KOMİSYON KONUŞMASI

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Bakan, öncelikle iyi niyetinizin ve vicdanlı olduğunuzun bilinciyle ve mutlak surette iyi şeyler yapma hedefinde olduğunuz inancıyla konuşmama başlıyorum.

Elbette, Türkiye'deki en önemli bakanlıklardan biri çünkü bütün aileyi ilgilendiriyor ve aileyle ilgilenince de içine çokça şey giriyor: Kadın, çocuk, engelli, yaşlı, tecavüzler, şiddet, fuhuş, bağımlılık. Ve tabii ki burada iki yöntem var, birincisi mevcudu devam ettirebilirsiniz, ikincisi de yeni bir yaklaşım, yeni bir anlayış getirebilirsiniz. Var olan çalışmaların doğru sonuçlar üretmediği, bugün fuhuşta yüzde 700'den fazla, son on dört yıldaki oranın artmasından bağımlılıkta da yüzde 680'nin üstünde olmasından belli ki şimdiye kadar ki çalışmalar doğru değil. Onun için, yeni bir strateji, yeni bir yöntem geliştireceğinizi düşünüyorum.

Çocuklarımızın yönlendirilmesi önemli, çocuklarımızın devlete güveni önemli. Burada tabii, son zamanlarda çokça duyduğumuz çeşitli sorunlar var. Bunlara karşı Bakanlığın tavrı çok önemli, mesela bu çocuk tecavüzleriyle ilgili durumlarda Bakanlık ne yaptı? Mesela bu çokça konuştuğumuz Ensar Vakfı tecavüzleriyle ilgili şu anda o çocukların durumu nedir, ailelerin durumları nedir? Gerger'de tecavüz olmuş ama Gerger'deki tecavüz olayında biraz tuhaf bir durum var. Daha önce 1 Aralık Ortaokulunda çalışan bir müstahdem tacizden soruşturma geçiriyor, sonra Gerger İmam Hatip Lisesine gönderiliyor. Bu insanların niçin ilişkileri kesilip hiçbir şekilde okulla, öğrenciyle ilişki içerisinde olmaması sağlanmıyor onu da bilemiyorum.

Elbette, yeni bakansınız, elinizde sihirli değnek yok, her şeyi birden yapamayabilirsiniz ama anlayışı, yani niyet her şeyden önce, net bir şekilde koyarsak belki daha iyi bir hâle gelebilir.

Bir de, bir iki sorum var size: Uluslararası İstanbul Sözleşmesi İç hukukumuzda neden içselleştirilmiyor? Mahkemelerden sürekli STK müdahillikleri reddolunuyor. Bu konuda Bakanlığınızın tavrını merak ediyorum.

Bir de, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği TCK 103-1 ve 2'nci maddelerinin yerine tecavüzde 15 yaş altı ve üst sınırının getirilmesi Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'ne aykırı değil mi? Malumunuz Birleşmiş Milletlerde 0-18 yaş çocuk olarak tanımlanıyor.

Bir de Adalet Komisyonunda 1/774 Kanun Tasarısı'nda "Vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenen suçlar hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez." şeklinde düzenleniyor. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Örneğin çokça dile getirildi, mesela otobüste tekmelenen Ayşegül Terzi olayı gibi. Burada, benim Bakanlığınızdan beklentim doğrudan bir müdahil olmanız ve modern yaşamı da savunuyor olmanız. Yani insanlar istediğinde şort da giyebilmeli, türbanını da takabilmeli ve buna kimse müdahale etmemeli; insanlar özgürce giyinebilmeli.

Artan çocuk istismarlarıyla ilgili elimizde doğru düzgün bir istatistik bile yok çünkü çocuklar ve aileleri bunu kendi utançları olarak değerlendiriyor. Bu arada, Gerger'le ilgili bize ulaşan son bilgi, çocukların sayısının 30 değil 76 olduğu yönünde. Bu konuda da ilginizi rica ediyoruz.

Tabii, biliyorsunuz, imam-cemaat ilişkisi her zaman için oluyor. Yönetimin üst kademesindeki insanların söylediği açıklamalar elbette ki toplumun alt kademesindeki insanları da doğrudan etkiliyor. Öyle olunca otobüs şoförleri de insanlara saldırabiliyor. Bu konulardaki duyarlılığınızı daha çok görmek istiyoruz.

Bir de, 25 Kasım yaklaştı biliyorsunuz, kadına yönelik şiddetle ilgili bir mücadele günü 25 Kasım. Bu konuda da herhâlde çalışmalarınız olacaktır.

Kadın istihdamıyla ilgili de bir şey söylemek isterim. Elbette çok geniş bir konu, bu kadar dar zamanda belki anlatılamaz ama önce o kadınların eğitilmesi gerekmekte. Özellikle şiddet görüp, eşinden ayrılıp yalnız yaşamak zorunda kalan kadınların hayatta kalabilmesi, ekonomik bağımsızlıklarını kazanabilmeleri için, ayrıca çalışma hayatına katılmaları için bir eğitimden geçirilmeleri şart.

Bir de cezaevindeki kadınlar ve onların çocuklarıyla ilgili ciddi sorunlar var. yani bir tane zannediyorum cezaevinde bununla ilgili bir çalışma yapıldı. İşte, çocuk oyun alanı çocukların daha rahat yaşayabilmesi için... 0-6 yaş grubunda bizdeki verilere göre 500'ün üstünde çocuk var. O çocukların orada ne şekilde, hangi koşulda kaldığını merak ediyoruz.

Engellilerin ve özellikle engelli kadınların istihdamıyla ilgili özellikle kamudaki istihdamıyla ilgili Bakanlığınız bir çalışma yapıyor mu? Kamuda kanunla belirlenen oranın çok altında engelli çalıştırıldığı bizdeki verilere göre ortada, özelde de zaten bunun takibinin yapılmadığını görüyoruz. Engelliler için bir bütçe ayrılması, mesela Diyanet İşleriyle anlaşılsa, sizin Bakanlığınız arasında bir anlaşma yapılsa, oradaki o çok bütçeden biraz size bütçeye alınsa. Ve engelliler için teknolojik çokça cihaz geliştirildi, mesela yerinden kalkamayan engelliler için robotik teknolojiler geliştirildi, onlar bütün insanlara dağıtılsa. Yani bunları söylüyorum akülü arabası olmayan engellilerimiz de var şu anda, bu konuda daha çok bütçe ayrılması ve daha çok çalışma yapmanızı diliyoruz.

Çocuk işçiliği ve çocuk istismarı tabii ki en önemli konu. bu çocuk işçiliğiyle ilgili bir çalışmanız var mı bilemiyorum ben, dokümanlarda rastlayamadım.

Bir de sokak çocukları çok ciddi bir sorun. Ben yedi yıl sokak çocuklarıyla ilgili bir dernekte yöneticilik yaptım. Yani aslında devletin bu kanayan yaraya el atmaması hâlinde, benim aldığım, geçen yıldan bu yıla kadar yüzde 16 oranında bir artış var sokak çocuklarında, bizdeki bilgi doğruysa eğer, bu oran giderek katlanacak anlamına gelir; burada çalışmak lazım. Tabii, öneri, bunlar sorunlar, öneriler. Aslında, bizim seçim bildirgemizde de söylediğimiz, mesela aile sigortası belki de... Çünkü amaç, üzüm yemek, bağcıyı dövmek değil; Türkiye'de daha huzurlu ve keyifli bir ortam nasıl yaşatılır? Bu aile sigortası kullanılabilir, en azından kadının kendini güvende hissetmesi ve maaşın da doğrudan kadının banka hesabına yatırılması önemli. Ayrıca, kreşlerin açılması ama güvenli kreşlerin, çocuklarını anneler güvenlikle gönderebilsinler o kreşlere. O bakımdan bu da çok önemli.

Huzurevlerindeki sayı, inşai nitelik ve oradaki insanların güvenliği de önemli. Şimdi, ben sizin dağıttığınız şeylere baktım. Sunumunuzda da o yapılarla ilgili... Özellikle, birer beton yığını hâlinde o yapıları yapmaya gerek yok, hem estetik hem mimari değeri, niteliği yüksek binalar olabilir.

Çalışan kadınlarla ilgili, özellikle atölyede çalışan, sigortasız, sendikasız çalışan ve her an taciz, tecavüz baskısı altında çalışan kadınlarla ilgili Bakanlığınızdan yüksek bir ses ben şahsen rica ediyorum. Daha yüksek sesle sizin hem bir genç kadın olarak hem de bir Bakan olarak onların arkasında durmanız ve bunu sesli dile getirmeniz o kadınlara gerçek anlamda güç verecektir.

Bir de buraya kendisi de gelmiş, birkaç cümle iletmiş zannediyorum Saadet öğretmen. Saadet öğretmenin bir simge olması ve yine aynı özelliklerinizle o öğretmene sahip çıkmanız önemlidir. Neden önemlidir? Bir tecavüz vakasını ortaya çıkarabiliyorsa bir öğretmen, başka öğretmenlerin ya da başka kadınların ses çıkarabilmesi için o kadına devletin sahip çıktığını göstermek gerekir. O donanımdaki bir insan zaten işsiz kalmaz, yarın öbür gün bir yerde çalışmaya başlar ama aslolan, devletin sıcak yüzünü ve güçlü yüzünü orada göstermektir.

Zorla evlendirilen çocuklarla ilgili... O pedofilinin devlet eliyle bir anlamda destekleniyor olması da kabul edilebilir bir durum değildir. Mesela, Kanada'da "Bacağını kapat." diyen yargıca devlet ceza veriyor, bizde "Şort yerine pantolon giyseydin, etek giyseydin." denilebiliyor.

(Oturum Başkanlığına Sözcü Abdullah Nejat Koçer geçti)

BAŞKAN - Sayın Yedekci...

GÜLAY YEDEKCİ (İstanbul) - Toparlıyorum.

Bu anlayışla ilgili bir değişiklik, toptan değişiklik yapmak lazım çünkü bizim bu anlayışa büyük itirazımız var ve bu anlayışın karşısında her tür direnme hakkımızı da kullanacağız.

Yeni görevinizde başarılar dilerim. Bütçenizin hayırlı olmasını dilerim.

Teşekkür ederim.