KOMİSYON KONUŞMASI

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

"Büyük ölülere matem gerekmez, fikirlerine bağlılık gerekir." diyen Yüce Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ü ölümünün yıl dönümünde bir kez daha saygı ve rahmetle anarak başlamak istiyorum konuşmama.

Şimdi, Sayın Bakanın bütçesinin AKP'nin oylarıyla kabul edileceği kesin. Bütçenin hayırlı uğurlu olmasını dilerim.

Öncelikle yurtlarla ilgili bir şey söylemek isterim eğer Sayın Bakan dinlerse. Yurtlarla ilgili kira ve yapım şeklinde ve satın alma şeklinde uygulamalarınız var. Burada bir optimum standardizasyona gidiliyor mu? Yapılarınızda nasıl bir sistem uyguluyorsunuz? Bir de tabii Gençlik ve Spor Bakanı olunca teknolojiye yakın olmasını bekliyoruz. Mesela, sürdürebilir yapılar olması, karbon salınımı sıfır olan yapı olmasını, kendi enerjisini kendi üretebilen yapılar olması da beklentilerimizin içerisinde.

Ben ana başlıklarıyla söyleyeceğim çünkü zamanımız kısıtlı. Hazineden belediyeye devredilen alanlar var. Bakanlığınız bu konuda bunun imara açılmaması ve spor alanları yapılması konusunda bir çalışma yapacak mı? Benim şahsen sunduğum bir kanun teklifi var, okursanız belki faydalanabileceğiniz şeyler vardır.

Spor alanlarının inşaata açılmasıyla ilgili ciddi kaygılarımız var. Özellikle kent içinde daha önce spor yapılabilen alanlar vardı, şu anda onların hiçbirinin kalmadığı, insanların spor yapamadığı aşikâr. Ben kendimi örnek verebilirim: Şu anda İstanbul Milletvekiliyim. İstanbul'da spor yapılabilen alan yok. En azından ben kendi adıma, kendimin ve çocuklarımın spor yapabileceği hiçbir alanın olmadığını söyleyebilirim ancak belli kulüplere ya da yerlere üye olursak eğer çocuklarımız ve kendimiz spor yapabiliyoruz. Bakanlığınızın sağlamış olduğu herhangi bir imkânı yok.

Ali Sami Yen Stadı'yla ilgili de bir şey söylemek isterim. Ali Sami Yen Stadı gibi kaç tane alan var Bakanlığınız tarafından imara açılan? Ve başka daha küçük ebatta da olan, imara açılan hangi alanlar var? Benim bildiğim bir yer var mesela. Silivrikapı'da bir buz pisti yaptınız, şu anda boş, atıl yani devletin parası çarçur edilmiş durumda. Ayrıca, inşaatın yapıldığı yerde Sur bandına 50 metre yaklaşma sınırını ihlal eden yani aslında kanuna da aykırı bir yapılaşmadır.

Bunun dışında bir şey daha söylemek isterim: Mesela, Erzurum'da yapılan bir pist çöktü. Şimdiye kadar Bakanlığınıza ait kaç yapı çökmüştür? İnşaatlarınız ne durumdadır? Deprem güvenliğiniz var mıdır? İnsanlar orada herhangi bir müsabakada ölme, yaralanma ya da deprem anında hayatını kaybetme riskiyle karşı karşıya mıdır? Erzurum'daki stadın çökmesine sebep olan müteahhit firma Bakanlığınıza şu anda doğrudan ya da dolaylı inşaat yapmaya devam etmekte midir, başka hizmetler vermeye devam etmekte midir?

Şimdi, bir iki başka konuya da değinmek isterim: Şu anda ülkemizde -sizin de çok iyi bildiğinizi umuyorum- gençlerimiz ümitsiz ve yurt dışına çıkmak istiyorlar. Yurt dışında çok zor koşullarda yaşıyorlar, bir kısmı ekmek parasına muhtaç bir şekilde yaşıyor "Yeter ki bu ülkede kalmayayım, ayrılayım." diye. Bu gençlerin ülkeye bağlılığını sağlamak, vatan sevgisini aşılamak için herhangi bir çalışmanız var mı? Tabii, burada bir yanlış anlaşılma olsun istemem. Bizim söylemek istediğimiz kindar ve dindar bir gençlik yetiştirmek değil, umutlu bir gelecek için, vatanını, milletini seven, kendine güvenen, vatanına güvenen, özgür düşünebilen, hoşgörülü, etkin, katılımcı, şeffaf, çalışkan gençlik yaratmak üzerine bir çalışmanız var mı diye soruyoruz. Soru yanlış anlaşılmasın.

Bir de güvenlik nedeniyle iptal edilen müsabakalar var. Bu müsabakalarla ilgili olarak sizin araya girip tekrar ülkemizde yapılmasını sağladığınız herhangi bir uluslararası müsabaka var mı? Ayrıca, ben uluslararası bir iki üniversitenin yaz okullarında da görev alan bir akademisyendim. Son zamanlarda, son iki üç yıldır bu yaz okulları iptal oldu. Bu yaz okullarının tekrar ülkemizde, özellikle İstanbul'da yapılmasıyla ilgili herhangi bir çalışmanız var mı?

Bir başka soru: Okullardaki beden eğitimi ve spor dersleri boş ders olarak algılanıyor.

Devam edeyim mi? Ben kendi sesimi duyamıyorum.

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Okullardaki beden eğitimi ve spor dersleri bile boş ders olarak geçerken insanlarımızı spora teşvik etmeyi nasıl düşünüyorsunuz, bu konuda nasıl bir teşvikiniz olacak? Gençlerimizi, çocuklarımızı nasıl özendirmeyi düşünüyorsunuz? Çocuklara spor bursu vermeyi düşünüyor musunuz? Yani yakın arkadaş, eş dost ondan bahsetmiyorum; gerçekten vatandaşa spor bursu vermeyi düşünüyor musunuz, bu konuda bir çalışmanız var mı?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Yedekci, ek süre veriyorum.

Buyurun.

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Teşekkür ederim.

Dünyada gençler çok rahat ve isteyen herkesin kolayca ulaşıp spor yapabilme imkânı varken bu kadar güzel bir ülkede, 3 yanı denizle çevrili bir ülkede yüzme bile yapılamıyor, bunun sizce sebebi nedir?

Bir başka konu, çok önemli bir konu: Teknoloji bağımlılığı gerçekten artarak devam ediyor. Bu konuda gerçekten dişe dokunur bir çalışmanız var mı?

Buradan şans oyunlarına geçmek isterim. İnsanlarımızı bir anlamda kumara teşvik eden bir çalışma olduğu kanaatindeyim. Bu şans oyunlarıyla ilgili ben bir başka yönüne değineceğim. Burada ciddi şaibeler söz konusu. Bir iki kişinin gizli kapaklı bu şans oyunlarıyla ilgili çalışmalar yaptığı şeklinde basına yansıyan şeyler var, bu konuda nasıl çalışmalarınız var? Bu konuyu ihbar kabul ettiniz mi?

Türkiye'de gençlikte fuhuş oranı son on üç yılda yüzde 790 artmış. Uyuşturucu kullanımı son on üç yılda yüzde 678 oranında artmış ve çocuklarda 10 yaşında uyuşturucu kullanımı var, okul önlerinde uyuşturucu satıldığı söyleniyor. Tabii, biz bu bilgileri basından alıyoruz çünkü Bakanlıktan doğrudan bilgi alamıyoruz. Siz de bilgi vermediğiniz için biz de bu bilgileri alamıyoruz. 4 kişiden, 4 gençten 1'isi antidepresan kullanıyor. Gençler gerçek anlamda umutsuz. Bu konuda gerçek anlamda bir çalışma istiyoruz. Hep gerçek diyorum çünkü inandırıcı bulmuyorum bu çalışmaları.

İzmir'e dönmek istiyorum, statlar konusuna girmek istiyorum. İzmir'de statları siz yapmadığınız için belediyelerimiz yapmak zorunda kalıyor, bu konuda ne düşünüyorsunuz? Ayrıca, İzmir'deki statların tamir, bakım ve onarımlarıyla ilgili de sizin bir çalışma yapmadığınız şeklinde duyumlarımız var. Yanıtlarınızı merak ediyorum.

YURTKUR'la ilgili de bir şey söylemek isterim: Yurt ihtiyaçlarını karşılayamadığınız kesin. İşte, bunları -defalarca söylendi- çeşitli cemaatlerin eline bıraktığınız, artık başka başka cemaatlerin eline bırakmaya çalıştığınız şeklinde de bazı duyumlarımız var ama YURTKUR'la ilgili bizim de ciddi sıkıntılarımız var. Mesela, ben İstanbul'da kendi seçim bölgemden insanları yurtlara kaydettirebilmek için Kredi ve Yurtlar Genel Müdürüne kendi adımla referans olmak zorunda kaldım. Bu arada, öğrencilerin hiçbirini tanımıyorum, buradan da açıkça söyleyeyim. Kız öğrenci açıkta kalmış, başka yola gitmesin diye kefil oldum. Engelliler için hiçbir çalışma yapmıyorsunuz. Engelli gençler için bir projeniz var mı, herhangi bir çalışma yapıyor musunuz? Amatör spor kulüplerini belediye başkanlarının eline niçin düşürdünüz, niçin sahip çıkmıyorsunuz?

Ben Malatyalıyım, Malatyaspor Stadı için de bir şey söylemek isterim. 2017 başında teslim edeceğinizi söylemişsiniz, şu anda stat 28 bin kişilik yapılmış. Hâlbuki, 32 bin kişilik yapsaydınız, UEFA standartlarına uygun olarak yapılacaktı. Stadı yapan müteahhit kaçtı gitti, bıraktı. Şimdi sağ olsun, araya bir bakan hemşehrimiz girdi de -yine hemşehrilik ilişkileri, yalnız bakın, ne bilimsel ne başka, herhangi bir şey yok, sadece hemşehrilik ilişkileriyle işler gidiyor- yeni müteahhit devreye girdi, 2017'de teslim edileceği söylenmiş. İnşaatla ilgili bir mimar olarak teknik sıkıntılar olduğu kanaatindeyim.

Kitapçığınızı okurken gözüme bir şey ilişti, onu da sizden öğrenmek isterim. Ben İstanbul'da hem ikinci bölge milletvekiliyim hem de ön seçimden gelen milletvekiliyim, her ilçeyi tek tek gezmiş bir kişiyim. Bir ilçe spor müdürlüğü ne iş yapar, çok bilmiyorum ama taşralarda spor müdürlüğünüz var mı? Mesela, ben Malatya Arapgirliyim, orada bir ilçede spor müdürlüğünüz var mı? Çok merak ediyorum, gerçekten kişisel merakım, bu ilçe spor müdürlükleri ne iş yapar? Bunların mümkünse aylık faaliyet raporları, yatırımları ve bütçeleri nelerdir? Oralar devletin arpalığı hâline mi getirildi? Merak ediyorum.

Şimdi, siz bana diyeceksiniz ki: "Hocam, sen o kadar soru sordun, biz hiçbirine cevap vermedik. Bunları burada niye soruyorsun?" Neden sorduğumu söylemek isterim: Nazım Hikmet'in dediği gibi, denizin olmadığı yerde insan bazen martı olmalı.

Hepinizi saygıyla selamlarım.