KOMİSYON KONUŞMASI

EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Her şeyden önce Sayın Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı ve mensuplarının nazik sözlerinden dolayı teşekkürlerimi sunmak istiyorum.

Şimdi, efendim, bu enstitü gerçekten çok önemli bir kurumdur. Yani ülkemiz açısından çok önemli, İslam dünyası açısından çok önemli ve uluslararası helal gıda konusunda çok merkezî bir rol üstleniyor.

Şimdi, helal gıda pazarı 2015 senesine göre 2,7 trilyon dolar, iki sene öncesinin... 2024'te 10 trilyon dolara çıkacak. Şimdi, bu, helal gıda konusunda uluslararası büyük rekabet var. Bu rekabetin içinde herkes en iyi, en helal gıda standardı bende vardır. Onun için bu pastadan en büyük payı ben alayım diyorlar. Hatta öyle, o kadar gitti ki mesela bizim teşkilata üye olan ülkelerin dışında, Tayland bile "en iyi helal gıda bendedir..." Avusturalya... Tabii, bizim teşkilata yani İslam İşbirliği Teşkilatına üye olan ülkeleri de, ayrıca onları zikretmiyorum.

Şimdi, böyle büyük bir pazarın içerisinde standardizasyonu İslam İşbirliği Teşkilatı adına yapmak ve normlarını tespit etmek görevi SMIIC'te yani bu merkezde, bu enstitüde. Bunun görevinin kolaylaştırılması her bakımdan doğru bir adımdır.

Aslında, bu enstitünün de bir kadersizliği vardır, onu da itiraf etmek lazım. İSEDAK, 1984'te kuruluyor. O zaman 1984'te Türkiye Standartları Enstitüsü, İslam İşbirliği Teşkilatı, o zamanki adıyla İslam Konferansı Teşkilatı çapında bir benzer kuruluşun kurulmasını teklif ediyor o, Türk Standartları Enstitüsü. Ama bu teklif, maalesef 1984 senesinden 2004 senesine kadar kadük kalıyor, ilgilenilmiyor. Hâlbuki kurulurken veya teklifi yapılırken çok kolay bir sisteme bağlamıştı, 10 ülkenin onayına. -yani o zaman 40 küsurdu, sonra 57 oldu- 10 ülke. 10 ülke buldun mu o, kurulmuş oluyordu. Ben geldiğimde bu ve birçok şey rafa atılmıştı. Bunları biz raftan indirdik ve ilk önce buna önem verdik ve 10 ülke hatta 11 ülkenin onayını sağladık. 2010 senesinde de Ankara'da toplantı yaptık. Enstitünün temsilcileri, o günkü Sanayi ve Ticaret Bakanımız Sayın Ergin katıldılar ve biz beraber bir belge imzaladık. Şimdi, o belgede o SMIIC'in doğuşu sağlandı. Fakat bir İslam İşbirliği Teşkilatının alt organı olarak sahip olması gereken vergi muafiyetleri vesaire eksik kalmıştı. Onun için bugünkü bu belge tamamlayıcıdır. Ben bunu onun için canıgönülden destekliyorum.

Fakat ben burada Dışişleri Bakanlığımızın huzurunda ve yine, Türk Standartları Enstitüsünün huzurunda şu iki şeye işaret etmek istiyorum. Bu, çok önemli bir kuruluştur. Birincisi bu kuruluşun bir binası yoktur, bir makarı yoktur yani "headquarter" dediğimiz. Oradan oraya, oradan oraya biz bunu o zaman değişik hükûmetlere söyledik, konuştuk ama bir... Çünkü bu, bir taahhüttür. Ev sahibi ülke, bir uluslararası kuruluşa ev sahipliği yaptığı zaman genellikle "binayı ben vereceğim" diyor. Türkiye'nin de daha farklı 2, daha başka 2 kuruluşu var; IRCICA ve SESRIC'e ev sahipliği yapıyor, onlara bina tahsis etmiştir. Buna da böyle bir şeyin olması çok iyi olur. O enstitünün istikrarlı bir şekilde çalışması...

İkinci husus, o, biraz enteresan. Bütün İslam İşbirliği Teşkilatı alt kuruluşlarında iki dönem yapar başındaki insanlar, 4+4. Burada iki senede bir değişiyor. Bu, kötü bir şey, iki senede bir değişmesi. Çünkü bir şeye başlıyor yeni gelen buranın başkanı, müdürü, unvanı ne olursa olsun; iki sene bitmeden hadi Allahaısmarladık, yenisi geliyor, o, yenisi de öğrenecek. Yani bu bir istikrarsızlık ve bu enstitünün bu sertifikasyonu ve uluslararası standart referansı olduğu gün bizim ülkemizde helal gıda sanayisi çok büyük bir şey olacaktır ve bütün dünya helal gıda yapan enstitüler... Bu sırf bir tarafı yani standardizasyon bir tarafı. Onun çok yönleri var tabii. Ama o bakımdan bakıldığı zaman da dahi çok önemli bir kazanç sağlayacak. O bakımdan bunu canıgönülden desteklediğimi ifade etmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.