ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, Sayın Başkan, Sayın Bakan; aramızda avukatlıktan gelen epey arkadaşımız var, kusura bakmasınlar; bana göre avukatlıktan hâkimliğe geçiş hiç olmamalı, yıl falan yok.

(Gürültüler)

BAŞKAN - Aykırı bir görüş, dinleyelim arkadaşlar.

Buyurun.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Ben görüşümü açıklıyorum, olmamalı. Niye olmamalı? Şimdi, avukatlıktan hâkimliğe niçin alıyorsunuz? "Efendim, hâkim, savcı açığı var, onun için alıyoruz." diyorsunuz, öyle mi?

MURAT GÖKTÜRK (Nevşehir) - Yok, hayır, o değil. Yanlış anlamışsınız siz o zaman.

BAŞKAN - Yok, yok "Verim yükselir." diyor.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Peki, doğruyu anladım, öyle diyorsunuz.

BAŞKAN - Yok, ben demiyorum, arkadaşlar diyor.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Dünya örneklerinin hepsi öyle. Ona bir bakın da ondan sonra...

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi, keşke, o zaman, demokratik ülkelerde uygulanan sistemi uygulasanız.

Şimdi, bakınız, Sayın Bakan, ben samimi söylüyorum, ister inanırsınız, ister inanmazsınız, hukuk fakültesi mezunu pek çok yakınımız var. Diyorum ki hâkimlik, savcılık sınavına girin. "Efendim, nasıl olsa bizi almazlar." Siz böyle bir durumdayken böyle bir mülakatla hâkim, savcı almanız sizin tarafsız olduğunuz anlayışını... Sizin derken yargıyı diyorum, siz zaten tarafsız değilsiniz. Bu, yanlış. O nedenle bir defa...

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Onlarca yıldır aynı sistem uygulanıyor.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Efendim, o zaman, şöyle... Yanlışı düzeltin o zaman, şayet öyleyse. Bir defa, hâkimlik, savcılık sınavında mülakatı kaldırmak lazım.

Şimdi, peki, diyorsunuz da... İzin verin, bu çok önemli bir konu, bunu anlatmak istiyorum.

BAŞKAN - Bunu, aşağı yukarı, bizim Komisyon iki yasama dönemidir bunu tartışıyor Ali Bey.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Tartışıyor ama bir arpa boyu yol alamıyoruz, bunu daha önce de söyledim.

BAŞKAN - Peki, buyurun.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, ister kabul edin, ister kabul etmeyin, belli bir kesim hâkim, savcı olamıyor. Olamıyor efendim, bunun hiç yalanı yok, isterseniz araştırın. Belli bir inanca mensup insanları hâkim, savcı yapmıyorsunuz. Bunu daha önce de söyledim.

ADALET BAKANI BEKİR BOZDAĞ (Yozgat) - Yanlış düşünüyorsunuz.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Hiç yanlış değil.

BAŞKAN - Bu olmasın işte, arzumuz öyle bir şey olmasın.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Ali Bey, hangi kesim?

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Alevileri almıyorsunuz, onu da açık söyleyeyim.

ŞUAY ALPAY (Elâzığ) - Ya, yapmayın Allah aşkına!

BAŞKAN - Aman Ağabey, olur mu ya!

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Efendim, söyleyin örnek versin. Almıyorsunuz.

MURAT GÖKTÜRK (Nevşehir) - Bu gerçekten yanlış.

RAMAZAN CAN (Kırıkkale) - Sayın Başkan, bu konuların konuşulması doğru değil.

BAŞKAN - Tamam arkadaşlar.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Şimdi, Sayın Başkan, sadece hâkimliğe değil...

(Karşılıklı konuşmalar)

Efendim, tepki gösterebilirsiniz, ben bir gerçeği ifade ediyorum.

Sadece hâkimliğe değil, kaymakamlığa da almıyorsunuz.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Bölücülük yapıyorsunuz.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Almayanlar bölücülük yapıyor.

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Almıyorsunuz. Yani, şimdi, biz var olanı niye saklayalım. Ondan sonra da diyorsunuz ki: Efendim, cemaat, vesaire... Cemaati, şunu, bunu bırakacaksınız. Objektif bir sınav yapacaksınız, cemaat mensubu da olabilir, Alevi de olabilir, Sünni de olabilir, gayrimüslim de olabilir, kim olursa olsun.

Teşekkür ederim.