KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.

Şimdi tabii ki bugün anlaşılan o ki iş inada bindi, herhâlde sabaha kadar hep birlikte burada bulunacağız.

BAŞKAN - Mehmet Bey, niye inada binsin?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Efendim?

BAŞKAN - İnada binmez. Niye binsin ki?

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Öyle bir tavır gözüküyor.

Şimdi ben, tarihimizden bir anekdotla bugünkü geldiğimiz noktaya başlamak istiyorum.

Hazreti Ali Hendek Savaşı'nda bir düşman askerini alt etmiş, kılıcını çekip boğazına dayadığı sırada adam Hazreti Ali'nin yüzüne tükürür. Hazreti Ali hemen kılıcını geriye koyup adamı serbest bırakır. Adam tabii ki bu davranışa şaşırarak "Bu nasıl bir şey, niye böyle oldu?" diye sorar. O da "Ben bu savaşa Allah rızası için katıldım, seni de onun için öldürecektim ama şimdi sen benim yüzüme tükürünce işin içine nefis girdi. Bu nefsim için böyle bir cinayet işlemeyi kabul edemiyorum." der ve adamı bırakır.

Şimdi, bu kanun değişikliğinin geneline baktığımızda ve bu şu anda özellikle görüştüğümüz peş peşe maddelere baktığımızda hakikaten bu değişiklikler devletin, milletin bekası için mi yapılmaktadır yoksa iktidar gücünü kullanan büyüklerimizin nefsi için mi yapılmaktadır? Gerçekten burada hepimizi şüpheye düşüren ve... Bundan sonra nasıl uygulanacaktır? Elbette ki bu değişikliklere ilk bakıldığında çok fazla bir şey söylemek zor gibi gözükse de bunun uygulamaları nasıl olacak?

"Efendim, paralel yapıyla mücadele edeceğiz." Tamam, paralel yapıyla mücadele edelim ama ben bunu daha önce bir basın röportajında da söyledim, eğer paralel yapı bugün gerçekten sizin iddia ettiğiniz bütün suçları işlemişse, paralel yapıyla ilgili her türlü hukuki mücadelenin yapılması ve onlarla ilgili her türlü cezai işlemin yapılması lazım ama bunu yaparken bir şeyin daha yapılması lazım. Paralel yapıya on iki senedir devletin çok kritik kurumlarını teslim eden iktidarın da bir siyasi sorumluluk göstererek "Biz bu kadar basiretsizlikle bu kadar yanlışa sebep olduk. Kusura bakmayın, yüce Türk milletinden özür diliyoruz." diye istifa mekanizmasını kullanması lazım.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ondan sonra seçime gittik yani.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Gideriz seçime.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ondan sonra seçime gittik zaten.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Ne seçimine gittik?

BİLAL UÇAR (Denizli) - Yerel seçim.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yerel seçime gittik. Genel seçime mi gittik? Genel seçime gidelim canım, biraz da oradan...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Gideceğiz, az kaldı.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Yani bunları biraz tabii, anlatmak lazım vatandaşa, bizi de bu konuda ikna etmek lazım.

İkincisi de, tabii ki bu deliller hukukla ele geçti, hukuksuz ele geçti... Ortada 17-25 Aralıkta ele geçirilen para. İşte Halk Bankası Genel Müdürünün evinde çıkan 4,5 milyon dolar, ayakkabı kutularındaki para takipsizlik kararından sonra kendisine herhâlde teslim edilmiştir? Bu konuda da çok fazla...

RECEP ÖZEL (Isparta) - Kendisine teslim edilmedi, o, vakfa teslim edildi.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Hangi vakfa?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Üniversiteye teslim edildi, Makedonya Üniversitesine...

FARUK BAL (Konya) - Hülledir o Recepciğim, hülledir.

MEHMET ERDOĞAN (Muğla) - Şimdi vakıfla makıfla biz bunu bilmeyiz. Para kimin evinde çıktı? Süleyman Aslan'ın evinde çıktı. Yani Süleyman Aslan bu paraları nereden kazandı? Bu paraların vergisini nereye verdi? Onun için, diğer devlet büyüklerinin çocuklarının evlerinde çıkan paralarla ilgili de ne gibi işlem yapıldığını maalesef biz muhalefet milletvekilleri olarak bilmiyoruz. Birtakım, işte, buna benzer konularla ilgili sorduğumuz sorulara da ilgili bakanlardan bugüne kadar herhangi bir cevap alma imkânımız olmadı. Bu bakımdan, bu düzenlemelerin devletin, milletin bekasıyla ilgili olduğuna inansak burada, bu saatte hiç konuşmaya, nefes tüketmeye gerek yok, biz de sizleri destekler, bunları çıkartırız. Bu konuda bizim bütün toplumun genelinde olduğu gibi iktidara ve iktidarın uygulamayı teslim ettiği kişilere olan güvenimizde ciddi sıkıntı vardır ve bu kanuna muhalefet etmemizin tek sebebi de budur. Yoksa, devletin, milletin bekasıyla ilgili bir konuda Milliyetçi Hareket Partisi bugüne kadar herhangi bir kanuna muhalefet etmemiştir, bugün de muhalefet etmez ama bu uygulamadan doğacak olan sıkıntılarla ilgili güvensizliğimizin bir sonucudur. Bu konuda bizim güvensizliğimizi biraz teskin edecek bir izahatta bulunabilirse Sayın Bakan çok mutlu oluruz.

Teşekkür ediyorum.