KOMİSYON KONUŞMASI

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, lütfen açın, müsaade eder misiniz?

BAŞKAN - Açtım, ne söyleyecekseniz buyurun; yalnız, polemiğe giren bir söz söylerseniz keserim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bakın Sayın Başkan...

BAŞKAN - Polemiğe gidecek bir söz söylerseniz keserim.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Vallaha ben de kalkar ayakta söylerim.

BAŞKAN - Söyleyin, tutanaklara geçmedikten sonra...

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Şimdi, Sayın Bakan, dediniz ki: "İŞİD'e yönelik olarak Türkiye'de herhangi bir faaliyet yok ve bize yönelik yapılan eleştiriler dezenformasyondur, yalandır."

DIŞİŞLERİ BAKANI MEVLÜT ÇAVUŞOĞLU (Antalya) - IŞİD'e destek verdiğimiz yok.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye, bakın bu görüntü, bu ses Türkiye'de çekilmiş ve bir açık görüntüdür. Google'a girin, siz de bulursunuz.

BAŞKAN - Bunu devlet olarak mı yapmış, Sayın Bakan onu kast etti.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye, gireceksiniz ve kimlerin ne şekilde desteklediğine ilişkin de vardır. Bugüne kadar hiçbir şey yapılmadı bu konuda. Bunu kapatıyorum Sayın Bakan.

İkincisi...

BAŞKAN - Ama lütfen.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, bir saniye bitireyim cümlemi.

BAŞKAN - Neyi bitireceksin?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Yahu bitireceğim cümlemi, bir şey söyleyeceğim.

BAŞKAN - O zaman Sayın Bakan da cevap verecek.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bir saniye, versin efendim, müzakere yürütüyoruz, lütfen.

BAŞKAN - Olmaz ki yani, lütfen, teşekkür ediyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Hayır efendim, kapatamazsınız bunu.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Efendim, Sayın Bakan verir cevabı.

BAŞKAN - Sayın Keskin, kusura bakmayın.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, niye böyle yapıyorsunuz yahu?

BAŞKAN - Bitmiştir müzakere.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, herkese veriyorsunuz, bana niye vermiyorsunuz.

BAŞKAN - Vermiyorum, kimseye vermiyorum.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Niye vermiyorsun, 4 kişiye verdin.

BAŞKAN - Sayın Loğoğlu için grup sözcünüz söz istedi. (Gürültüler)

Arkadaşlar, bir şey söyleyeceğim: O zaman Sayın Bakana da cevap hakkı veriyorum.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sözü kesmenin anlamı ne yahu?

BAŞKAN - Böyle şey olmaz.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Yahu sözü kesmenin anlamı ne Sayın Başkan?

BAŞKAN - Ama böyle şey olmaz ki.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkan, müsaade et, sükûneti sağlarsan cümlemi söyleyeceğim.

BAŞKAN - Evet, nedir cümleniz?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, onun konuşmasından bana ne!

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Sayın Başkanım, biz yaklaşık bir aydır burada müzakere yapıyoruz, bakanlıkların bütçelerini değerlendiriyoruz. Burada eleştirilerimiz de olmuştur, çokça da eleştirdiğimiz bakanlar, bakanlık bütçeleri olmuştur. Açık ifade edeyim: Ben bazı bakanlık bütçelerini özellikle iple çektim, dedim gelin, buralarda tartışma zeminimiz var, birbirimize ne söylediğimizi anlarız, anlaşılır kılarız.

BAŞKAN - Usul tartışması yapıyoruz şimdi.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Bakınız, ama gerçekten Sayın Dışişleri Bakanının ergen tavrı benim hayallerimi suya düşürdü.

BAŞKAN - Lütfen ya, yapmayın.

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Buradaki tutumu, bu ergen tavrı Dışişleri Bakanlığına yakıştıramadım.

BAŞKAN - Bunu mu söyleyecektiniz?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Evet, bunu söyleyecektim.

BAŞKAN - O zaman özür dileyin lütfen.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Sayın Başkan, ben herhangi bir sataşmaya meydan vermeyeceğim.