KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ediyorum ben de.

Sayın Başkan, çok değerli Komisyon üyeleri, sevgili bürokrat arkadaşlar; ben Tarım Komisyonu üyesiyim. Tarım Komisyonuna da beklerdik böyle bir görüş alışverişi olsun çünkü madem Avrupa Birliği mevzuatını konuşuyoruz, Avrupa Birliği mevzuatının en önemli konularından bir tanesi tarım politikası.

BAŞKAN - Hocam, hemen bir düzeltme yapayım, bu size de havale edilmiş tali komisyon olarak bizim gibi.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Öyle mi?

BAŞKAN - Tabii tabii, siz de görüşeceksiniz bunu. Yani görüşmeniz lazım en azından.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Evet, var.

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - İki yıldır ben komisyon üyesiyim, bizim komisyon iki defa toplandı, hiçbir şey olmadı. İnşallah toplanır.

Çünkü, dediğim gibi, mevzuatın çok önemli bir kısmı tarım, siz de iyi biliyorsunuz ve desteklemeler çevreye yönelik veriliyor. Çevreye uyum sağlıyor musun yani gübreyi üzerinde yazdığı miktarda mı kullanıyorsun, ilacı bitkiye yarayışlı miktarda mı kullanıyorsun? Yani bizdeki gibi çala kalem değil. Çiftçi sabah kalktığı zaman göz kararı mı atıyor bizde? Ama orada öyle bir şey yok çünkü sürdürülebilir kalkınmayı temel almış bir politika çerçevesinde yürüyor ve gün geçtikçe de çevre mevzuatı kırsal kalkınma politikalarıyla birlikte ve az önce Başkanımın sorduğu, hani Avrupa Birliğinde hangi kurullar var... Orada siz açıklamaya çalıştınız ama daha çok kooperatifler aracılığıyla, tarımsal kooperatifler üretici birlikleri, üretici örgütleri ve STK'lar aracılığıyla yani siyasilerin olmadığı, siyasetin olmadığı kurullar aracılığıyla -bizdeki Yüksek Seçim Kurulu gibi değil- yapılıyor. Şimdi bizde de örneğin anız yangınları var, bunlarla ilgili yaptırımlar var, sanayiden kaynaklanan kirlilikler var ki Ergene bizim bölgemizde en önemli örnektir. Şimdi, bir atık arıtma sistemi, deşarj sistemi kuruluyor ama aşırı girdi kullanımı da var. Yani örneğin, ormanlık bir bölgeden geçenlerde beni aramışlardı, ormandan elde ettikleri çam fıstığıyla geçimini sağlayan orman köylüleri var. Burada kimyasal mücadele öngörülüyor ancak Orman Genel Müdürlüğünün güzel bir uygulaması var, karınca bırakıyorlar doğaya. Şimdi, bunlar bunun içerisinde ne derece olacak? Yani az önce Selina Hanım'ın çekindiği konu, bu kanun uygulamaya girdiğinde doğal sit alanları tehlikeye de girebilir, bizim çekincemiz budur. Yani çakışan alanlar var diyorum tarımla ilgili. O yüzden, madem gelecekmiş bundan da mutlu oldum. Bu konu çok önemli, Avrupa Birliği mevzuatının yüzde 70'i tarım ve inanın genç çiftçi projeleri orada da var ama çevreye duyarlılık gün geçtikçe artıyor. Yani öyle ilaç kutusunu sağa sola bırakamazsınız, belli yerleri vardır; bizde de yeni yeni yapılmaya başlıyor, yönetmeliklerle çıkarılıyor. Madem Avrupa Birliğine tam uyum sağlayacağız, bu konunun da dikkate alınması gerek diye düşündüm.

O yüzden misafiriniz oldum, teşekkür ediyorum.