KOMİSYON KONUŞMASI

MURAT EMİR (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, siz ne duyuyorsunuz, ne hissediyorsunuz bilmiyorum ama bu salonda diktatörlüğün ayak sesleri duyulmaya başladı bile.

(Gürültüler)

MURAT EMİR (Ankara) - Şimdi, izin verirseniz önemli bir konuya değineceğim, siz de yararlanacaksınız.

Değerli arkadaşlar, bakın, iki hafta önce Sayın Parsak'ın basına verdiği bir mülakattan iki cümle okuyorum: "OHAL Cumhurbaşkanlığı kararnamesi otuz gün içinde TBMM tarafından onaylanmazsa kendiliğinden yürürlükten kalkacak. Ayrıca bütün bunlara rağmen bir hukuksuzluk olursa diye Cumhurbaşkanlığı kararnamelerine Anayasa Mahkemesinin denetim yolunu açtık. 'MHP bu süreçte ne katkı yaptı?' sorusuna verilebilecek en önemli cevaplardan biri budur." dedi. Şimdi önümüze gelen önergede bu kaldırılıyor. Öncelikle Sayın MHP'li temsilciye, sonrasında hepinize ve Türk milletine soruyorum: MHP'nin o "Virgülüne dokundurmayacağız, biz anlaştık." dediği ve burada bir kazanımmış gibi göstermeye çalıştığı sadece üç günlük müydü? Bakın burada ne diyor: Cumhurbaşkanı olağanüstü hâl durumlarında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkartacak." Nasıl çıkartacak? Daha önceki sınırlara bağlı kalmaksızın. Hangi sınırlar? "Temel hak ve özgürlükler hakkında Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarılamayacak." denen sınırlar. Yani, Cumhurbaşkanı temel hak ve özgürlükler konusunda kararname çıkartabilecek arkadaşlar. Nedir bunlar? Yaşam hakkı, haberleşme hakkı, konut dokunulmazlığı hakkı, vücut bütünlüğü hakkı, adil yargılanma hakkı; bu haklar üzerine, bu hakları sınırlayan Cumhurbaşkanlığı kararnameleri çıkartılıyor. Peki bunların yargı yolu var mı? Yargı yolu da yine bu önergeyle kapatılıyor arkadaşlar. Bunlar faşizmin ayak sesleridir. O biraz önce itiraz edenlere soruyorum: Faşizm bu değilse nedir?

Bakın, bir de ne yaptığınızı bildiğinizden hiç emin değilim, ne yaptığının farkında dahi olmayanlar var. Anayasa 13 "Temel hak ve hürriyetler özüne dokunulmaksızın ancak kanunla sınırlanabilir." diyor, kararnameyle sınırlanamaz, bunu yapamazsınız. Anayasa 15 diyor ki olağanüstü hâl durumunda bile çekirdek haklara dokunamazsın. Hangi haklar onlar? İşte biraz önce saydığım; yaşam hakkı, vücut bütünlüğü hakkı, adil yargılanma hakkı... Bu hakları bir kenara bırakacaksınız, bu hakları bir tane seçilmişe vereceksiniz, buna da "millî irade" diyeceksiniz, "demokrasi" diyeceksiniz, "hukuk devleti" diyeceksiniz. Bunu ancak MHP'ye anlatabilirsiniz, Türk milletine anlatamayacaksınız.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.