| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı(1/837) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 30 .05.2017 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Evet, Sayın Bakan, Sevgili Başkan; merak etmeyin çok saldırmadan konuşacağım.
Şimdi, parti olarak ne kadar önem verdiğimizi görüyorsunuz. Sadece tek bir zeytin değil, üniversiteler de var işin içerisinde, üniversitedeki arkadaşlarımız, hocalarımız da buralarda, kıyılar da var, meralar da var. Yani demek ki bir sorun var ki biz hepimiz buradayız ve uzlaşmacı bir tavır sergiliyoruz, "3 maddeyi çıkarın tüm maddeler üzerinde uzlaşırız." diyoruz. Çünkü niye? Anne sütünden sonra en sağlıklı üründen bahsediyoruz, zeytinyağı. İşte, az önce vekillerimiz söyledi, her derde deva bir üründen bahsediyoruz ve bunda dünyada bir üstünlüğe sahibiz, avantaja sahibiz.
Zeytincilikle ilgili ve meralarla ilgili bir kanun görüşülse, bir Tarım Komisyonuna gidelim. Biz iki seneden beri bir Tarım Komisyonundayız, bir kahvaltı ettik, bir fotoğraf çektirdik, onun dışında hiç toplanmadık, tarımla ilgili bir sürü yasa geldi, hiçbir şekilde konuşulmadan geçti. O yüzden, bizim derdimiz önemlidir. Bu yasanın hiç gelmemesi gerekir, gelirse de Tarım Komisyonunda görüşülmesi gerekir.
"Üretim reformu" denilince, bizler yeni zeytin ağaçları dikileceğini zannettik çünkü karşılaştırmalı üstünlüğe sahip olduğumuz bir üründe 1 milyon değil 3 milyon zeytin ağacını Türkiye kaldırır, dünyaya da satar. Bu ürün böyle bir ürün.
Yine "üretim reformu" denilince, meraların talan edilmemesi gerektiğini, ıslah edilmesi gerektiğini, o yüzden üretim olacağını düşündük, onun için görüşlerimizi belirtiyoruz.
Sanayileşmeyle getirilen yasada zeytinlikler, meralar ve öğretim üyelerinin 75 yaşına kadar çalışmasının ne iş olduğunu inanın anlayamadık. "Torba yasa" diyoruz, siz hâlâ "Değil." diyorsunuz.
Meraları yok ederek, zeytinlikleri yok ederek mi üretim yapacağız? Acaba Türkiye'de sanayi tesisi kuracak boş arazi mi kalmadı da zeytinlik alanlara, meralara göz diktiniz? Hele hele az önce sunumunuzu yaptığınızda çok komik bir şey söylediniz: Ot bedeli muafiyeti yani "Parayı verelim, meralara girelim." Bu, çok komik bir durum, bunun buralarda konuşulmaması gerekir, bunun hiç konuşulmaması gerekir. Başka ülkeler meralara gözü gibi bakıyorlar, canı gibi bakıyorlar. Mera vasfını kaybetmiş araziler var. Buyurun, oralarda istediğiniz kadar tesis kurabilirsiniz. Yani meraları parasını vererek katledemezsiniz.
Zeytincilik Koruma Kurulundan bahsettiniz, doğrudur. Zeytincilik Araştırma Enstitüsü tabii ki bilimsel bir kurumdur. Ama Yüksek Seçim Kurulu da ona göre bağımsız bir kurumdu, ona müdahale ettiniz; referandumun sonuçlarında şaibe olduğunu hepimiz biliyoruz.
Nerede boş bir sahil görüyorsunuz, hemen inşaat aklınıza geliyor. Hâlbuki inşaat yapacak alan da çok fazla Türkiye'de. Zeytin ağaçlarının sayısını daha artıralım, o zaman bu bir üretim reform paketi olur. Meralarımızı koruyalım, meralarımızı sulayalım, meralarımızı gübreleyelim; o zaman bu getirilen gerçekten bir üretim reform paketi olur diyorum ve saygılar sunuyorum.