KOMİSYON KONUŞMASI

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

BAŞKAN - Genel Kurul da açılacak biraz sonra.

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Tamam.

Efendim, ben şimdi o Suruç'taki belediyenin kampına gitmeyiş sebebimi zaten orada arkadaşların hepsine söylemiştim, demek Kemal Bey ona dikkat etmemiş herhâlde. Şimdi, şöyle ki, o kampa gitmeyiş sebeplerimiz hiçbir şekilde yani yanlış değerlendirilmesin ve kimseyi ilzam etmek istemem. Ancak, şimdi orayı PKK'nın hâkim olduğu bir kamp olarak değerlendirdim ve PKK'nın hâkim olduğu bir yerde, oraya gidip de terörist bir örgütle karşılaşılması, orada terörist örgütün liderinin fotoğraflarıyla karşılaşılmasını ben kabul etmediğim için ona gitmemeyi düşündüm.

SITKI GÜVENÇ (Kahramanmaraş) - Yoktu yalnız, biz de şahit olduk yani Allah var. Öyle bir şeyle karşılaşmadık, diğer kamplardan farkı yoktu.

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Siz de öyle bir şey görmediyseniz, orada öyle bir şeyle karşılaşmadıysanız, o tür şeylerle, herhangi bir şey, ona bir şey demiyorum. Ama şunu söylemek istiyorum ki...

BAŞKAN - Yani biz bunları değer görmedik yazmaya. Yani oraya, işte, gittik de... Yani bunlar hakikaten bir devlet için çok da şey değiller.

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Şimdi, efendim, şöyle, bakın: PKK terör örgütü Kürtlerin temsilcisi değildir. Bunu kim söyledi biliyor musunuz? Geçen gittiğimiz Tokat'taki cezaevinde PKK teröristlerinin olduğu koğuşa girdik, ondan sonrasında da orada Hizbullah'ın olduğu, HÜDA PAR'ın olduğu koğuşa girdik. HÜDAPAR'ın oradaki temsilcileri ne dediler biliyor musunuz? Oraya giden arkadaşlarımız vardır, değerli Kerim Bey de oradadır, "Hiçbir surette PKK terör örgütü Kürtlerin temsilcisi değildir. Siz yanlış yapıyorsunuz." dediler.

ZİVER ÖZDEMİR (Batman) - Bunu herkes söylüyor, biz de söylüyoruz.

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Dolayısıyla, bakın, öyle bir şey olması münasebetiyle ben kendi düşüncem olarak oraya gitmeyi uygun görmedim ama siz gittiniz karşılaşmadığınızı öyle bir şeyle söylüyorsunuz, onu da kabul etmek mecburiyetindeyiz. Sizin söyleminiz bizim için tabii ki mütevellit. Ama şurası bir gerçektir ki: Bakınız, burada, yine biraz önce değerli arkadaşımızın da söylediği gibi, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığının -kendisi de, valinin ifadesiyle- oradaki, Suruç Belediyesindeki o kampın kurulmasında her türlü desteği ifa ettiğini söylediler.

BAŞKAN - Altyapı hizmetlerini sundular.

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Her türlü desteği verdiklerini söylediler. Türkiye Cumhuriyeti devleti Ayn el Arap'taki bu hadiselerle ilgili olarak bütün gücünü kullanmıştır ama onun karşılığında ne olmuştur? Onun karşılığında Doğu ve Güneydoğu Bölgesi'nde insanlar isyan etme provası yapmışlardır, 50 kişi ölmüştür. Ben buradan şunu söylemesini isterim Kemal Bey'in: En azından o 50 kişi niye öldürüldü?

KEMAL AKTAŞ (Van) - Genel Kurulda biz soru önergesi verdik işte.

REŞAT DOĞRU (Tokat) - Ya, niye öldü? Yani bunun araştırılması gerekir ve bunun hesabı da verilmesi gerekir diye söylediğim için ben bunu ifade etmeye çalıştım.