KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, İbrahim Bey beni listeye koymamış ama İbrahim Bey geldiğinde benim çoktan kapanmıştı ve çalışırken benim Merkez Bankasında ilk başladığım yer, arkadaşlar, mali tahliller servisiydi ve bu işe bakıyordu.

BAŞKAN - Sizi atladı efendim, ben de dikkat ettim Sayın Günal.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yok, ben özellikle hani Sayın Bakanımın söylediği...

BAŞKAN - Kıskançlık var gibi geldi bana.

MEHMET GÜNAL (Antalya) - Tam tersine, İbrahim Bey geldiğimde oturumdan zaten çoktan gitmişti. Onun için şimdi kendisine de mesaj attım "Buradaysan gel, ayıp olmasın." diye ama gelir belki.

İlk başladığım yer olan mali tahliller servisinde yani reeskont kredilerle, yatırım teşvik belgeli kredilerle ilgili birimde bütün Ankara bölgesindeki, reeskont bölgesindeki yatırımları denetlemeye giderdik. Birinci işimiz buydu. Ne zaman kalktı? Sayın Bakan az önce ifade etti. O kalkarken de bir sistem geçişi yaptık. Sayın Bakanım, bu şeyi bulamazsınız bir daha, aklımıza gelince anlatalım da. Yeniden restore edilmesi gerekeni anlatacağım da onun için... O kalkarken şöyle bir sistem geçişi yapıldı: DESİYAB işçi bankası ve oradaki 2 banka birleştirilerek Türkiye Kalkınma Bankası oluşturuldu, orta vadeli reeskont kredileri oraya verildi. Kısa vadeli ihracat reeskont kredileri de Eximbank oluşturularak oraya verildi. Yani, şu anda öyle bir şey yapmak istiyorsanız, zaten o sistem kurulurken o anlamda kamu kaynaklarıyla ilgili bir şey varsa kısa vadeliler Eximbank üzerinden, orta vadeli krediler, reeskont kredileri de Kalkınma Bankası üzerinden verilmek üzere dizayn edilmişti. Eğer sistemi düzeltecekseniz bu bankaların o fonksiyonlarını işler hâle getirirsiniz, onlar üzerinden yaparsınız. Ha, yani, evet, bankaların garantisi var ama bankalar -Sayın Temizel'in dediği gibi- bazı konularda gevşek davranıyorlardı. Biz gidince adamlar diyordu ki: "Ya, bizi bir daha niye denetliyorsunuz?" Ama, bilmeyen varsa söyleyeyim, bankacı arkadaşlar da var, Taksim Otelcilik diye bir firma duydunuz mu? Vakıfbank'ın kuruluşu oldu. Taksim Otelcilik, parasını ödeyemeyen, yanlış kredilerden dolayı sürekli olarak batan otelleri devrala devrala Türkiye'nin en büyük otelcilik şeylerinden biri oldu. Bankacılığı bırak, otelcilik yapar oldu. Yani, tamamen bu kredilerdeki yanlış kararlardan dolayı oldu. Yani, bakıyordum, bir sürü, Antalya'da, her yerde, Taksim Otelcilik el koymuş. Niye? Adam borcunu ödeyememiş. Yani, bunun ucunu açtığınız zaman -demin Sayın Temizel'in, Sayın Usta'nın söylediği kaygıları burada- içeriye dönük bunu yaptığımız zaman... Biz onları niye kaldırdık? Ta, o zamanın şartlarında kaldırılmasının bir gerekçesi vardı. Yeni bir süreç başladı ve bunun zaten banka... Merkez Bankası, evet, son borç verme mercisi olarak bankalara likidite verir ama görevi odur. Ondan sonra bankaların verdiğini biz yeniden denetlemeye başlarsak yeniden mali tahliller servisi kuracağız -şubelerimiz azaldı, o zaman oralar reeskont bölgesiydi Sayın Başkan, hatırlatmış olayım- o reeskont bölgelerinde yeniden mali tahliller servisleri kuracağız çünkü denetlemek zorundayız. Merkezî denetimle o iş olmaz. O birimler, şubeler nezdinde mali tahliller servisleri vardı. O reeskont bölgesine onlar bakardı. 6 tane il Ankara'ya bağlıydı. Dolayısıyla, şimdi hem bunları kurmanız lazım, hem ona ilişkin elemanları getirmeniz lazım. Daha önce de buna benzer bir şeyi geçtiğimiz dönemde tartışmıştık, arkadaşlara da söyledik ama nedense burada bir şey mi var bilemiyoruz. Yani, Merkez Bankası bankalara likidite verir. Onun dışında, özel sektöre verilecek kısmına biz karışmaya başladığımız zaman o iş farklı bir noktaya gider, enflasyonist etkileri olur, demin söylediğimiz gibi, kayırmalar olur. Yani, o dönemde de birtakım şeyler olduğu için bazı firmalarla ilgili, belli bir noktadan sonra biz her denetime 2 kişi gitmeye başladık ki şahitli olsun, tutanakları yaparken denetim elemanları karşılıklı olarak birbirine şahitlik yapsın diye. Çünkü, bunlar öyle az buz şeyler değildir. Çerçevesini bir doğru çizmek lazım yani bu yetkiyi alırken yarın çok kötü suistimallerin olabileceğini ve yeniden bir sistem kurmak gerekeceğini bilmemiz lazım. O nedenle, yani bence çok şey değil ancak Merkez Bankası son borç verme mercisi olarak bankalara verebilir, bankalar onu kendisi riskini de alıp kullandırabilir. Yani, bizim bankaların ötesinde özel sektöre gidecek bir reeskont kredisi işine başlamamız yeniden sistemik sıkıntılara yol açabilir diyorum.

Gerisini saklı tutuyorum, eğer şey olursa arkadaşlara Genel Kurulda söyleyebilirim.