| Komisyon Adı | : | DIŞİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Gözden Geçirilen Uluslararası Taşımacılıkta Hayvanların Korunmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Tasarısı (1/773) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 08 .02.2017 |
EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Şimdi, tabii, Dışişleri Komisyonu denildiği zaman, dışişleriyle ilgili meselelerin konuşulacağı akla geliyor, nasıl ki Millî Eğitim Komisyonu, Millî Savunma Komisyonu veya Savunma Komisyonu falan, o konuyla ilgili konuşuyor. Bizim burada otomatik şekilde "Kabul edenler... Etmeyenler... Kabul edilmiştir." cümlelerinin tekrarının dışında bir şey yaptığımız yok. Sayın Başkan, siz de bunu çok hızlı ve maharetli bir şekilde yapıyorsunuz.
BAŞKAN - Uzatmaya gerek yok yani, onun için.
EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Tabii, bu, bizim vazifemiz yani öyle anlaşılıyor. Bu Komisyonun vazifesi, Türk Hükûmetinin taraf olduğu uluslararası anlaşmalar, anlaşma muhtıraları vesaire gibi belgeleri onaylamak, Genel Kurulun tasdikine sunmak. Tamam, bunda ihtilafımız yok ama bunun yanında, Komisyonumuzun faaliyetlerine baktığınızda, sizin çok güzel ve başarılı bir PR faaliyetiniz olduğunu görüyoruz. Belki Meclisin dışında olan arkadaşlar bunu görmüyorlar ama biz, bize gelen e-maillerden falan sizin gelen, Türkiye'nin değişik misafirleriyle çektirdiğiniz fotoğraflar falan hepsi bize geliyor ve seviniyoruz yani. Her ne kadar bu Komisyon üyelerinin taraf olduğu bir faaliyet olmamakla beraber, siz bizi temsil ettiğiniz için sizin bu faaliyetleriniz bizim için gurur vericidir ama onun dışında, biraz önce arkadaşlarımız bahsetti, bizim daha farklı toplantılarda baştan itibaren yani bu dönem başladığı günden itibaren ve biz bu Komisyona üye olduğumuz günden itibaren tekrarladığımız hususlar bunlardır. Yani, dış siyasetle ilgili meseleler bu Komisyonda konuşulmayacak da nerede konuşulacak? Şimdi, biraz önce Sayın Bakanın davet edildiğini fakat çok yoğun programından dolayı gelemediğini ifade ettiniz. Doğrudur, biz bunu takip ediyoruz, takdir de ediyoruz ama Türk dış siyasetinin Türkiye Büyük Millet Meclisi Dışişleri Komisyonu tarafından konuşulması Sayın Bakanın programına bağımlı olarak ilelebet bekleyemez, bunun değişik seviyelerde konuşulması lazım ve onun için yani sırf Sayın Bakan gelemiyor diye "Bu tartışma yapılamaz, olamaz." şeklinde bir hüküm vermek de ne ölçüde demokratik bir hükümdür, ne parlamenter şeylere dayanıyor, ben doğrusu bunu öğrenmek istiyorum. Yani bizim mevzuatta, bizim komisyonları düzenleyen ilgili metinlerde, hukuki metinlerde böyle bir şart var mıdır? Bu değişik şekillerde bence yapılabilir ve bizim bunu konuşmamız lazım, tartışmamız lazım.
Şimdi, geçtiğimiz hafta Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanı ve 4-5 kuvvet kumandanı büyük rütbelerini ve nişanlarını takarak bizim kendimize ait olduğunu fakat Yunanların ihtilaflı olduğunu veya onlara ait olduğunu iddia ettikleri küçük adacıklar ve kayacıklar üzerine, etrafında dolaştılar. Ertesi gün Yunan Millî Savunma Bakanı çelenk attı, ertesi gün alçak uçuş yapıldı. Böyle bir pandomim gidiyor. Peki, bu nedir? Bu adalar bizim mi, onların mı? Bir şey yok, gazeteler her gün yazıyor, her gün nümayişler yapılıyor, böyle fantezi havai fişekler atılıyor iki taraftan. Sonra, biz bir şey bilmiyoruz, millete de bir şey söyleyemiyoruz. Şimdi, eğer bu Komisyon bunları konuşmayacaksa neyi konuşacak Allah aşkına? Bu maddeleri zaten geçiririz beş dakikada, "Kabul edenler... Etmeyenler... Edilmiştir." deyip geçiyoruz. Bunun için, Sayın Başkan, lütfen bunu ciddiye hep beraber alalım ve bir çare bulalım. Bu teamül bu şekilde devam ederse, biz eğer milletin vekilleri olarak bir şeyden haberdar değilsek millet hiçbir şeyden haberdar olmayacak. Bu da herhâlde demokrasiye uygun bir davranış değildir.
Çok teşekkür ederim.