KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Tabii ki burada arkadaşlarımızla temelde anlaşamadığımız bir demokrasi anlayışı farkı var. Demokraside elbette ki siyasi irade, millî irade önemlidir yani seçimle gelen insanlar ama demokrasi sivil kurumları, diğer devlet kurumlarını yok sayma anlamına da gelmez ve Türkiye, siyasetiyle yani bütün devlet kurumlarıyla, anayasal kurumlarıyla bir bütündür. Tabii, her şeyin kanunla düzenlenmesi gerekir mi konusu belki tartışılabilir ama maalesef ülkemizde bazı şeyleri belli bir düzene koymadan şimdiye kadar yürütmeyi başaramadık. Bu bakımdan hani İngiltere'deki gibi anayasası olmayan bir demokrasiyi, yazılı bir anayasası olmayan demokrasiyi yürütecek olgunluğa geldiğimizde belki bunların çıkartılması düşünülebilir ama bugün bunlar tamamen keyfî yapılan düzenlemelerdir ve bugün bunlar bu şekilde kaldırılırsa yarın yerine daha katı kurallarla ne zaman getirilir, ne zaman konulur? İşte Yargıtaydaki yapısal değişiklik sağlandığı zaman yeniden bunlar buraya getirilir konulur. Onun için bu günübirlik düzenlemeleri bırakalım, böyle lüzumsuz bir şeyi ortadan kaldıralım. Ama arkadaşlarımız baro başkanlarının, Yargıtay başkanlarının, Anayasa Mahkemesi başkanlarının konuşmasından bu kadar rahatsızsa bence bu maddeyi şu şekilde değiştirelim: "Bu açılış günlerinde cumhurbaşkanı, başbakan ve adalet bakanı dışında kimse konuşamaz." diyelim bence olsun bitsin.

TURGUT DİBEK (Kırklareli) - Tabii, Ramazan ona "evet" diyebilir.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yahu, bunun dışındaki şeyi böyle yapalım çünkü mademki demokrasi diye artık hani işte eskiden tek parti sistemini eleştiriyordunuz ama şimdi de tek parti sistemini başka şekillerde ihdas etmeye çalışıyorsunuz.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ya, biz tek partiden çok partiye geçtik, şimdi de çok partiden de tek partiye geçeceğiz.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani biraz öyle oluyor, onun için bu madde değişecekse bence bu şekilde değiştirelim siz daha rahat edin yani.

Teşekkür ediyorum.