MURAT EMİR (Ankara) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok kısa konuşmaya gayret edeceğim. 9'uncu günde oldukça yoğun bir çalışma süreci yürüttük. Tabii, bizim burada yoğun çalışmış olmamız sonuçta muhalefetin haklı eleştirilerinin bir karşılık bulabildiği anlamına da gelmiyor. Maalesef bu dokuz gün içerisinde neredeyse bizim açımızdan hiçbir ilerleme kaydedilmemiş, açık Anayasa'ya aykırılıklarının, çarpıklarının kendi içerisinde tutarsızlıklarının ve İç Tüzük'teki diğer maddelerle olan çelişkilerinin dahi giderilmediği bir teklifle karşı karşıyayız.

Çok kısaca 16'ncı maddeyle ilgili bir görüşümü söylemek isterim. Burada, tabii, hakaret fiilinin sınırlarının belirsiz olması ve Parlamento çoğunluğuna terk edilmiş olması temel sorun. Çünkü demokrasisi gelişmiş, parlamentolarının daha çoğulcu nitelikte olduğu ülkelerde zaman zaman çok nadiren başvurulan bir yöntem olan böylesine cezalandırmaların bizim ülkemiz gibi Parlamento çalışmalarının parmak sayısına indirgendiği durumlarda ciddi sorunlar yaratabileceğini görüyoruz. Buradaki hakaret fiilinin Yargıtay içtihatlarındaki hakaretle ilişkisinin ne olduğu konusunda da ben en azından aydınlanabilmiş değilim.

Şimdi, bunun ötesinde, 37'nci maddeyi düzenleyen 3'üncü maddeyle ilgili bir noktanın daha altını çizmekte yarar var, o da değerli arkadaşlar, bizim İstanbul Milletvekilimiz Sayın Sezgin Tanrıkulu bu maddeden kaynaklanan hakkını kullanarak yasa teklifleri vermiş ve bugüne kadar 19 maddede bu hakkını kullanmıştır, 27 defa da bu hakkı isteyene devretmiştir, bunun tutanaklara geçmesinde yarar var ve şu anda da 185 kanunla ilgili olarak teklifi sırada beklemektedir. Bu, kendisi açısından bir kazanılmış hak görünümündedir ve bu hâliyle de bu 37'nci maddenin değiştiriliyor olması bir defa hakkaniyet ilkesine de aykırıdır. Daha önce ben konuşmamda da belirtmiştim, MHP'nin 30 küsur, AKP'nin onca milletvekiline karşın 40 küsur teklif verdiği bir ortamda bizim milletvekillerimizin 1.500'e yakın teklif verdiği düşünülürse burada bir eşitsizliğin pekiştirildiği görülecektir.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Murat Bey, çok özür diliyorum, 30 teklif dediniz, yüzlerce kanun teklifimiz var, siz sadece İç Tüzük 37'ye ilişkin diyorsunuz.

MURAT EMİR (Ankara) - Hayır efendim, bu rakam Kanunlar ve Karalardan alınmıştır.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Yanlış, çok yanlış.

MEHMET PARSAK (Afyonkarahisar) - Gündeme alınma önergesi onlar, teklif değil de, demin yanlışlıkla doğruyu söylediniz sanki, sataşmak için söylemiyorum. Teklif var dediniz ya, Sayın Tanrıkulu'nun gündeme alma önergeleri var 37 kapsamında yani kanun teklifleri herkesin var, Sayın Tanal'ın önergeleri var, düzeltmiş olayım yani.

MURAT EMİR (Ankara) - Tamam, anlıyorum, doğru, teşekkür ederim.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sadece benim var 40'tan fazla kanun teklifi Murat Bey, aman gözünüzü seveyim yanlış anlaşılmasın.

MURAT EMİR (Ankara) - Şöyle söyleyeyim: Bunların düzeltilmesinde yarar var. Ben bu rakamları Kanunlar Kararlar Daire Başkanlığından aldım ama bunu tekrar bir kontrol edebiliriz ve daha önce de bu rakamları bu Komisyonda verdim. Yani ama...

BAŞKAN - Murat Bey, Sayın Parsak'ın dediği gibi, böyle çok kanun teklifi var ama 37'ye göre gündeme alınma teklifi Sezgin Tanrıkulu'nun var.

MURAT EMİR (Ankara) - Tamam, düzeltilmiştir, sorun yok.

Şimdi, sonuç olarak, önümüzdeki İç Tüzük teklifi Parlamentoyu işlevsizleştiren, kuvvetleri tekleştiren, bir kişide şahsileştiren ve bize göre gayrimeşru olan Anayasa değişikliğinin bir uzantısıdır ve bu Anayasa değişikliğinden sonra, artık, Meclisin işlevsizleştiği, değersizleştiği bir ortamda muhalefetin de çok fazla konuşmasına gerek olmadığı düşünülüyor anlaşılan. Parlamento çalışmalarının konuşmaları, buradaki tartışmaları çoğulculuk anlayışı içerisinde ve ülkemizin ihtiyaç duyduğu yasaların daha olgunlaştırılarak, kalitesinin yükseltilerek üretilmesi konusunda bir çaba gibi görmeyen anlayış, önümüze bu antidemokratik ve bizim hiçbir şekilde kabul edemeyeceğimiz İç Tüzük teklifini getirmiştir. Milletvekillerinin ve siyasi partilerinin yasama faaliyetlerinden böylesine dışlandığı ve Parlamento çalışmalarının parmak sayısına indirgendiği bu İç Tüzük teklifini şiddetle reddediyoruz ve bu şekliyle de geri çekilmesini talep ediyoruz.

Teşekkür ederim.