KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Öncelikle Değerli Hocam, çok teşekkür ediyorum verdiğiniz bilgiler için, gerçekten çok kıymetli bilgiler ama takdir edersiniz ki, tüm Komisyon üyesi arkadaşlarım da takdir edecektir ki sorunumuz ilkokul ve ortaokul öğrencilerinin barınmasıyla ilgili. Bu noktada biraz daha farklı bir yol izlememiz gerekir çalışırken diye düşünüyorum ve ben öncelikle Komisyonumuzun değerli üyeleri ve sizlerle de aynı bilgiyi paylaşmak isterim, bazı bilgiler sunacağım: TÜİK'in verilerine göre 1997-1998 öğretim yılında 47.365 ilkokulumuz varmış. Yine aynı tablodaki bilgiye göre 2015-2016 öğretim yılında bu sayı 26.522'ye düşmüş. Yani bu ne demek? Baktığımızda 21 bin civarında ilkokul kaybımız söz konusu ve köylerdeki okulların da çoğunun kapatıldığını biliyoruz. E, şimdi, bu durumda okullarda sayı azalıyorsa bu çocuklar demek ki özel okullara da gidiyor olabilir ama taşımalı eğitimin de arttığını biz zaten biliyoruz. Bu bizim bildiğimiz bilgiler arasında.

Şimdi, bunu dikkate alırsak bizim sormamız gereken bazı sorular var, özellikle bundan sonra katılacak olan uzman arkadaşlarımızdan öğrenmemiz gereken bilgiler ve nihayetinde ben Sayın Hocama da bununla ilgili de bir soru yönelteceğim.

Mesela, çocukların devam ettiği okullar evlerine ne kadar uzak? Kaç kilometre uzaktan gelip gidiyorlar taşımalı eğitim sisteminde? Taşımalı eğitimde sorun yaşıyorlar mı? Servis sorunları var mı?

GAYE USLUER (Eskişehir) - Ama Hocam bunları...

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Hayır, hayır, bunları Hocama sormuyorum ben. Bunlar bizim Komisyon üyelerimiz tarafından üzerinde durmamız gereken sorulardır diye düşünüyorum.

Evlerinden uzakta barınma ihtiyacı hissediyorlar mı? Kaç çocuk ailesinin yanında barınmıyor? Hangi koşullarda ihtiyaçları karşılanıyor? Barındıkları ev veya kurumlarda fiziksel, psikolojik veya sosyolojik gelişimini engelleyecek riskler var mı? Yine, devlet ilkelerine aykırı ekstra eğitimlere mecbur edilmedikleri veya bu ilkelere aykırı bilgilerle donatılma noktasında, karşı karşıya kalmadıklarından ne kadar eminiz, nasıl denetleyebileceğiz? Ve bütün bu sorular bizim öğrenmemiz gereken en önemli soruların cevaplarıdır diye düşünüyorum şu noktada. Eğer belli stratejiler geliştireceksek, çocuklarımızı koruyacaksak bu sorunların sebebini ve sorunların çözümü noktasında neler üretebileceğimizi bilmemiz gerekir.

Ben Sayın Hocama şöyle soruyorum: Bütün bu soruları dikkate aldığımızda Sayın Hocam, siz Yükseköğretim Kurulu olarak barınma hizmetleri sunuyorsunuz ve yine, üniversite düzeyinde öğrencilerimizin yaşadığı sorunlar farklı, ilkokuldakilerinki çok daha farklı ama bütün bu sorunları dikkate aldığımızda bir değerli akademisyenimiz olarak, YÖK'te barınmayla ilgili belli tecrübeleri olan bir hocamız olarak bize nasıl destek olabilirsiniz Yükseköğretim Kurulu olarak veya bu sorunlarla ilgili, tehditlerle ilgili fikriniz, eleştiriniz veya öneriniz var mıdır? Hazır buradayken Yükseköğretim Kurulu olarak sahip olduğunuz tecrübelerle bir öneriniz varsa bu benim için çok daha kıymetli, bunu öğrenmek isterim.