KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, evet, baskı altında hissediyoruz kendimizi. Niye baskı altında hissediyoruz? Bakın, yasama faaliyetleri terör parantezine alınabiliyor, gazetecilik faaliyetleri terör parantezine alınabiliyor, düşünce açıklama faaliyetleri terör parantezine alınabiliyor.

Bakın, yargıya intikal etmiştir, doğrudur ama Cumhuriyet gazetesiyle ilgili yargıya intikal eden şeyleri okuyoruz "Haberleri dolayısıyla FETÖ ve PKK'yla bağlantılı eylemler" deniliyor. Peki, bizim burada söylediğimiz her şeyin FETÖ, PKK ya da başka bir şey parantezine alınmayacağını nereden bileceğiz? Bunlar yanlıştır, bunu ifade etmeye çalışıyorum.

Bir daha söylüyorum, söz almamın sebebi de budur: Milletvekilleri suç işleyebilir, milletvekillerine suç isnadında bulunulabilir, yargılanabilirler. Nitekim Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesini kullanmış, mevcut dosyalarla ilgili dokunulmazlıkları kaldırmıştır, milletvekilleri yargılanacaktır. Gitmemişlerdir milletvekilleri, götürülmüştür. Ben diyorum ki: Peki, milletvekilleri götürülmüş, ifadesi alınmıştır ama aynı şeylerle suçlanan milletvekillerinin bir kısmı serbest bırakılıyor, bir kısmı tutuklanıyor. Bu yanlıştır, bu Parlamentonun iradesine baskıdır. Bu baskı altında Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama ve denetleme görevini yapması zordur. Yanlış bir yoldayız, bunu söylüyorum. Bunu söyleyecektim, buna müdahale ettiniz. İşte, tahammül edememeniz de burada açık bir şekilde görülüyor.