KOMİSYON KONUŞMASI

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Öncelikle biraz önce söz alamadıkları gerekçesiyle salonu terk etmek durumdan kalan zeytin üreticilerimizin ve Ulusal Zeytin Konseyi temsilcilerinin tekrar salona davet edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu yönde Başkanımız da bir davette bulunursa çünkü özellikle bu maddede zeytin üreticilerimizin görüşlerini dinlememiz gerektiğine ben inanıyorum.

Şimdi, zeytincilikle ilgili maddelerle ilgili olarak kamuoyunda bu kadar tepki gösterilmesinin ana sebeplerinden bir tanesi şimdi üzerinde konuştuğumuz 4'üncü madde. Neden burada bir tepki var? Birkaç konunun öncelikle altını çizeyim çünkü burada diyor ki: "Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az üç kilometre mesafede zeytinliklerin bitkisel gelişimini ve çoğalmalarını engelleyecek kimyasal atık oluşturacak tesis yapılamaz ve işletilemez. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve kurulun uygun görmesi şartıyla..." Yani burada diyor ki aslında, zeytinlik sahası olsa bile yani biraz önce 2'nci maddeyi biz çıkarttık ya, içerisinde 15 ağaç şartı vardı yani aslında burada 2'nci maddenin hiçbir ehemmiyetinin kalmadığını, eğer geçerse bu madde hiçbir ehemmiyetinin kalmadığını görmüş oluyoruz. Çünkü zeytinlik sahası olsa bile eğer alternatif alan bulunamazsa ve kurul uygun görürse "Bakanlıklarca kamu yararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafında izin verilir." diyor yani isterse zeytinlik sahası içerisinde 20 tane ağaç olsun hiçbir şey fark etmez. Alternatif alan yoksa kurul da uygun görürse buraya yatırım yapılabilir." diyor.

Diğer taraftan, kurulun içeriğiyle ilgili baktığımız zaman, kurulun üyeleri Hükûmete yakın olan, Hükûmetin kararıyla ve valinin başkanlığında, valinin önerdiği şekilde karar alabilecek ekseriyette olan kişilerden oluşan bir kurul söz konusu burada. Dolayısıyla, bu madde kaldığı zaman, eğer bu şekliyle geçerse, biraz önce kaldırılan 2'nci ve 3'üncü maddelerin hiçbir ehemmiyeti kalmayacak. Dolayısıyla da, zeytinlik sahalarını, örneğin maden şirketlerine, maden işletmelerine açık bir hâle getirecek bu hâliyle geçerse eğer.

Şimdi, ben bugüne kadar -genelle ilgili konuşmamı yaptığım zaman da bahsettim, yüzlerce mail geldi bize, yüzlerce tepki mesajı geldi, bütün Komisyon üyelerimize de gelmiştir- bu mesajların bir tanesinde bile bu 3 maddeyi, zeytinliklerle ilgili maddeyi destekleyen bir mesaj almadım. Zeytin üreticilerinden, zeytinliklerle ilgili çalışan bütün sivil toplum kuruluşlarından, çevreyle ilgili sivil toplum kuruluşlarından tamamen bu maddelerin uygun olmadığı, bu maddelerin ülkemize zarar vereceği, zeytinlik sahalarına zarar vereceği, doğaya zarar vereceğiyle ilgili çok sayıda görüş aldık.

Şimdi, ben, özellikle, bugün ulaşan TEMA'nın görüşünü okumak istiyorum buradaki bütün üyelerimize. Zannediyorum Adalet ve Kalkınma Partisi üyelerine de ulaşmıştır, ulaşmayanlar için, tekrar tutanaklara geçmesi için de burada bunu okumak istiyorum ben: "3573 sayılı Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun, 4342 sayılı Mera Kanunu, 5621 sayılı Kıyı Kanunu'nda yapılacak değişikliklerin başta gıda güvenliğimiz olmak üzere çevre ve insan sağlığı, doğal hayat ve tarımsal üretimi ciddi derecede tehdit etmesinden endişe duyuyoruz." Çıkartılan maddelerle ilgili görüşleri okumuyorum.

Sayın Başkan, müsaade eder misiniz lütfen? Konuşmalarınızı, sohbetinizi biraz sonra yaparsanız memnun olurum.

BAŞKAN - Konuyla ilgili bir şey konuşuyoruz.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - "Tasarıda yer alan en sorunlu düzenlemelerin 3573 sayılı Kanun'un 20'nci maddesinde yapılan değişikliklerle ilgili olduğu görülmektedir." Yani şu an üzerinde konuştuğumuz 4'üncü madde. TEMA gibi bir çevre kuruluşunun, bu kadar ülkemize hizmet etmiş bir kuruluşun ve diğer bütün zeytincilikle ilgili üreticilerin de, şu an salonda bulunmayan, dışarı çıkmak zorunda kalan üreticilerin de ifade ettiği en sorunlu konu şu an üzerinde konuştuğumuz 4'üncü madde. "Tasarıda zeytinyağı fabrikaları ile tarımsal işletmelerin yapımı ve işletilmesinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının iznine bağlı olması zorunluluğu devam etmektedir. Ancak 'Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış yatırımlar için zeytinlik sahalarında yatırım yapılmasına Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından izin verilebilir.' ifadesi sorunludur." Biraz önce okumuş olduğum ifade. "Taslağa göre zeytinlikler bakanlıklarca alınacak kararla kamu yararı güden tüm yatırımlara tahsis edilebilecektir. Taslağı hazırlayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı sadece tasarıyı kendi ilgi alanına giren endüstri bölgeleri, teknoloji geliştirme bölgeleri, organize sanayi bölgeleri ve sanayi siteleri ile sınırlı da tutmamaktadır. Aksine 'Bakanlıkların' denilerek kapsam daha da genişletilmektedir."

Zeytinlik Sahaları Koruma Kuruluyla ilgili olarak da şunları ifade ediyorlar: "Tasarıda zeytinlik sahası bulunan her ilde valinin başkanlığında 9 kişiden oluşan Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu tanımı yer almaktadır. Kurulun ziraat odaları ve ziraat fakültesi dışındaki üyeleri, valinin emrinde yer alan çeşitli bakanlıkların; Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının il müdürlükleridir. Kurulda bunlara ilave olarak ziraat fakültesi, ziraat odaları ve araştırma enstitülerinden birer üye yer almaktadır."

"Tasarıda, Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulunun görevleri hakkında da sakıncalı düzenlemeler yer almaktadır. Bu Kurulun yetkisi, yatırım taleplerine ilişkin görüş bildirmekle sınırlandırılmaktadır. Görevleri arasında yatırım izinleri verilmesi yer almamaktadır. Tasarıda yatırım izinlerinin Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından verileceği, Bakanlığın bu yetkisini gerektiğinde valiliklere devredebileceği öngörülmektedir. Bakanlığın, izin yetkisini valiliklere devretmesi durumunda, valilikler kendi başlarına izin verebilecektir. Kurulun yatırıma ilişkin görüşünün bağlayıcılığının bulunmamasının ve valiliklere bırakılacak yetki devrinin sorunlu olduğuna inanıyoruz.

Yasada, Kurula ilişkin bir diğer sakıncalı durum ise Kurula zeytinlik sahalarının geliştirilmesi, korunması, verimli kullanılmasına yönelik, inceleme, değerlendirme ve izleme yapılması görevi verilmesidir. Çünkü Kurulda yer alan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ve Orman ve Su İşleri Bakanlığının il müdürlüklerinin zeytin ile ilgili hangi yetkinliklerinin bu görevin yerine getirilmesi için öngörüldüğü anlaşılmamaktadır. Ayrıca tarım ithalatı içinde en yüksek kalemlerden birinin ham yağ ve yağlı tohumlar olduğu bilinmektedir. Zeytin alanlarının daraltılması bu kalemlere ilişkin ithalatın daha da artmasına sebep olacaktır." Bu sadece bu maddeyle ilgili olarak TEMA'nın iletmiş olduğu, sakıncalı gördüğü ve bütün Komisyon üyelerinin dikkatine sunmak istediği açıklama.

Şimdi, biraz önce, bundan birkaç saat önce, Genel Kurul başlayacağı zaman Komisyon Başkanımız ara verilmesini uygun görmediği için ayrılmak durumunda kaldım, o zaman zarfında Sayın Bakan kısa bir açıklama yapmış. Tutanaklara ulaşmaya çalışıyorum ama bu açıklamanızda, aynı zamanda, zannediyorum, bizlerin hiçbir bilimsel çalışma sunmadığımızı ifade etmişsiniz. Hâlbuki, bütün zeytin üreticileri, zeytinlikle ilgili çalışan bütün kuruluşlar, bütün çevre örgütleri bu maddenin sakıncalı olduğunu ifade ediyorlar. Biraz önce sadece bir tanesinin görüşünü okudum. Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyinin temsilcileri, zeytin üreticileri, dün söz alan kuruluşlar da yani sizin anlamınızda bu alanda çalışan taraflar ve sivil toplum kuruluşları bu konunun sakıncalarını dile getirdiler.

Dolayısıyla, ben, özellikle, Sayın Bakandan da şu konularda açıklama istiyorum tekrar çünkü o sorulara sağlıklı bir yanıt alamadığımızı düşünüyorum. Zeytincilikle ilgili bizim Sanayi, Ticaret Komisyonumuzun ilgi alanında olmayan ve üretim reform paketinde... Bakın, iki gündür tartışıyoruz burada, iki gündür bu konuyu tartışıyoruz ve bu konunun uzmanları olmayan kişiler olarak yani ne zeytincilik konusunun uzmanlarıyız ne tarım uzmanlarıyız. Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu üyesi olarak iki gündür bu konuları konuşuyoruz. Bu, sizin adlandırdığınız ismiyle "üretim reform paketi" dediğiniz bu pakette, sanayicilerin, üreticilerin önünü açmak için hazırlamış olduğunuz pakette dediniz ki ilk günkü konuşmanızda: "Biz üreticilere sorduk 'Sorunlarınız nedir, nasıl size çözüm bulabiliriz?' diye." Dolayısıyla, bu maddelerin, zeytincilikle ilgili bugün hâlâ konuşmakta olduğumuz bu maddelerin bu pakete eklenmesini isteyen iş dünyası örgütlerini ben öğrenmek istiyorum. Hangi sanayiciler, hangi üreticiler bu maddelerin bu paketin içerisine dâhil edilmesi talebinde bulundu ve biz neden bu konuyu konuşuyoruz? Ben, birincisi, çok somut bir şekilde, talebin hangi iş dünyası örgütlerinden, kimlerden geldiğini açıkça Sayın Bakandan duymak istiyorum. Neden böyle bir düzenlemeye gerek duydunuz? Bunu somut olarak... Çünkü biz sizden açık bir şekilde bunun nedenini anlayamadığımız için...

SALİH CORA (Trabzon) - Halkın talebi.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Halkın talebi değil tabii ki de. Siz her yapmış olduğunuz şeyi halkın talebi olarak buraya getiriyorsunuz. Biraz önce salondan atılmasına göz yumduğunuz halk değil miydi?

SALİH CORA (Trabzon) - Biz salondan çıkarmayı istemedik, keşke kalsaydı da düşüncelerini ifade etseydi.

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Konuşmamı bölmeyin lütfen.

Dolasıyla, neden böyle bir düzenlemeye gerek duyulduğunu ben bu Komisyonun bir üyesi olarak anlamak istiyorum. "Bilimsel bir çalışma." dediniz. Hangi bilimsel çalışma? Çünkü bize gerekçelerde bir bilimsel çalışma sunulmadı. Dolayısıyla, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının bu maddenin gerekçesiyle ilgili olarak, bu düzenlemelerle ilgili olarak, 4'üncü maddeyle ilgili olarak ben bir bilimsel çalışma görmek istiyorum, bilimsel bir gerekçe. Hangi bilimsel gerekçeye dayanarak bu maddenin geçirilmesini Sayın Bakan talep ediyorsunuz tüm STK'lar olumsuz rapor verirken?

Dördüncü sorum da, Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi temsilcisi dün akşam söz aldığı zaman dedi ki: "Bu maddeler 7'nci kez geliyor Meclisimize -hepimiz de biliyoruz- 7'nci kez geliyor- ve aynı şekilde geliyor, aynı metinler geliyor ve bunların maden konseyi tarafından getirildiği endişesini taşıyoruz." Dolayısıyla, ben bu konuya, bu soruya çok açık ve net bir yanıt bekliyorum Sayın Bakandan çünkü bu madde eğer geçerse bu zeytin sahalarının madenciliğe açılacağı endişesini duyuyoruz, tamamen bunun önünü açan bir düzenleme burada söz konusu. 2'nci, 3'üncü madde çıkartıldı, biz Sayın Bakandan bu maddenin de çıkartılması, 4'üncü maddenin de çıkartılması ve bizim esas konularımız olan üreticiyi desteklemeyle ilgili olan maddelere acilen geçmemiz gerektiği konusunda... Ana konumuzla ilgili çalışalım Sayın Bakan. Lütfen, rica ediyorum, bu 4'üncü maddeyi de hep birlikte, bütün partilerin temsilcileri, bütün milletvekillerimizle çıkartıp ana konumuz olan üreticilerin desteklenmesi konusuna geçilmesini talep ediyorum.

Teşekkür ederim.

BAŞKAN - Sayın Engin, teşekkür ediyorum.