MURAT EMİR (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Gerçi, dün akşam 15'inci madde üzerinde konuşurken Sayın Eseyan'ın ve benim bu konudaki tartışmalarımız bence bir seviye kattı bu maddenin anlaşılması noktasında ve bu anlamda da bu düzenlemeyi bir önceki hâline göre biraz daha olgunlaşmış, biraz daha netleşmiş bulduğumu ifade etmeliyim ancak yine hâlâ burada sorunlu alanlar olduğunu da tutanaklara geçirmem lazım.

Şimdi, sövmek ve hakaret etmek elbette ki kabul edilebilecek bir şey değildir. Hiç kimsenin, hiçbir milletvekilinin anayasal düzene ve Anayasa'mızın ilk dört maddesinde belirlenen niteliklerimize hakaret etme, sövme hakkı olamaz, bu düşünülemez bile. Ama, bunun Genel Kurul...

BAŞKAN - Mevcutta da vardı zaten.

MURAT EMİR (Ankara) - Evet, evet, ben bir defa daha tutanağa girsin diye söylüyorum.

Ancak, yine partimizin görüşlerini ifade etmekte ve o sınırı belirtmekte yarar görüyorum. Eleştiri, bu kapsamın dışında olmalıdır. Çünkü Anayasa'mızın maddeleri de anayasal düzen de eleştiriye açık alanlardır; eleştirilmeli, tartışılmalı en geniş biçimde ama bunun sınırı elbette hakaret ve sövme olmalıdır.

Şimdi, buradaki yine sorunlu alanlardan birisinde de düzeltilme yapılmış olmasını arzu ederdim. Şöyle bir şey var: Bir milletin tarihine, ortak geçmişine ne kadar tartışmalı olursa olsun çünkü bunun tartışmalı, sübjektif, bulunduğu yere göre değişen, zamana göre değişen olduğunu biliyoruz. Ama, ne olursa olsun hakaret etme yine kabul edilemez. Ancak, "itham" dediğiniz şey biraz daha geniş bir kavram. Çünkü, bazen eleştiri sınırları içerisinde, tarihsel gerçeklikler içerisinde ne kadar yanlış olursa da olsun, biz katılalım, katılmayalım, bazı ithamlarda bulunulabileceğini düşünüyoruz. Dolayısıyla, buradaki ithamın geniş olduğunu, hakaretin yeterli olacağını ifade etmek isterim. Bu yönüyle düzenleme hâlâ eksiklikler içeren...

BAŞKAN - İtham yok.

MURAT EMİR (Ankara) - "Hakaret ve ithamda bulunmak..."

BAŞKAN - Onu çıkardık oradan.

MURAT EMİR (Ankara) - "Ortak geçmişine" dönük mü? Tamam, bu hâliyle, evet, ben onu yazılı metinde görmediğim için, bu da isabetli, evet, yani bu da önemli. Bu maddeyle ilgili olarak sadece sınırlı olarak şunu söyleyeyim: Burada eleştiri sınırları daraltılmamalıdır. Anayasal düzende "ortak tarih, geçmiş" dediğimiz şey de artık ne anlıyorsak sonuna kadar eleştirilebilmelidir ama sövmek ve hakaret etmek elbette ki yüce Meclisin çatısı altında kabul edilemeyecek bir şeydir.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.