MURAT EMİR (Ankara) - Ben de Sayın Eseyan'a teşekkür ederim.

Tabii, kendisi de ifade ettiler, benim burada asla birini diğerinden farklı görme niyetim olmadığı çok ortada. Zaten konuşmamın bütününde de şunu ifade etmeye çalıştım: Durduğunuz yere göre, baktığınız yere göre, zamana göre değişebilecek kavramların bir suç unsuru teşkil etmemesi ve o kürsünün olabildiği en geniş şekilde özgürlük kürsüsü olarak kullanılması gerektiğini ifade ettim. Sayın Eseyan'ın bu kendi görüşleri değerlidir ama bir başkasının da bir başka görüşü açıklama hakkı da o kadar değerlidir. İşte bu madde o değerleri yok etme potansiyeli taşıyor, o nedenle de tehlikelidir diyoruz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Hakaret, tezyif, tahkir, sövmek, onlar tabii...

MURAT EMİR (Ankara) - Sövmek zaten var Sayın Başkanım, sövmek zaten şey.

Bakın, bir şey söyleyeceğim, arada bir ben Genel Kurula iniyorum, şu adli yargıyla ilgili şeye iniyorum. İnanın konuşmaların çoğu şöyle geçiyor: "Biz bu FETÖ'cüleri adil yargılayalım mı yargılamayalım mı?" üzerinden geçiyor, emin olun. Türk milleti bunların cezalandırılmasını istiyor diye bir konu... Evet, cezalandırılsın, tabii ki cezalandırılsın ama "Adil yargılayalım mı yargılamayalım mı?" diye bir tartışma yürüyor arkadaşlar. Biz böyle bir Genel Kuruldan bahsediyoruz. Tehlikeli işler yapıyorsunuz, bunu anlatmaya çalışıyorum.