| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/774) ile 2015 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/733) ve Sayıştay tezkereleri (Devam) f) Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı g) Karayolları Genel Müdürlüğü h) Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu ı) Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 09 .11.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sayın Bakan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri, çok kıymetli bürokrat arkadaşlarım ve saygıdeğer basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, Sayın Bakana hayırlı olsun diyoruz tekrar. Dediği gibi, bugün biraz Komisyon üyesi olmanın avantajı var, biraz da tabii, Sayın Başbakandan daha şey, tabela öne gelmiş, biraz daha hızlandırılmış bir sunum gibi oldu ama yine aratmadı yani Ulaştırmanın ayrıcalığı var. Demek ki sadece Bakandan veya Komisyon üyesi olmaktan kaynaklanmıyor, size her zaman bir pozitif ayrımcılık var. Altyapılarımız sağlam olsun diye herhâlde, Başkan da onun için bırakıyor, biz de sizden aynı şeyi bekliyoruz, o konularda hizmete devam etmenizi bekliyoruz.
Çok konu var, zaman çok az. Arkadaşlarım, eminim, altyapıyla ilgili birtakım şeylere değineceklerdir, ben hızlıca bir iki şeye değinmek istiyorum. Öncelikle, orada göstermiş olduğunuz, Antalya'yla ilgili yerler var. Yani hem proje aşamasında olan Antalya hattı var hem henüz daha planlanmamış olan Alanya-Antalya bağlantısı var, onların da bir an önce, hızla tamamlanmasının önemli olacağını düşünüyoruz.
Sayın Bakanım, buradaki önemli hususlardan bir tanesi siber güvenlik. Tabii, hepsi önemli ama benim üzerinde durmak istediğim birtakım planlardan, çalışmalardan bahsettiniz, bunların bir an önce yapılması lazım. Özellikle, son dönemde uluslararası arenada da bu tip bilgi sızmaları konuşulduğu için devletimizin güvenliği açısından en önemli toplantılardan birtakım dinlemeler, bilgiler, farklı şeyler olabiliyor. Söylemiş olduğunuz Ulusal Kamu Entegre Veri Merkezinin de bir an önce tam faaliyete geçmesi gerekiyor çünkü bunlar çok zaman alıyor. Niye öyle söylüyorum? Sadece bir kamu veri paylaşım sistemine bile... Bırakın datayı yani sizinki gibi saklanacak veri değil, kurumlar arası, Devlet İstatistik Enstitüsünün eski adıyla, şimdi Türkiye İstatistik Kurumunun yaptığı organizasyon bile dört beş senede bir araya gelmedi. Bunu kurumların inisiyatifine bırakırsanız tek tek, bunları yapmak biraz zor olur. Bakanlık olarak inisiyatif alıp Bakanlar Kurulunda da gerekli çalışmayı yapıp bir an önce eyleme geçmek lazım, yoksa ciddi anlamda eksikler var. Hele hele, TÜBİTAK'ta birtakım yaşananlardan sonra bizim kaygılarımız daha da arttı. Bu kapsamda, siber güvenlikle ilgili yeni bir şeyler yapmak lazım. Bu konuda önümüzdeki haftalarda bilişimle ilgili derneklerin, sivil toplum kuruluşlarının toplantıları var, ben de katılacağım, onlarla da, meslek temsilcileriyle de, Bilişim Derneğiyle, diğer arkadaşlarla bir konuşup sektörle de konuşarak bunu yapmamız lazım. Bu kapsamda da -yine, hemen, konuyla ilgili olduğu için söylüyorum- her seferinde siz de Komisyon üyesi olarak şahit oldunuz, bir Türkçe işletim sistemi olarak, UNIX tabanlı bir şeyi mutlaka yapmamız gerekir kendi güvenliğimiz açısından. Windows'un Türkçe işletim sisteminden bahsetmiyorum. Daha önce başlattığımız, TÜBİTAK Başkanımıza da, size de, BTK'ya da söylediğimiz Pardus sistemi vardı. Askeriyenin belli alanlarında kısmen güvenli şey olarak kullanıldı, deneme mahiyetinde. Bunların bir önce, bir içi güvenlik anlamında, kendi kamu kurumlarımızda da kullanabileceğimiz o network'te bir güvenli sisteme ihtiyacımız var. Yani maalesef, bu şeylerden sızıntı çok fazla oluyor. Onun için de kendi, millî yazılımımız diyebileceğimiz çalışmaların bir an önce sonuçlanması gerekiyor. Çünkü her an, her alanda bir siber saldırıyla karşı karşıya kalmamız muhtemel. Daha önce devletin belli birimlerinde, stratejik yerlerde çalışan insanların farklı nedenlerle şimdi gözaltında olduğunu veya kaçak olduğunu biliyoruz, onun için buna bakmamız lazım diyorum. Öncelikle bunu söylemek istedim. İnşallah, o konularda gelişme varsa, bizleri de aydınlatırsanız veya daha sonra bize düşen bir düzenleme varsa burada yaparız.
Benim önemsediğim diğer bir şey PTT'nin durumu. Burada sayfaya baktım, çok güzel, hizmetler, taşıt, personel sayısı, telgraf adeti, kargo, hepsi var. Ama açıkçası, baktığımız zaman, bir kârlılık sorunu var. Bu kadar hizmet yapıyoruz, yeni teknolojiler kullanıyoruz, acaba burada başka bir şey mi var? Sektörde bir sıkıntı mı var? Tam olarak neden kaynaklanıyor? Yeni yeni şeylere girerken biz bir şeyler söylemiştik. Açıkçası, bunu PTT Banka doğru götürürken "Yapmayın." demiştik. Yani bazı faaliyetleri üstlenip de işin -affedersiniz- reklamını, şovunu yapacağız derken verimliliği düşürmeyelim çünkü "Farklı bir yapıya geçiyoruz, daha özerk bir yapıya geçiyoruz." dediniz. Hatta, "Kafanızda özelleştirme mi var?" dedik o zaman. Şimdi kaç oldu zararı bilmiyorum, geçen sefer 400 milyon civarında bir şey vardı, şimdi düştüğü söyleniyor, son rakamlar tabii yıl sonu belli olacak ama 2015 kaçtı, 2014 kaçtı. Bir bozulma var ama neden kaynaklanıyor? Birtakım yatırım mı var, başka bir şey mi var; yoksa, yönetimle ilgili, faaliyetlerle ilgili mi bir sorun var, ona bakıyoruz. Öbür taraftan da bu PTT Bank uygulamasının sıkıntılı olduğunu söylemiştim. Şimdi, burada yine, arkadaşlarımız diyorlar ki: "Şu kadarlık bir şey oldu, şu kadar yerde açıldık, e-ticaret var." Yani açıkçası, ondaki uyarım da şundan kaynaklanıyordu Sayın Bakanım, samimiyetle söyleyeyim: Burada terörün finansmanı, kara para aklama dedik. Dünyada kara para aklama sistemi Western Union'la geliyor, PTT Bank üzerinden de bireysel havaleler geliyor, onun için söylüyorum. Yani bu konuda bir denetim yapmanızı ve bir kontrol yapılmasını, MASAK'la da iş birliği yapılmasını talep ediyorum. Hele hele, bu son FETÖ olaylarından sonra bu çok daha ciddi bir konu olarak Hükûmetin ele alması gereken bir husus. Çünkü oradan parça parça yapıldığı zaman kontrolü daha zor oluyor. Banka yapılırken sırf bu konuda Genel Kurulda da, burada da arkadaşları uyarmıştım, bankacılık hizmeti kolay değil, birtakım sıkıntılara yol açabilir diye ama şimdi başka bir boyutuyla gündemimize gelmiş durumda. Bu konuyu da hassaten izleyip MASAK'la beraber, Merkez Bankasıyla, Bankalar Birliğiyle irdelenirse faydalı olur diye düşünüyorum. O faaliyetlerde de biraz daha seçici ve dikkatli olmak gerekiyor.
Son bir şey söyleyeceğim. Başkan "Zamana uyun." dedi, çok fazla şey var ama benim de bir toplantıya yetişmem lazım. Antalya'da havalimanında daha önce çalışan güvenlikçilerden bugün bir telefon aldım, sonra da bana gönderdiler bana maille. Çok uzatmayayım. Tabii ki FETÖ'yle mücadele kapsamında bazı önlemler alınıyor ama bunlar güvenlik görevlisi olarak çalışan insanlar havalimanında ve o şirket zorladığı için de sendikaya on-line olarak, elektronik ortamda üye olmuşlar. Çünkü başka türlü şeyler gelmiş, gitmiş, birileri baskı yapmış, haklarını alamamışlar. Neyse, sonucunda, üye oldukları sendika da listede çıkınca bunlar atılıyor. Yalnız, bir çifte standart olduğunu söylüyorlar, sizden istirhamım o. Çünkü diğer şirketler 25'inci maddeye göre tazminatlı ihraç ederken bunlarda 29'a göre fırsatçılık yapıldığı söyleniyor. Acaba böyle çifte standartlar oluyor mu? Vatandaşın mağduriyeti açısından da bakmamız lazım. Uygulama neyse herkese aynı tarifenin olması gerekiyor ki bunların çoğu zaten zorlamayla birtakım şeylere gelen insanlar, güvenlik görevlisi olarak. Zaten sertifikaları da iptal ediliyor, birtakım şeyler oluyor. O kadar geçtikten sonra, zaten daha yeni, geçen hafta işten çıkarılmışlar şirketin inisiyatifiyle. Dolayısıyla, acaba böyle fırsatçılıklar da oluyor mu diye bir şey söylediler. Bizim havalimanlarını ilgilendirdiği için size de aktarmak istedim.
Onun ötesinde, tabii, çok fazla konu var ama demir yoluyla ilgili projelerin, sadece yüksek hızlı değil, modernizasyonla ilgili, ulaşımla ilgili ve bunların limanlarla, kara yollarıyla bağlantısının bir önce tamamlanması gerekiyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak entegre bir ulaşım sistemini her zaman önemsiyoruz. Bu kapsamda da yapılması gereken ne varsa ama seçici davranarak öncelikli olanları, ekonomimize daha hızlı dönüş yapıp katkıda bulunacak olan projeleri öne alarak bunları gerçekleştirmemiz lazım.
"Yeni proje finansman yöntemleri buluyoruz." dediniz, orada da biz bu kamu-özel ortaklıkları konusunda daha dikkatli, seçici olunması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü evet, finansman bulmak zor ama yükümlülük altına girdiğimiz şeyde de çok ağır bir şekilde, hem kamu alım garantisi hem hazine garantisi, birtakım şeylerde de zaman içerisinde daha yüksek maliyetlere yol açabildiğini görüyoruz. Normal yoldan yaptığımızdan çok daha fazlasına mal olabiliyor. Bu konularda da hem finansman sağlanan kurumlar açısından hem yöntem açısından daha dikkatli olunması gerektiğini söylüyoruz. Aslında, bizim önerimiz, topyekûn, şu anda, neredeyse on yıla yakın, sekiz, dokuz yıldır Kalkınma Bakanlığında, ta DPT'yken başlamış olan bir kamu-özel ortaklığı kanun tasarısı taslağı vardı. Bunun hepsinin bir elden yapılıp ne olması gerekiyorsa ona göre de etraflı bir şekilde...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Tamamlıyorum.
BAŞKAN - Buyurunuz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Yani bunun işte, Turizm Bakanlığı ayrı, TOKİ ayrı, Özelleştirme ayrı; böyle herkesin kendi kafasına göre bir şey olması... En büyükleri evet sizde ve Sağlık Bakanlığında altyapı yatırımları var, hastane yatırımları var ama toptan... Bu vesileyle onu da bir irdelemenizde, altyapı yatırımlarının finansmanı anlamında belki daha köklü bir sistem bulmakta fayda var diye düşünüyorum.
Bütçelerin hayırlı olmasını diliyor, teşekkür ediyorum.