| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/837) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 31 .05.2017 |
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli arkadaşlarım; tabii, görüşmekte olduğumuz kanun tasarısı çok önemli bir kanun tasarısı. Başlığından da anlaşılacağı üzere, sanayinin geliştirilmesi, üretimin desteklenmesi amacıyla yapılacak bu düzenlemenin sanayicinin önünü açarken zeytinciliğin yok edilmesine ve kıyıların ve meraların da talan edilmesine yol açacak bir düzenleme olduğunu da görmeniz gerekiyor.
Şimdi, bir yandan bir kesime iyi şeyler verirken, onun önünü açarken diğer yandan zeytinciliği yok etmeye, zeytinciliği köreltmeye, zeytinciliği kurutmaya yönelik olarak yapılacak bu düzenlemenin gerçekten gelecekte Türkiye için, zeytincilik için ve zeytin üreticisi için bir ölüm fermanı olduğunu belirtmek istiyorum.
Değerli arkadaşlarım, bir yandan sanayicinin önünü açarken sanki zeytincilik bu işin önünü kapatıyor gibi düşünmek, engel oluyor gibi düzenleme getirmek ve bu şekilde bakmak ve göstermek ve üretimle ve sanayiyle ilgisi olmayan ve engel olmayan bu konuyu bu tasarının içine sokmak çok büyük bir yanlışlıktır.
Bugün toplumun birçok kesiminin, sivil toplum örgütlerinden sanatçılara kadar hatta Tarkan'ın bile zeytinlerin yok edilmesine yönelik olarak gösterdiği tepki çok önemli. Bir sanatçı bile buna kendisiyle direkt ilgili olmadığı hâlde tepki gösteriyor ve sosyal medyada açıklama yapıyor ve şunu diyor: "Bir ülkenin en büyük nimeti, değeri doğasıdır. Zeytin ağaçları Anadolu'nun hazinesidir. Rant için zeytin ağaçlarına ne olur kıymayın." Demek ki bu konunun sadece, yalnızca zeytincilik yapan bir kesimde değil halkın büyük bir kısmında rahatsızlık yarattığı ve bu rahatsızlığın da sanatçılarımıza kadar uzanan her kesimce dile getirildiği bir durum ortaya çıkıyor. Demek ki bu rahatsızlık toplumun bütün kesimlerinde ortaya çıkıyorsa bu konuda ısrar edilmesini anlamakta zorlanıyorum.
Ne olur Sayın Bakan, bu konuyu bir kez daha düşünün, bir kez daha değerlendirin çünkü -arkadaşlarımız da ısrarla burada söylüyorlar- yani sanayinin önünü tıkayan bir iş değil, üretimin önünü açan bir durum değil, engel değil ama sanki engelmiş gibi, sanki zeytincilik alanlarının açılmasıyla, kıyıların açılmasıyla, meraların açılmasıyla sanayicilik şahlanacakmış, sanki önü açılacakmış, önünde hiçbir engel kalmayacakmış gibi bir düşünceyi burada gerçekten kanun tasarısının içine sokmak ve bu kanun tasarısıyla birlikte zeytinciliği yok edecek bir düzenlemeyi, kıyıların ve meraların talan edilmesine yol açacak bir düzenlemeyi yapmak kesinlikle uygun değildir diye belirtmek istiyorum.
Sanayicilik yapan bir vekil olarak, sanayicinin içinden gelen bir insan olarak belirtiyorum ki sanayicinin geliştirilmesi ve üretimin desteklenmesi zeytine ve zeytinciliğe, kıyılarımıza ve meralarımıza zarar vererek kesinlikle olmaz değerli arkadaşlarım. Yapılacak destekler uygun olmakla birlikte tasarıda kesinlikle yeterli değildir aslında. Bugün sanayide kullanılan enerji bedellerini, elektrikte ve doğal gazdaki fiyatları yarıya çekemezsek, rekabet şartlarını oluşturamazsak, bizim özellikle rakip ülkelerimiz olan aynı piyasalara mal sattığımız ülkelerle biz rekabet edebilecek bir noktaya maliyetlerimizi çekemezsek, sanayicimizi kazanma noktasına ve onun büyümesine olanak sağlayacak yeni yatırım yapma olanaklarını sağlayacak bir noktaya taşıyamazsak hele hele sanayicinin OHAL korkusu altında yarın acaba ne olacak, Türkiye'de nasıl bir durum hasıl olacak baskısı ve korkusu altında sanayicimizi kesinlikte büyütemeyiz ve onların şevklerini de artıramayız ve onları yeni yatırım yapmaya da teşvik edemeyiz.
Bakınız, şimdiye kadar ürettiğimiz malların genelde ara mallar olduğu ve ithale dayalı birçok malla birlikte ihracatımızı gerçekleştirdiğimizi görüyoruz. Katma değeri yüksek olan ihracat ürünlerini nasıl üretebileceğimiz noktasında burada, bu tasarıda çok fazlasıyla destek göremiyorum. Bunların üzerinde durmamız, ayrıca ülkemizin ihtiyacına yönelik yatırımlara ve üretimlere olanak sağlamamız gerekirken maalesef bunlar bu tasarıda yine yer almamış bulunmaktadır.
Sanayileşmeye engel olmayan, üretimi engellemeyen zeytinciliğin, kıyıların ve meraların imara açılmasının bu yasa tasarısıyla ne alakası var değerli arkadaşlarım? En ufak ve en uzak engel bile olsa bu tasarıyla birlikte bu hususun kesinlikle konuşulmaması gerekir. Onun için görüşmelerimizin başından beri söylediğimiz gibi, birçok arkadaşımın da ifade ettiği gibi bu üç konunun tasarıdan çıkarılarak görüşmelerimizin yapılmasının çok daha uygun olacağını belirtmek istiyorum çünkü bu hem Komisyonumuzu rahatlatacak hem de toplumu rahatlatacak bir çıkarılma işlemi olacaktır. Geri kalan maddelerimizi hızla görüşerek ve Komisyondan geçirerek Genel Kurula göndermemizin uygun olacağını belirtmek istiyorum. Bu üç konunun tasarıdan çıkarılarak bir alt komisyon oluşturulup bu komisyonda konunun çok detaylı bir şekilde değerlendirilip hatta bölgelere göre yapılacak özel düzenlemeler de getirilmek suretiyle yapılacak bir düzenlemenin gerçekten uygun olacağını belirtmek istiyorum. Ne olur zeytinimize kıymayalım, kıyılarımızı ve meralarımızı küçük bir menfaat için talan etmeyelim, buna da fırsat vermeyelim. Bunun önü açıldığı zaman kesinlikle bunun...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Başkanım, ne oldu?
BAŞKAN - Teknik bir problem. Pardon.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Öyle mi? Sesimi kesiyorsun.
BAŞKAN - Buyurun, devam edin.
KAZIM ARSLAN (Denizli) - Evet, kıyılarımızı ve meralarımızı talan etmeyelim, buna fırsat vermeyelim. Bunun önünü bir kere açtığımız zaman bunun gerisi kesinlikle gelecektir, önü de alınmayacaktır; zeytinciliğin ve gerçekten de zeytincilik yapan insanlarımızın da sonu olacaktır.
Sayın Bakan, bu konuyu ne olur bir kez daha düşünmeye ve değerlendirmeye ve tasarıdan çıkarılarak geri kalan maddelerin hızla görüşülmesine olanak verilecek bir çalışmayı yapmaya davet ediyorum.
Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanımıza şu soruları da sormak istiyorum:
Sayın Bakan, sizden açık ve net olarak şu soruların yanıtlarını bekliyorum:
1) Zeytincilik alanındaki değişikliği sizden hangi sektörler istemiştir? Maden, inşaat, sanayi alanında bu tasarıya olumlu katkı veren şirketler kimlerdir, hangileridir? Eğer varsa bunların talepleri, raporları bize sunarsanız biz bunu yakinen görmüş ve bilmiş oluruz.
2) Bakanlık ve enstitülerde Zeytin Yasası'nın mevcut hâline karşı görüş bildiren varsa bu kurumların raporları neden tarafımıza şimdiye kadar ulaştırılmamıştır?
3) Kıyı alanlarında dolguyu artıracak ve sanayi alanı ile hastane kurulmasını öngörecek tasarı için hangi şirketler, isimler, tüzel kişiler, kurumlar sizden talepte bulunmuştur? Bunlarla ilgili bilgi verirseniz memnun olacağız.
4) Zeytin, kıyı ve mera alanında yatırımı yapıp da bu mevcut kanunlar nedeniyle hareket edemediğini, iş yapamadığını iddia ederek sanayicinin önünü tıkayan, üretimin önünü tıkayan, size yeni kanun düzenlemesi için gelen şirketler var mıdır? İsimleri nelerdir, kimlerdir? Bu şirketler özellikle maden, konut ve hastane sektörlerinde çalışan firmalar mıdır? Bu şirket ve kurumlar size bir maliyet hesabı ve yatırım modeli sunmuşlar mıdır?
5) Bahse konu 3 yasa hakkında olumlu görüş verip yatırıma hazır duran şirket, konsorsiyum ve kurumlar bugün Komisyonumuza davet edilmiş midir? Bu şirketler Komisyonumuza görüş sunmuşlar mıdır? Bu şirketler eğer bugün burada değilse biz bu yasayı kimin için ve hangi uğurda ve niçin, kimlerin isteği doğrultusunda değiştiriyoruz bunun cevabını istiyorum.
6) Dün, sizin tutanağa geçen ifadeniz ve Bursa'dan gelen bir temsilcinin görüşüne göre, tasarı zeytinlikleri korumak yerine mezarlık yeri yapmaya ve toplu konut inşasına doğru mu yol almaktadır? Varsa böyle bir ihtiyaç bunun özel bir düzenlemeyle olması daha uygun olacaktır. Tekrar ediyorum, bu konuşmamdan sonra ve sizlerin bu konuşmalardan sonra ve benim de bunu tekrar tekrar söylememden sonra bu hususların bir alt komisyonda görüşülmesi ve Tarım Komisyonuna veya Çevre Komisyonuna havale edilerek oralarda görüşülmesi noktasında bir tercihiniz olacak mıdır?
Teşekkür ederim.
BAŞKAN - Sayın Arslan teşekkür ediyorum.