES'le ilgili birisi genelini konuşuyor, öbürü 1'inci maddede konuşacak. Ben gideceğim 3'üncü, 4'üncü maddede konuşacağım. Yani böyle bir mutfakta, bir fırında, bir restoranda servis edilir vaziyette. Kanunlarımız arka arkaya geliyor, bölüyoruz, biri orada, biri içeride hazırlanırken aşağı gitti arkadaşlar. Bölük pörçük, hâlimizi görüyorsunuz. Ki burada 3 defa soruyoruz 4'üncüde ancak bazı şeyleri yarım anlayabiliyoruz, tam anlıyoruz demek de doğru değil. Neyse diyoruz. Arkadaşlar bir daha baksın, bilgilendirsin, bize getirsin deyip kapatıyoruz.
Dolayısıyla böyle şeylerde bu işi bir daha -iki bakan bir araya gelmişken- tekrar söylemiş olalım, daha rafine bir şekilde Bakanlar Kurulundan bize gelirse... Siz de, burada yaptığımız gibi bizim komisyonda, herhâlde Bakanlar Kurulunda pek tartışma olmadan mı geçiyor, nasıl yapıyorsunuz? Her bakanlık kendisiyle ilgili yerlere bir şey söylemiyor mu? Burada biz bakanlara sorduğumuz zaman, onlar da bize çoğu katılıyor anlaşılamadığı konusunda.
Bu torbaları yaparken biraz daha rafine yapsak belli konulara en azından indirgesek de biz de burada uğraşmasak yani. Dün böyle kaldırıp gösterdim siz yoktunuz herhâlde Sayın Bakan. Maliye Bakanımız vardı. Şöyle yukarıdan aşağıya bakarsanız bunlar ilgili kuruluşlar. Bak, Başkan beni yormadı, 37 tane ilgili kanun var diye o söyledi, sağ olsun. Şimdi bunun neresini nasıl araştıracağız?
Bak, aşağıdan geldi Erhan Bey genelini konuştu. Şimdi biz gideceğiz, Mustafa Bey gidecek, böyle bir nöbetleşe... Arada konuştuğumuzdan şimdi haberi yok. Ben ineceğim, sonra konuşulandan haberimiz olmayacak. Ki tamamıyla ilgili yarın bir de ondan sonra diyecekler ki muhalefet şerhinizi çabuk yazın. Böyle bir garabet var.
(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)
BAŞKAN - Evet, cumartesiye isteyeceğim, doğru.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani cumartesiye isteyemezsin. Bu gidişle cumartesiye bitecek gibi görünmüyor. Yani daha görüşüyor olacağız herhâlde bu vaziyette.
Sayın Başkan, siz gideli öyle çok şeyler oluyor ki burada. Onun için, daha bilgi almamız gereken hususlar var.
Özellikle bu torba olarak değil, tapuyla ilgili, mülkiyet haklarıyla ilgili, dava haklarıyla ilgili şeylerin burada torba olarak geçmesini biz çok doğru -daha önce de çok tartıştık- bulmuyoruz. Hele hele başka konularla ilgili hızlı çıkması gereken torbaların arasına girerse aciliyeti olmayan konular böyle gereksiz yere -biz anlayamıyoruz, arkadaşlar anlatamıyor veya başka bir niyet var onu göremiyoruz- dolayısıyla uzayıp gidiyor Sayın Başkan. Bunları hep söylüyoruz ama hâlâ siz "Görüştürelim, yapalım" diye devam ediyorsunuz. Sorduğumuz soruların tamamına cevap alamıyoruz ama siz yokken o da vekâleten sizin gibi oylamadan sorumlu başkan olarak sadece oylatıyor.
BAŞKAN - Bunu oylattı değil mi? Oylattıktan sonra konuşuyorsunuz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Daha henüz oylatamadı bunu da çok oylattı arada.
Söylediğimiz şu: Söylüyoruz, endişelerimiz not ediliyor... Bu, bizim Amerika'ya söylüyoruz onlar da "..." (x) yani alıyorlar notu bir köşeye koyuyorlar ama bir şey yapmıyorlar. En sertini Sayın Bakan söyledi, onu da not ettiler, bir şey yapmadılar. Bizimki de ona benziyor. Biz böyle şikâyet ediyoruz siz de notunu alıp kenara koyuyorsunuz, oylayıp geçiriyorsunuz.