ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Şimdi, benzer bir şeyin İtalya'da bir örneğini görmüştüm ben o mafya yargılamaları sırasında. Tamamıyla, böyle cezaeviyle hiç bağlantısı olmayan düz bir yerde, etrafı müthiş korunaklı bir şekilde ve dikdörtgen şeklinde bir mahkeme salonuydu. Sanıklar bir duvara tamamıyla yan yana dizilmişlerdi yani cepheden bakmıyorlardı mahkeme heyetine ve böyle bir şey oluyordu. Ben, Sincan'la ilgili, tabii ki cezaevinin sınırlarından tecrit edilmesi önemli, ona katılıyorum ama asıl sorun içeriye girişte başlıyor zaten. En az 5 kilometre kala bütün araçlar durduruluyor. Çıkıyorsunuz, yağmur, çamur, kar. İnsanlar 5 kilometre yürümek zorundalar.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Tam giriş kapısının hemen...

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Yok, yok, şeyi anlatmaya çalışıyorum, o duruşma salonuna gelme aşamasını. Yani, Silivri örneğini anlatıyorum. 5 kilometre önceden durduruluyorsunuz, otobüslerden iniyorsunuz. Zaten gece boyunca yolculuk yapmışsınız, sabahın beşi, altısı. Diyor ki: "5 kilometre yürüyeceksin." Gidiyorsunuz, 2 metre yüksekliğinde bariyerlerin arasından geçmek zorundasınız. Kontrollere falan, şunlara, bunlara hiçbir şey demiyorum. Madem böyle bir şey yapılacaksa, yani Sincan'la ilgili, lütfen belli bir toplama merkezi olsun izleyenler için, duruşmayı takip edenler için. Mesela, o link hatları da oluşturulsun. Sincan'sa sorun, şöyle çözülebilir: Ankara'da, diyelim ki 14 tane ağır ceza mahkemesi varsa "15. Ağır Ceza Mahkemesi salonu" derseniz sorun çözülür zaten, bir yasal düzenlemeye falan hiç gerek kalmaz. "15. Ağır Ceza Mahkemesinin duruşma salonu Sincan'dadır." derseniz, işi çözersiniz. Eğer diğer yerlerle ilgili... Yani, demin Ali Bey'in dediği gibi, Denizli'de...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Ömer Bey, diyelim ki şu an bizim bütün mahkemelerimizin duruşma salonu var. O 15. Ağır Ceza Mahkemesinin bir duruşma salonunun olduğunu düşünelim, ikinci bir salon ne olacak?

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Tabii. "1" ve "2" dersiniz. Zaten şöyle bir şey vardır: Mahkemelerin duruşma salonları yoktur aslında. Adliyenin duruşma salonları vardır, mahkemeler istediğini kullanır. Şimdi, dolayısıyla da oraya Ankara Adliyesi ya da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı şeyi diyebilirsiniz.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Şu anda da öyle olacak zaten.

ÖMER SÜHA ALDAN (Muğla) - Ama, şey var yani... Yine, tabii ki ben şeyi anlıyorum -Ali Bey'in dediği gibi- eğer gerçekten Denizli'de -çok kapsamlı- ya da Afyon olabilir, Yozgat olabilir, pek çok yerde bu tip davalarda yer sıkıntısı çekiliyorsa da yani bunu doğrudan mahkemenin inisiyatifine bırakmayalım çünkü mahkemenin bu da idari bir kararıdır, buna karşı da yargı yolu açıktır yani Komisyona açık olduğu gibi. Çünkü, yargısal bir faaliyet değildir mahkeme salonunu tespit etmek. Bu da bence bir şey yaratabilir diye düşünüyorum. Ama, tabii, takdir Komisyonun.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - İtiraz yolu açık.