| Komisyon Adı | : | ANAYASA KOMİSYONU |
| Konu | : | Aydın Milletvekili Bülent Tezcan'ın tarihten husumet değil ders çıkarılması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 28 .12.2016 |
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Değerli arkadaşlar, dün akşam da gergin bir tartışma yaşadık, bugün de gergin ve hoş olmayan bir tartışma yaşadık. Biz burada Anayasa Teklifiyle ilgili düşüncelerimizi bütün açıklığıyla anlatacağız, tartışacağız her boyutta. Ancak, bir şeyi göz ardı etmeyelim. Tarihten husumet çıkarmaya kalkarsak bu işin sonu gelmez; bu sözüm hepimizedir, herkesedir, herhangi bir yeri hedef alarak değil, bir ortak dil açısından söylüyorum. Tarihten husumet çıkarılmaz, tarihten ders çıkarılır. Tarihî şahsiyetler ve kahramanlarla ilgili her birimizin farklı değerlendirmeleri olabilir, birimiz "iyi" deriz, birimiz "kötü" deriz, bundan daha doğal bir şey yoktur. Bunu bu tip gergin tartışma ortamlarında değil, sükûnetle ve yaşananları kendi dönemi içerisinde değerlendirerek konuşabilmeyi öğrenirsek geleceğe ilişkin Türkiye'nin geleceğini yanlış kurmaktan da kurtuluruz, doğru bir noktaya yöneliriz.
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı olarak söylüyorum, Selçuklu da bizimdir, Osmanlı da bizimdir, cumhuriyet de bizimdir, daha evveli de bizimdir, daha sonrası da bizim olacaktır. Tarihî şahsiyetlerimizin içerisinde tutum ve davranışlarının yanlış olduğunu söylediklerimiz vardır, doğru olduğunu söylediklerimiz vardır. Yanlışı fazla, doğrusu az; doğrusu fazla, yanlışı az olanlar olabilir bunları da söyleriz. Tam tersine, başka bir arkadaşımız da bizim söylediğimizin tamamen dışında bir şey söyleyebilir. Bizim için doğrusu fazla olanların, sizin için yanlışı fazla olabilir; bir başkası için doğrusu fazla olanların bizim için yanlışı fazla olabilir. Ama, bunların tamamını bir suhulet ve tarihten ders çıkarma anlayışıyla ele almamız lazım.
SALİH CORA (Trabzon) - Bunun için...
BÜLENT TEZCAN (Aydın) - Müsaade edin arkadaşlar, hiç gerilime gerek yok, ben bir şey söylemeye çalışıyorum.
Yani, bakın, bugün Orta Doğu'da, Suriye'de, Irak'ta çatışma, savaş devam ediyorsa, bölge kan gölündeyse ve bugün biz her şeye rağmen Türkiye Cumhuriyeti olarak bu bölgede modern dünyayla yarışabilecek potansiyeli olan bir güç olarak hâlâ bütün tahribat girişimlerine rağmen ayakta durabiliyorsak hiç kimse şüphe duymasının ki bunun bizim tarihimizle doğrudan ilgisi vardır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak biliyoruz, bizim tarihimiz yüz yıl önce başlamadı. Bizim tarihimizin daha eski bir geçmişi olduğunu biliyoruz. Cumhuriyet devrimlerinin, o çok kıskanarak savunduğumuz cumhuriyet devrimlerinin, laik, demokratik cumhuriyetin temelinde de Osmanlı dönemindeki modernleşme hareketlerinin, Türk tarihinin derinliğinden gelen o büyük engin tecrübenin çok önemli bir temeli ve birikimi olduğunu biliyoruz. Bu konuda kendi içimizde de farklı şeyler düşünebiliriz, farklı noktalardan bakabiliriz ama bu konuda söyleyeceğim en azından görüşmelerin bundan sonrasıyla ilgili, hassas olan dönemler olmuştur tarihimizde. Her birimiz tarif ettiğinde bir diğerini yaralayan dönemler yaşamışızdır. Bu dönemleri hâlâ bugün de her birimiz farklı pencerelerden anlatabiliriz ama bir şeye özen gösterelim: Tarihten husumet çıkarmayalım, tarihten ders çıkaralım ve siyasetin gergin diliyle tarihin akıl ve mantık çerçevesi içerisinde değerlendirilmesini ayırabilelim.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.