KOMİSYON KONUŞMASI

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekili arkadaşlarım, Bakanlığımızın ve diğer kamu kurumlarının değerli bürokratları, kıymetli basın mensubu meslektaşlarım; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Ben de sözlerime Siirt Şirvan'daki maden kazasında ölenlere Allah'tan rahmet ve kederli ailelerine başsağlığı dileyerek başlamak istiyorum. Tabii, diğer değerli arkadaşlarım da söylediler, sürekli iş kazalarında, maden kazalarında başsağlığı diliyoruz ama alınması gereken önlemler üzerinde yeterince düşünemiyoruz diye düşünüyorum. Önümde rakamlar var, 2010 Balıkesir Dursunbey'de 17, 2011'de Afşin Elbistan'da 9, 2014'te Soma'da 301, Ermenek'te 18, şimdi, Siirt Şirvan'da şu anda 6 kişinin ölü olduğunu biliyoruz, cesetlerine ulaşıldı ama diğer 10 kişinin sağlıklı çıkması için dua etmekten başka bir şey elimizden gelmiyor.

Burada, belki görmüşsünüzdür, bugün basında bir karşılaştırma vardı maden kazaları, maden kazalarında ölümler üzerine ve istatistiklere bakıldığında şöyle bir şey ortaya çıkıyor: Özel sektör tarafından işletilen madenlerdeki ölüm oranı kamu tarafından işletilen madenlerdeki ölüm oranının 16 katı yani 100 bin ton üretimde özel sektördeki maden ocaklarında 16 madenci ölürken yine 100 bin ton üretimde kamuda bu rakam 1 olarak ortaya çıkmış. Böyle bir karşılaştırmalı analiz yapılmış. Yani öyle anlaşılıyor ki özelleştirme ve sendikasızlık madencilerimizi, işçilerimizi öldürüyor. Kimi "fıtrat" diyebilir kimi "kader" diyebilir ne fıtrat ne kader ama onları öldüren daha fazla kâr hırsı oluyor. Ne yapılabilir? Kamunun ya denetlemeler vasıtasıyla mutlak suretle bu konuda öncü olması lazım ya da bu tür kritik alanlarda ya da hayati risk çok fazla taşıyan alanlarda belki de özelleştirme yapmamamız gerekiyor. Bu konuda sizin de sunumunuzda çok fazla detayı en azından ben göremedim ama iş güvenliği konusunda neler yapılabilir konusunda bizi aydınlatmanızı isteyeceğim. Tabii, burada biliyorsunuz, bir de yasa çıkardık biz, işte uzmanlar var, mecbur, işletmelerin iş güvenliği uzmanları ama maaşı işveren tarafından verildiği sürece bu uzmanların yapacağı denetlemelerden ne kadar hayır gelebileceğini hep birlikte üzülerek ve başsağlığı dileyerek görüyoruz sürekli. Umarım bu konuda etkin önlemler alınabilir.

Sayın Bakanım, işsizlik oranı çok yükselmekte, üretmeden tüketen, borucu borçla çeviren bir ülke konumumuz giderek daha da pekişmekte. Daha fazla yatırım lazım, istihdam lazım ancak hem içeride hem dışarıdaki ya da hem içerideki gelişmeleri hem de dış dünyayla ilişkilerimize baktığınızda kaygılanmadan edemiyoruz. Ticaretimizin en büyük ortağı olan Avrupa ile gelinen noktanın ben bir kez daha Hükûmetinizce değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bugün basında yer alan demeçleri gördünüz, Avrupa Parlamentosu sanırım yarın bir oylama yapacak Türkiye'yle müzakereleri durdurma yönünde. Bu onların fikridir deyip geçebilirsiniz, ne hâlleri varsa kendileri bilirler diyebilirsiniz ama bir kere daha söylüyorum ki bizim en büyük ticaret ortağımız Avrupa. İşin demokrasi, insan hakları boyutunu kendi insanımız için düzeltmemiz lazım Avrupalılar istiyor diye değil, kendimiz için bizatihi ama bundan ticaretin, üretimin etkilenmesi önünde sonunda yine bizim önümüze işsizliğin daha da yükselmesiyle o grafiklerde gösterdiğiniz işsizliğin... Ki gerçek işsizlik ondan da fazla özellikle genç, eğitimli işsizlik oranının neredeyse yüzde 20-30'lar rakamına eriştiğini biz seçim bölgelerimizde çok yakından görüyoruz. O yüzden, özellikle Avrupa'yla ilişkilerin... Tabii ki ulusal çıkarlarımızı korumalıyız, tabii ki bizler kendi insanımızın iyiliği için adımlar atmalıyız, onlar bize bir şeyleri dayatmamalı ama bu iş birliğinin bizim en önemli 2 çıpamızdan biri olan on yıllardır Avrupa'yla ilişkilerimizin kötüleşmemesi için Hükûmetinize önemli bir sorumluluk düşmekte.

Eskişehir'de geçici mevsimlik işçiler var, tüm diğer milletvekili arkadaşlarımın seçim bölgelerinde de var, memleketlerinde de var. Bunlar, işte beş ay yirmi dokuz gün çalıştıktan sonra maalesef çalışamıyorlar, bunların arasında on yıllardır çalışanlar var, emeklilik haklarını kazanma şansları yok, bu konuda verilmiş olan sözler var, bunların tutulması lazım. Taşeron işçilik konusu, bunu çözmemiz lazım. Siz, Hükûmetinizce çözüleceği yönünde açıklamalar yaptınız, bir taslaktan bahsedildi, sonra tekrar ortadan kaldırıldı. Mecliste, biliyorsunuz, bulunduğumuz katlarda, burada bizlere hizmet veren arkadaşlarımız da taşeron işçi, gittiğimiz memleketlerimizde, kamu kurumlarına gittiğimizde her yerde taşeron işçi var, belediyelerimizde taşeron işçi var. Bu sorunu bizim çözmemiz lazım, onlara haklarını vermemiz lazım, bir kere daha dikkatinize getirmek istiyorum.

İşsizlik sigortası, Sayın Bakanım, işsizlik artarken bizim işsizlik sigortası fonumuz 100 milyarın üzerine çıktı ancak işsizler için çok sınırlı miktarı -görebildiğim kadarıyla sunumunuzdan- 13 küsur milyar lirası 2002'den beri kullanılmış gözüküyor. Bu işsizlik fonunun işsizler için kullanılmasını sağlamamız lazım. Kullanılıyor diyeceksiniz ama çok büyük sınırlamalar var, yani kullanmak isteyen için hem kısıtlama var, hem sınırlama var. Bunun kullanım kolaylığının sağlanması lazım, belki asgari ücretin desteklenmesi için kullanılabilir. Yani eğer istenirse ülkemizde sosyal sorunları çözecek şekilde, toplum yararına kullanılabilir diye düşünüyorum.

Ekonomik Sosyal Konsey -geçtiğimiz yıl bütçe sırasında Sayın Bülent Kuşoğlu ifade etmişti, ben de ifade etmek istiyorum- sanırım sekiz yıl oldu toplanmıyor, sosyal tarafların mutlaka bir araya gelmesi lazım ülkemizde.

Biz, bu Komisyonda epey tartıştık, aşağıda Genel Kurulda konuştuğumuz bir husus vardı, asgari ücret düzenlemesi yaptı Sayın Bakanım çok kısa süre önce. 1.300 liralık asgari ücret biliyorsunuz ekim ayından itibaren 1.231 liraya düşmüştü. Biz bunu düzeltelim diye burada oturduk, saatlerce konuştuk ve düzelttik. Evli olmayan yani bekâr ve çocuksuz bir çalışan için asgari ücretli için 1.231 liraya düşen bu asgari ücreti 1.300 liraya çıkardık, 69 lira eklendi maaşına, o da üç ay için; ekim, kasım, aralık ayları için. Maliye Bakanlığı bu konuda bir bilgilendirme yaptı, nasıl uygulanacağı konusunda. Bekâr, çocuksuz birine 69 lira eklenirken, evli ve 1 çocuklu bir çalışana, maaşı 1.300 liradan 1.274 liraya düşüyordu, 26 lira eklendi, evli ve 3 çocuklu olan bir asgari ücretli çalışanın maaşı 1.387 liradan 1.317 liraya düştüğü için hiçbir şekilde yararlanamayacağı bizzat Maliye Bakanlığının kendi gönderdiği tebliğde var. "Bu, eşitlik ve adalet ilkesine aykırıdır." diye burada hepimiz söyledik ancak bu şekilde geçti. Bunun düzeltilmesi lazım çünkü sadece 2016 için bir düzenleme yapıldı, 2017 ve daha sonraki yıllar için bence bunun kalıcı bir şekilde ve eşitlik ve adaleti sağlayacak şekilde düzeltilmesi lazım diye düşünüyorum.

Engelliler konusunda... Biz seçim bölgelerimizde çalışma yaparken engelli yurttaşlarımızla konuşuyoruz. Şöyle: İş bulma imkânları... İşte, biliyorsunuz, zorunlu kadrolar var ancak bu kadroların boş olduğu ama buralara kendilerinin yerleştirilmediğini söylüyorlar. Toplam kadro sayısı nedir engelliler için ayrılmış, engelli kardeşlerimiz için? Bunların ne kadarı boştur ve bu konu nasıl artırılabilir? Verdiğiniz rakamlarda bir artış gözüküyor ama ihtiyaç çok büyük. Onu dikkatinize getirmek istiyorum.

Emeklilikte, ben de Eskişehir'de...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Birkaç dakika içinde bitiriyorum Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Çakırözer, lütfen toparlar mısınız.

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - ...yurttaşlarımızla bir araya geldiğimde, yaşa takılanlar konusunda ciddi sıkıntılar var. "Özellikle, bunlardan prim ödemek durumunda kalanlara kolaylık sağlanabilir mi?" diye kendileri soruyorlar.

Promosyon konusu sizlerin de, bizlerin de, hepimizin de gündeminde ve biz hepimiz adına bu sözün tutulmasını istiyoruz, milyonlarca emekli yurttaşımıza.

Benzer şekilde, kadınlara yarı zamanlı çalışma imkânı sağlandı Hükûmetiniz tarafından ancak bunun, çocuklu kadınlar için sağlanan bu imkânın zamanla dezavantaja dönüşme ihtimali var çünkü işverenler doğal olarak yarı zamanlı çalışacak bir elemanı tercih etmeyebiliyor. Bunun da kadınların iş hayatına katılımı anlamında bir dezavantaj, bir negatif etki, çok büyük bir negatif etki yaratacağı kaygısındayız.

Son olarak da burada Komisyon üyelerimizin birçoğuna iletilmiş olan bir dosyayı dikkatinize getirerek sözlerimi bitirmek istiyorum Sayın Bakanım. Temel hizmetler sınıfında ekonomist titriyle görev yapan ekonomistlerin talepleri var. Şöyle ki, karşılaştırmalı bir analiz yapmışlar, ben dosyayı da size sunumumdan sonra takdim ederim: Lise mezunu teknisyen olarak görev yapan 1'inci derecede bir çalışanımız 3.017 lira maaş alırken, meslek yüksekokulu mezunu olan, tekniker titriyle çalışan, yine 1'inci derecede çalışan bir çalışanımız 3.384 lira maaş alırken, üniversite mezunu olup teknik hizmetler sınıfında olan ama ekonomist titriyle çalışan ekonomistler ise daha düşük, 2.993 lira maaş almakta. Bunun düzeltilmesi için kendilerinin bizlere, tahmin ediyorum, sizlere de talepleri olmuş. Bu konuda yardımcı olmanızı onlar adına rica ediyorum.

Bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.