UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Aslında bizimle paylaşılan rakamlar... Tabii ki biz iyileştirmeye çalışacağız reel sektörü değerli arkadaşlarımızın söylediği gibi ama işte çıkarılan bunca affa, çıkarılan bunca kolaylığa rağmen yasal takip altında bulunan yurttaşlarımızın sayısı 2 milyon 233 bin 188. Bu sadece kredi kartı nedeniyle. Benzer şekilde tüketici kredileri nedeniyle 1 milyon 729 bin 846, ticari krediler nedeniyle 535.379, karşılıksız çek nedeniyle 566.116. Bunlar işte eğer borç öderse ya da bir planlama yaparsa tekrar bir imkân sağlanacak. Yani ekonomiyi on dört yıl, on beş yıl sonra hâlâ aflarla ayakta durmaya, ayakta tutmaya çalıştığımızı gösteriyor. Dün geneli üzerinde yapılan görüşmelerde de ifade etmiştim, diğer arkadaşlarımızdan da ifade edenler oldu. Biz ülkenin genel durumunu, ekonominin genel durumunu düzeltmeden bu rakamların ne kadar af çıkarırsak ne yaparsak yapalım aşağı inmesini sağlamamız mümkün değil. Burada gösterdiğimiz emeğin, enerjinin bir benzerinin de ülkemizin hukuk devletinden ayrılmaması, ülkemizin dünya tarafından içeride çatışma yaşanan, dışarıda komşularıyla yine sıkıntılar yaşayan, komşuların iç işlerine müdahaleden, orada asker bulunduran ve bir türlü içeride, dışarıda barışı, huzuru sağlayamayan bir ülke şeklindeki algı sürdüğü sürece bizim buradaki mikro seviyede çözmeye çalıştığımız sorunların çözümü de gecikecektir, ertelenecektir, önce bunu vurgulamak istiyorum.

Bir de, az önce ben hâlâ bir konuda belki anlayamadım, sayın yetkililer de bilgi verdi ama. Bizimle paylaşılan listede ikinci kategoride olanlara deniyor ki: "Bunlar borcunu önceden ödemiş bulunan." Bunlar borçlarını bitirdiler mi yoksa yine bir yeniden yapılandırma dâhilinde mi? Çünkü orada da çok büyük bir rakam var. Benzer şekilde yine hep soruldu, bunun mali yükünün ne olduğu konusunda bize kapsamlı bir bilgilendirme yapılırsa seviniriz çünkü iki taraf birbirine işte bir taraf "Biz Bankalar Birliğinde zannediyorduk." diyor o taraf diyor ki "Biz sizde zannediyorduk." diyor. Bu kimdeyse bunun bir şekilde, net bir şekilde bize bu kadar kişinin şu anda ödenmemiş yasal takipte olan borcunu paylaşılmasını rica edeceğim.

Doğru anladıysam eğer tartışmalardan Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, bu düzenleme kanunlaştığı takdirde aslında özel bankalar için bir şey değişmeyecek, İbrahim Bey de aslında yardımcı oldu sağ olsun açıklamalarıyla. Ama kamu bankaları öyle anlaşılıyor ki burada asıl yükü üstlenecekler. Ve tekrar işte bir kolaylık sağlanacak bu kişilere ve burada bunun yani kamu bankalarına verilen bu sorumluluğun kötüye kullanılmayacağı, yeni batık krediler doğmasının önünün nasıl kesileceği konusunda bir fikriniz var mı? Çünkü özel banka bakacak ve "Evet, benim şeyime göre ben tekrar size veremiyorum." diyecek ama kamu bankaları bu sorumluluğu üstlenecek gibi gözüküyor. Bu konuda dediğim gibi nasıl bir mekanizma düşünüyorsunuz ki kamuda özellikle batık kredilerin doğmasını nasıl engelleyeceğiz, bu düzenlemenin kötüye kullanılmasının nasıl önüne geçeceğiz?

Teşekkür ediyorum.