BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Şimdi, öncelikle Sayın Başkan bir husus var, Mustafa Bey yerindeyken söyleyeyim diyordum ama bir türlü denk gelmeyecek, siz de vekâlet ediyorsunuz riyaset makamına.

Şimdi, kamerada şöyle bir sorun var, benim konuşmamdan sonra bunu fark ettik, diğer arkadaşlarımızda da bu olabilir: Tek kamera çalışıyor, kaset değiştirme sırasında yaklaşık 30 saniyelik bir boşluk oluşuyor. Orada konuşmacı bölünüyor yani bir kaseti çıkarıp takarken önemli bir şey söylemiş olabilir. O yüzden -herhangi birimiz için, bu bana mahsus değil- çift kamera çalışırsa o arada, kasetin bitmesine yakın olduğu zaman diğer kamera da devreye girer, bu sorun ortadan kalkmış olur, onu tavsiye edeceğim.

BAŞKAN - Şöyle yapalım Sayın Tezcan: Arkadaşlar bundan sonra bitmeden beş dakika önce bizi uyarsınlar. Biz o arada gerekirse bir dakikalık ara verdirelim, sonra devam edelim.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Olabilir. Yani öyle bir sıkıntımız oldu, bu bütün arkadaşlar için geçerli olabilir, bir teknik uyarı.

BAŞKAN - Tamam, teşekkür ederiz.

BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Şimdi, Sayın Parsak'a teşekkür ediyorum. Ona cevap vermek için söz almadım; değerlendirmesini yapıyor, biz de değerlendirmelerimizi yaparken kendileri saygıyla dinlediler bizi.

Geneli üzerinde değerlendirmelerimi yaparken muhakkak ki burada katılmadığım tespitlere ilişkin de düşüncelerimi paylaşacağım.

Yalnız bir konu var, onu burada tutanağa geçirmem gerekiyor: Bizim, doğrudur, Sayın Mehmet Parsak, Sayın Abdulhamit Gül ve benim birlikte çalıştığımız bir mini anayasa paketi uzlaşma çalışması var idi. Bu çalışmada -daha önce basın toplantısında da kamuoyuna açıkladılar- bu 7 maddenin de, o mutabakattaki 7 maddenin önce tamamı dendi, sonra 5 maddesinin -Sayın Başbakan tarafından ifade edilen şekle göre- bu çalışmanın içinde olduğu söylendi.

Şimdi kayıtlara geçmesi için söylüyorum: Bizim uzlaştığımız 7 maddeyle bu paketin hiçbir ilgisi yoktur. O 7 maddenin hiçbirisi bu paketin içinde yoktur demiyorum, sözü özellikle seçerek kullanıyorum. Bu çalışmayla bizim uzlaştığımız 7 maddenin hiçbir ilgisi yoktur. Bunu şunun için söylüyorum: Bu çalışmanın ekseni farklı, doğrultusu farklı, getirdiği sistem farklı ve bu çalışmada bizim bırakın uzlaştığımız 7 madde, orada itiraz ettiğimiz, benim özellikle itiraz ettiğim ve birçok maddesine de Milliyetçi Hareket Partisi temsilcisi Sayın Parsak'ın da itiraz ettiği, beraber itiraz ettiğimiz birçok madde, hemen hemen ne varsa buraya gelmiş, bu paketin içinde. Yani uzlaştığımız maddeleri taşıyan bir paket değil, itiraz ettiğimiz hususlardan oluşan bir pakettir. Bunun zapta geçmesini istiyorum.

Uzlaştığımız 7 madde meselesine gelince, bunun birisi Askerî Yargıtayın kaldırılmasıdır, birisi Askerî Yüksek İdare Mahkemesinin kaldırılmasıdır, birisi 142'nci maddede bu ikisine bağlı olarak askerî mahkemelerin kaldırılmasıdır, birisi buna bağlı olarak Anayasa'nın bir maddesinde değişiklik yapılmasıdır, birisi Jandarma Genel Komutanlığının Millî Güvenlik Kurulundan çıkarılmasıdır, birisi de bunun 1'inci maddesindeki yargının bağımsız ve tarafsız olması maddesidir. Yani bunların tamamı mevcut 21 maddelik teklifin 2 maddesine sığdırılmıştır. Biri 1'inci maddesi, biri de 20 ya da 21'deki toplu maddenin içerisine. Bu çalışmanın özü, ağırlık merkezi bu 7 madde değildir, onunla da ilgisi yoktur.

Ben o çalışmadan sonra şunu da kamuoyuna yazılı ve sözlü olarak da açıkladım: Uzlaştığımız 7 madde yaraya merhem olacak madde değildir. Özellikle yargıyı ve HSYK'yı düzenlemeyen bir çalışmadaki ittifak sadece uzlaşma sağlanmış olması açısından önemlidir ama sorunu çözücü nitelikte değildir demiştim. Zapta geçmesi için bunları tekrar etme ihtiyacı duydum.

Teşekkür ediyorum.