KAZIM ARSLAN (Denizli) - Değerli Başkan, değerli arkadaşlarım; maddenin tasarı metninden çıkarılmasını isterken bilim alanında güvencesiz istihdamın çok önem arz ettiğini belirtmek istiyorum. Özellikle güvencesiz istihdama karşı mücadele eden bu arkadaşlarımız, 15 Temmuz darbe girişimi bahanesiyle atılan adımlarla akademik özgürlüklerin, bilimsel araştırmanın, güvenceli istihdamın altını oyan uygulamalarla karşı karşıya kalmışlardır. Tüm itirazlara ve uyarılara rağmen güvencesiz istihdamın akademide egemen kılınması önündeki uygulamaları tek tek uygulamaya geçirmektedir. Örneğin, 1 Eylülde çıkarılan 674 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 49'uncu maddesiyle Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı kapsamındaki yaklaşık 15 bin araştırma görevlisi 50/(d) kadrosuna geçirilmişti. Şimdi, elimizdeki bu tasarının 19'uncu maddesinde yer alan Ek Madde 38'de yapılan değişiklikle tüm üniversitelerde araştırma görevlisi kadrosuna atamalar, 2547 sayılı Kanun'un 50/(d) maddesi kapsamında yapılmaktadır. "Bu statüde eğitim görerek doktora, sanatta yeterlik eğitimini tamamlayanların en fazla yüzde 20'si, üniversite senatolarınca belirlenen ve YÖK tarafından onaylanan usul ve esaslara göre yardımcı doçent kadrosuna atanabilecektir." deniyor. Şimdi, öncelikli olarak bizim asıl önceliğimiz akademik personelin, araştırma görevlilerinin gelecek kaygısı taşımalarının önüne geçmektir. Kendilerini bilimsel çalışmalarına özgürce verebilmelerini sağlamak için görev ve haklar açısından uğradıkları ayrımcılığın ortadan kaldırılması gerekir. Bu maddeyle tamamen bu, aksi bir uygulamayla karşı karşıya bırakacaktır.

Teşekkür ederim.