KOMİSYON KONUŞMASI

DİDEM ENGİN (İstanbul) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; ülkemizde demokratikleşmenin, çoğulculuk, katılımcılık ve uzlaşma kültürünün nasıl geriye gittiğinin çok bariz bir örneği olan bir İç Tüzük değişiklik teklifi AKP ve MHP tarafından Meclise getirildi. Son Anayasa değişikliğiyle olağanüstü hâl sürecinde kuvvetler ayrılığını yok eden, hukuk devleti ilkesini temelden zedeleyen, Türkiye Büyük Millet Meclisini işlevsiz hâle getiren bir teklifle, evet çıkması için devletin tüm imkânlarının sınırsızca iktidar partisi tarafından kullanıldığı, eşit ve adil olmayan koşullarda yürütülen ve Yüksek Seçim Kurulunun kanuna açıkça aykırı şekilde mühürsüz oy pusulalarını geçerli sayarak dünyada eşi benzeri görülmemiş bir karar almasıyla bir parti devletine dönüştürülen ülkemiz muhalefet partileri milletvekillerinin konuşmalarından, halkımızın sorunlarını Meclise taşımalarından, önerge sunmalarından bile rahatsız olan bir iktidar partisi tarafından yönetiliyor.

2002 yılında iktidara gelirken demokrasi ve özgürlük sloganlarıyla iktidara gelen AKP on beş yıllık tek başına iktidarının sonucunda sadece kendi partisine demokrasi, sadece kendi partisine özgürlük isteyen, millî birlik ve beraberliğimizi yok edici söylemleri sürekli olarak yineleyen, toplumumuzdaki kutuplaşmadan beslenen ve kendi parti görüşleriyle aynı şekilde düşünmeyen tüm vatandaşlarımızı dışlayan, terörist ilan eden bir siyasi iktidara dönüşmüştür. Hâlbuki ülkemizin her zamankinden daha fazla birliğe, bütünlüğe, beraberliğe, uzlaşma kültürünün gelişmesine, düşünce ve ifade özgürlüğüne saygı duyulmasına ihtiyacı vardır.

Milletin vekillerinin ülkemizdeki sorunları, önerileriyle birlikte Meclise taşımasından rahatsızlık duyan bir iktidar partisi olabilir mi? Maalesef 2017 Türkiye'si AKP tarafından bu şekilde yönetiliyor, MHP tarafından da destekleniyor. Bu İç Tüzük değişikliği "Mecliste çoğunluğa sahibim, her istediğimi yaparım." anlayışının bir tezahürüdür. Milletin iradesini temsil eden milletvekillerinin yürütmeyi denetleme yetkisini yok ederek Meclisi tamamen işlevsiz hâle dönüştürmeyi amaçlamaktadır.

İktidar partisinin Mecliste kendi belirlediği gündemin dışında başka konuların konuşmasına yönelik tahammülsüzlüğünün bir göstergesidir. Hâlbuki kendine güvenen bir iktidar partisinin Mecliste milletin vekillerinin konuşmasından rahatsızlık duymaması gerekir. Bugüne kadar muhalefet partileri milletvekilleri olarak getirdiğimiz araştırma önergelerinin tamamı halkımızın yoğun tepkisi sonrasında kabul etmek mecburiyetinde kaldıklarınız dışındakiler tamamen AKP tarafından reddedildi. Genel Kurulda muhalefet milletvekillerinin önergeleri ve kanun teklifleri AKP tarafından düzgün bir şekilde incelenmeden, araştırılmadan, otomatik bir refleksle hep reddedildi. İktidar partisinin çoğu milletvekili zaten Genel Kurul çalışmalarına katılmayıp konuşmaları dinlemiyor, sadece oy verme zamanı gelince Genel Kurula girip oy kullanıp tekrar çıkıyorlar. Genel Kurul çalışmalarına düzenli olarak katılan milletvekillerini tenzih ederek söylüyorum.

Şimdi, Komisyona getirilen İç Tüzük değişikliğiyse "Nasıl olsa bu önergeleri reddedeceğiz, konuşma sürelerini de kısıtlayalım." diye bir yaklaşım söz konusu. Milletin vekillerine söz haklarını kısıtlayan, usul tartışmalarına sınırlama koyan, yoklama istemini sınırlandıran maddelere ek olarak sorunlu başka maddeler de var. Örneğin, bir milletvekiline veya bakana kendisine ait olan bir beyanın düzeltmesini yazılı olarak yapabilme imkânı verilmesi gibi. Hâlbuki bu düzeltmenin suistimale mahal vermeyecek şekilde sözlü olarak Genel Kurulda yapılması ve halkımızla paylaşılmasıdır doğru olan.

Ayrıca, teklifte yer alan aylık ödenek ve yolluktan kesinti yapılması cezasıyla milletin vekillerini disipline etme çabası iktidar partisinin yasamaya olan çarpık bakışının bir göstergesidir. Yasama faaliyetinin maddiyatla tehdit edilmesi kabul edilebilir bir tutum olmadığı gibi Meclisin saygınlığını da zedelemektedir.

Bu İç Tüzük değişikliği teklifi içinde muhalefetin iktidarı denetleme görevini daha etkin yapabilmesine olanak tanıyan tek bir madde yoktur. Tüm maddeler konuşma sürelerini azaltmaya ya da muhalefetin denetim yetkilerini sınırlandırmaya yönelik düzenlemelerdir.

9 Temmuzda hak, hukuk, adalet isteyen milyonlar Maltepe'de bir araya geldi. Siyasi görüşü ve dünyaya bakışı birbirinden farklı milyonlarca kişinin ortak beklentisi olan hak, hukuk, adalet talebini Komisyondaki tüm milletvekillerine hatırlatıyor, demokrasimizi geriye götüren ve Anayasa'mıza aykırılık teşkil eden bu teklifin geri çekilmesi talebimizi yineliyorum.

Teşekkür ederim.