DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Öncelikle, teşekkür ederim sunumunuz için.

Aslında sizin burada olmanız beni çok mutlu etti, zira ben çocuk istismarlarını önlemeyle ilgili kurulan komisyonda da vardım ve orada da olmanız noktasında talebim oldu, maalesef olamamıştınız, muhtemelen çağrılmamıştınız. Bugün burada olmanız çok güzel ama özellikle çocuklarımızın güvenliği, sağlığı açısından da Vakıflar Genel Müdürlüğünün üzerine düşen bence çok fazla görev var.

Öncelikle bazı soruları sormak istiyorum: Bu eğitim işine giren vakıf ve dernekler bu işi yapma yeterliliğine sahipler mi? Bunu nasıl araştırıyorsunuz? Bu, birinci sorum. Çünkü bu dernekleri bu eğitimle ilgili olmayan kişiler de açabiliyor yani bunların GBT soruşturması yapılıyor mu, nasıl izin veriliyor?

İkincisi: Kurulduktan sonra denetleniyorlar mı? Denetleme noktasında da çocukların fizyolojik, psikolojik ve sosyal açıdan gelişimini, sağlığını bozacak faaliyetlerde mi bulunuyorlar? Yani bir çocuğun normal gelişimi için yapabilecekleri var, yapamayacakları var, işte, uygun ortam önemli ki yangın olayında gördük ne kadar sağlıksız bir ortamdalar. Yine, çocukların burada devlet ilkelerine uygun bir şekilde eğitim aldığı veya yetiştirilip yetiştirilmediği noktasındaki faaliyetleriniz, denetimleriniz nelerdir? Bu konuda bence zafiyet durumunda devletimiz çünkü şimdi sorsam size "FETÖ davası veya farklı bir davayla kapatılan kaç tane dernek, vakıf var?" diye ki bunların da eğitime ne kadar el attıklarını da biliyoruz -gerçi bu, Aladağ dışında ama- bu çocuklar bir şekilde orada ya istismara uğruyorlar ki bu istismar cinsel istismar olabiliyor, fiziksel istismar olabiliyor, siyasi ve ideolojik yönden istismar edilebiliyorlar.

Üçüncüsü: Yandı çocuklarımız yani uygun olmayan bir ortamda, bir derneğin kurduğu bir yurtta yandılar. Bu çocuklar yanıyorlar ya da büyüyorlar, yakıyorlar yıkıyorlar, işte, 15 Temmuzda yaşadığımız olay ortada. Ee, bu noktada da devlet ilkelerine uygun bir faaliyet mi yapılıyor orada? Ne yapılıyor? Nasıl denetliyorsunuz?

Yine, gönüllü ablalardan, abilerden bahsediliyor, bir eğitim kurumuna gönüllü insanlar alınırken bu insanlar hakkında GBT soruşturması yapılıyor mu? Bu insanlar kimlerdir? Bu insanlar ne tür eğitimlere sahiptirler? Bunların bir denetlemesi var mı? Bunlar çok önemli konular ve özellikle vakıf ve derneklere ait veya farklı kurumlarda ana sınıfına kadar, yani 5-6 yaşındaki çocukların dahi yatılı kabul ediliyor olması çok büyük bir zafiyet. Bu çocukların da ailelerinin yanında olması gerekir. Böyle bir düzenlemedeki kanun maddesi tam olarak nedir? Bu konuda Vakıflar ne düşünmektedir? Tabii ki, annesini, babasını kaybetmiş çocuklarımız vardır, Darüşşafaka zaten çok önemli bir kurumdur ama devlet kontrolündedir ama biz biliyoruz ki bugün açılmış olanların çoğu, işte, bahsettiniz, 5.028 tane dernek, vakıf var, bunun bin tanesi sosyal yardım vakfı ama bu dernekleri, vakıfları kimler açıyor, ne adına açıyor, neler yapıyor, açtıkları kurumda çocuklara neler öğretiyor, çocukları nasıl koyuyor ya da koruyamıyor, bütün bunların denetlenmesi noktasındaki faaliyetleriniz nelerdir öğrenmek istiyorum.

Teşekkür ediyorum.