KOMİSYON KONUŞMASI

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Sayın Bakan, Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri, kurumlarımızın ve basının değerli temsilcileri; herkesi saygıyla selamlıyorum.

Uzay Ajansının kurulmasını ve ülkemizde uzay ve havacılık alanlarında yürütülecek faaliyetlere hız verilmesini önemli bulduğumu öncelikle ifade etmek istiyorum.

Yıllar önce bu alanlara yatırım yapmaya başlayan ve teknolojik gelişmelerle bugün çok ileri noktalara ulaşmış olan ülkelere kıyasla nasıl bir fark yaratacağımız konusunda Sayın Bakan bize -vizyon olarak- hangi alanlara odaklanacağını, hedeflerin neler olduğunu anlatırsa memnun oluruz. Çünkü ilk konuşmasında, özellikle, vizyon konusundaki hedeflerin neler olduğu konusunu ben duyamadım. Dolayısıyla, bu konuyu daha detaylı bir şekilde dile getirirse... Hangi hedeflerimiz olacak? Vizyonumuz nedir bizim bu ajansı kurarken? Bu konuları ben duymak istiyorum. Necip Bey'in bahsettiği gibi, bir Türk astronotu uzaya göndermek midir; yoksa, bizim başka önemli, öncelikli, diğer ülkelerden bu kadar geri olduğumuz bir dönemde bizi daha ileri noktalara götürecek ve fark yaratabileceğimiz hangi alanlara yoğunlaşacak bizim vizyonumuz?

2023 hedefleri, hepimiz de biliyoruz ki gerçekçiliğini ve inandırıcılığını yitirdi. Son birkaç senedir, neredeyse tüm göstergelerde ülkemiz ya yerinde saydı ya geriledi ya da çok sınırlı bir ilerleme kat etti. Dolayısıyla, 2023 hedefleri artık ulaşılabilir hedefler olmaktan çıktı. Sırf hedef olsun diye hedef koymak değil önemli olan, konulan hedeflere inanmak ve bu hedefleri gerçekleştirmek toplumsal motivasyonun artarak devamı için çok önemli.

Sayın Bakan, yapmış olduğu sunumda ve ilk konuşmasında ülkemizin 2023 yılında küresel uzay ekonomisinden yaklaşık 5 milyar dolar pay almasının hedeflendiğini söyledi. Bu 5 milyar doların nasıl hesaplandığı, hangi ölçülere göre belirlendiği, atılacak hangi adımlar sonucunda 2023 yılında 5 milyar dolarlık uzay ekonomisinden pay alacağımız konusunun detaylarını paylaşırsa çok memnun olurum ki diğer 2023 hedefleri gibi inandırıcı olmayan bir hedef olmadığına bizler de inanalım, daha ilk adımı atarken bugün burada.

Uzay Ajansı konusunda da mesele sadece kulağa ismi hoş gelen bir kurum kurmak değil, bu kurumun ülkemizde yaratıcı ve vizyoner projeler ortaya çıkaracak altyapıyı hazırlayabilecek olması gerekli. Fakat taslağı okuduğumda bu konuda kafamda ciddi soru işaretleri oluştu. Bir örnek vermek istiyorum: Taslakta Uzay Ajansında Uzay Kurulu oluşturulması öngörülüyor. Bu kurul, uzay ve havacılık temel politikasını hazırlayacak kurul ve 7 kişiden oluşuyor. Yapısına baktığımızda ise "Üyeler, maliyeci, kamu yönetimi mezunu olabilir." deniliyor madde 6'da. Yanlış duymadınız, Uzay Ajansının içerisindeki Uzay Kurulundan bahsediyoruz, 7 kişiden oluşuyor ve bu Uzay Kurulu, uzay ve havacılık temel politikasını hazırlayacak olan kurul ve bu kurulda görev alacak 7 üyenin hangi alanlarda eğitim almış olmasıyla ilgili maddede bu üyelerin maliyeci olabileceği, kamu yönetimi mezunu olabileceği belirtiliyor. Konunun uzayla ilgili olduğunu bilmeyen biri bu maddeyi ve kurul kompozisyonunu okusa demez ki bu kurul, uzay ve havacılıkla ilgili çalışacak olan bir kurul. Herhangi bir kurul gibi anlatılmış, dolayısıyla, daha başlangıçta yapı sağlıklı bir şekilde oluşturulmazsa kurulacak ajans da beklentileri karşılamaktan uzak bir yapıya dönüşür endişesini taşıyorum.

Ayrıca, artık önceliklerinizden biri olacak bu konuda sonuç alıcı çalışmalar elde etmek için eğitim politikamızda vakit kaybetmeden gerekli adımları atmalıyız. Uzay araştırmaları konusunda ülkemizin diğer ülkelere kıyasla ön plana çıkabilmesi ancak nitelikli insan kaynağıyla mümkün olabilir. Fakat tasarıda eğitim kısmının çok zayıf olduğunu görüyoruz ne yazık ki. Tasarıda, ajansın görevlerinde sadece bir tek cümleyle ajansın üniversiteler ve araştırma kuruluşlarınca yürütülen akademik çalışmaları destekleyici çalışmalar yapacağı belirtilmiş, sadece bir tek cümlede.

AKP hükûmetlerinde benim gördüğüm en önemli eksikliklerden biri, bakanlıklar arası iş birliğinin eksik olmasıdır. Çünkü AKP on beş yıldır tek başına iktidar, koalisyon değil ama ne yazık ki bakanlıklar arası iş birliği çok zayıf. Her bakan bireysel çalışma yapıyor ama bazı konular var ki ortak çalışmalar yapılması gerekli. Özellikle, bilim ve teknoloji gibi konular eğitimden ayrı düşünülemez. AR-GE reform paketi -ki Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı temsilcileri de burada- geçen sene Komisyonumuza geldiğinde de aynı eksiklik vardı. AR-GE konusu, sadece lisans, yüksek lisans ve doktora aşamasında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının alanına giren TÜBİTAK destekleri çerçevesinde ele alınmıştı ama Millî Eğitim Bakanlığıyla iş birliği içerisinde vizyoner bir reform paketi düşünülmemişti, sadece, gündelik sorunlara çözüm bulmaya yönelik birkaç adım bir araya getirilmişti.

Yaratıcı, farklı düşünen, sorgulayan, sınırları kabul eden değil sınırları zorlayan nesiller hedeflemezsek, biat eden nesiller hedeflenirse istediğiniz kadar ajans kurun ya da hedef koyun, bunlar ancak içi boşaltılmış söylemlere dönüşür. Bu nedenle, okul öncesi dönemden başlayarak ilk ve ortaöğretimi de kapsayacak şekilde eğitim sistemimizde bilim ve teknoloji alanlarında yaratıcılığı geliştirmeye yönelik programların oluşturulması gerekli. PISA'da aldığımız sonuçları, ülkemizin uluslararası sıralamalarda nasıl en son sıralarda yer aldığını hepimiz biliyoruz. Uzay araştırmaları konusunda da Uzay Ajansı Millî Eğitim Bakanlığıyla iş birliği içerisinde, öğrencilerin bu alanlara ilgi duymalarını sağlayacak, farkındalık yaratacak program ve projeler geliştirebilir. Buna yönelik bir önergemiz de olacak madde 3'te. Maddelere geçtiğimiz zaman detayları hep birlikte görüşeceğiz.

Teşekkür ederim.