KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli basın mensupları; bugün Sağlık Bakanlığının bütçesini görüşüyoruz.

Bakanlığınız için bütçenin önemi kadar çalıştırdığınız personelin verimliliği, verilen hizmetler, fiziki şartlar ve hasta memnuniyeti de o denli önemlidir. Onun için, hastaları muayene süresinin çok kısa sürmesi, bu nedenle tedavinin istenilen düzeyde gerçekleşmemesi nedeniyle bize gelen şikâyetler var. Bu nedenle, tabiplerin hasta muayenelerinin performans sistemine göre değil hastanın durumuna göre, rahatsızlığına göre yapmaları daha uygun olacaktır diye belirtmek istiyorum. Doktorların performans sistemine dayalı olarak ücret almalarının yerine sabit gelire ve hizmete göre maaş almaları, verimlilik açısından ve hastaların tedavilerinin daha etkin yapılması açısından uygun olacaktır diye söylüyorum. Tabiplerin yaptığı zor işler ile kolay işler arasında bir sınıflandırma ve buna göre ücretlendirme olmalıdır. Farklı bir tarifenin uygulanmış olması hâlinde doktor hastaya, rahatsızlığının durumuna göre, daha çok zaman ayırmalı, tedavide de sonuç alınmalıdır.

Tabiplerin en çok şikâyet ettiği konulardan bir tanesi, çalışırken alınan maaş ile emeklilikte alınan ücret arasında tam bir oransızlık olduğu ve çok düşük olduğu yönünde şikâyetler vardır. Bunun için, nasıl diğer emeklilerde çalışanın aldığı ücretin yüzde 70-80 oranında maaş ödendiği görülüyorsa, yapılıyorsa emekli olan tabiplerin de emekli maaşı, sabit maaşı ile döner sermayeden aldığı maaşları birleştirerek çalışma süresinin içinde aldığı ücretin bütün yıllara çarpılması suretiyle çıkacak rakamın çalıştığı aylara bölünmek suretiyle ortaya çıkacak rakamın yine devlet memurlarının emeklilik aylığı hesabı yapıldığı şekilde yapılmalıdır. Şu anda emekli olan bir hekim emekli olan bir astsubayın emekli maaşı kadar bile ücret alamıyor. Bu da, üniversite mezunu olan ve yıllarını hasta bakmakla geçiren hekimlerin zor durumda bırakılmasına neden oluyor.

Hastanelerde çalışan hemşirelerden yoğun bürokratik işlemler nedeniyle asli görevini yeterince yapamadıkları yönünde şikâyetler geliyor. Bu nedenle, hemşire kadroları çoğaltılmalı, böylece verimlilik artırılmalıdır diye belirtmek istiyorum.

Bütün hastanelerde bütün aşılar ücretsiz yapılmalıdır. Bunun yapılmasıyla birçok hastalıkların önleneceğini sizler de biliyorsunuz. Bu nedenle, bu alanda yapılacak masrafları azaltarak koruyucu sağlık hizmetinin daha öne çıkmasına yardımcı olacaktır.

Özel hastanelerin muayene ve ameliyat ücreti tarifeleri Bakanlığınızca yıllık belirlenmeli, bütün hastanelerde görülecek yerlere asılmalıdır. Aksi hâlde, özel hastaneler kendilerine göre hazırladıkları ücreti tabipler odasının tarifesini de dikkate alarak ücretlendirme yapıyorlar. Bu da, hem hasta hem de ilgili kurum açısından aşırı bir yük getiriyor.

Üniversite hastanelerine ödenen ücretler ile devlet hastanelerine ödenen ücretler aynı olmaktadır. Hâlbuki tedavi masrafları arasında farklılıklar vardır. Bunun için üniversitelere daha yüksek ücret ödeyerek üniversitelerin daha kaliteli hizmet vermesine ve araştırma yapmasına olanak sağlanmalıdır.

Aile hekimliği ülkemizde gerçekten olumlu hizmetleri veren bir noktaya gelmiştir. Bir aile hekimi yaklaşık 4 bin hastaya bakmakta ve üzerinde ciddi iş yükü, hasta sayısı bulunmaktadır. Avrupa'da bu sayı ortalama 2.500 dolayındadır. Siz doktor üzerindeki yükü hafifletmek ve hastalara daha fazla zaman ayırabilmesini sağlamak adına bu sayının 4 binden 3 bine düşürüleceğine söz vermiştiniz. Bu konuda yapılan çalışmalarda gelinen aşama nedir? Aile hekimi üzerindeki hasta sayısı 3 bine çekildiğinde aile hekimlerinin doktorların maaşlarında, gelirlerinde bir kayıp yaşanacak mıdır? Daha önce söz verdiğiniz gibi hasta sayısı düşecek olan hekimlerin gelirlerinde kayıp yaşanmaması için bir tedbir alıyor musunuz?

Aile hekimleri son yıllarda maliyetlerin artmasına karşın reel gelirlerinde erimeyle karşı karşıyadır. Çalışan sigortalılar...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Arslan, lütfen son sözlerinizi...

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Bir iki dakika rica edeceğim.

Kiralar, elektrik, su bedelleri ve böyle cari giderler son üç dört yılda yüzde 50'ye yakın artarken aile hekimleri gelirindeki erimeden ve gelir gider dengesini kuramamaktan şikâyetçidir. Bunun da önleminin alınması gerekir.

Alacağınız yeni tedbirler, yukarıdaki uygulamalar sayesinde aile hekimliğinin güçlendirilmesini, sevk zincirinin mutlaka devreye sokulmasının uygun olacağını söylemek istiyorum.

Sözümü bitirirken özellikle AKP'nin on dört yıllık iktidarından övgüyle söz eden arkadaşa bir çift sözüm var. Vekil arkadaşım, zenginlik edebiyatı yaparken bugün kendi zenginliklerini ve yaşadıkları şaşaalı hayatı görüyorlar; halkın düştüğü yoksulluğu ve borç batağına girdiklerini görmüyorlar.

Teşekkür ederim. Sağ olun.