KOMİSYON KONUŞMASI

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Başkanım, teşekkür ederim. Öncelikle söz aldım çünkü ben bir dahaki oturuma katılma şansı bulamayabilirim program nedeniyle.

Öncelikle, bu Komisyonun ilk toplantısı ve tutanaklara geçmesi açısından, bu Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bugüne kadar çölyakla ilgili kurulmuş ilk resmî, hukuki bir Meclis komisyonu. Bunun mutlaka belirtilmesinde, bilinmesinde fayda var. Hatta dünya tarihinde de ilk olduğunu zannediyorum. Baktım şöyle dünya parlamentolarına, çölyakla ilgili hiç komisyon kurulmamış, en azından ben bulamadım. O yüzden, sağlık açısından böylesine önemli bir konuda bir Mecliste bir araştırma komisyonu kurulmuş olması hem ilginç hem de çok önemli.

Onun dışında, biraz önce Başkanıma da toplantıdan önce ifade ettim ama o zaman, tabii, resmî değildi, tutanaklara geçmedi, şimdi tutanaklara geçirip aynı zamanda kendisinin de tutanaklarda kayıtlı olarak bir olurunu alabilmek üzere tekrar bu Komisyon çalışmaları sırasında aslında çok uzatılacak ve çok derinlemesine tartışma gerektirecek bir durum yok çünkü neden; çölyak yıllardır, yüzyıllardır bilinen bir hastalık, bilimsel verileri tespit edilmiş, kuralları konmuş, tedavi metotları belli veya işte, çözümleri belli, çölyakın asıl sorunlu ayağı, sıkıntılı ayağı sosyal ayağı ve toplumsal farkındalık bölümü ve en önemlisi de aile ve hastaların, çocukların ihtiyaçlarını giderme boyutunda sıkıntı var. Demek ki sosyal ayağının çözülmesi lazım. Bu yüzden de siyasi bir otoriteye ve siyasi bir karara ihtiyaç var. İşte bu Komisyonun belki de en faydalı olacak yeri orası. Fakat bu ihtiyaçları belirlerken de bunlara dönük somut tebliğ ve kanun tekliflerini hazırlarken birkaç uzmanı ve aileleri dinlemekte onları da tutanaklara, kayıtlara geçirmekte fayda var. Onları buraya davet edeceksek ve geleceklerse, bildiğiniz gibi, uzaktan geliyorlar ve sonuçta, bunlar zengin aileler değiller. Zaten zengin olsalardı bu Komisyonun alacağı kararlara çok ihtiyaçları olmazdı, ihtiyaçlarını giderirlerdi, çocuklarına glütensiz ürünleri yurt dışından temin ederlerdi, bu sorun biterdi. Fakat sorun şu: Çölyak ailelerinin önemli bölümü orta gelirli ve daha düşük gelirli aileler, o yüzden mutlaka devletin desteğine ihtiyaç var. İlk, devlet büyüklüğünü ve babalığını göstersin, ilk desteğini hem de samimiyetimizi göstermek açısından buraya davet edilen veya gelen aileler ve yakınlarının hem konaklama hem de ulaşım masraflarının bir şekilde karşılanması, onların da Komisyona aktif olarak katılabilmelerini sağlamalıyız bu destekle. Öncelikle bunu söylemek istedim.

İkincisi, çok zamanınızı almadan kendimce, kafamdaki yol haritasını söyleyeyim, belki sizin de önerileriniz mutlaka olacak ama farklılıklar olabilir. Hiçbir önerimde ve fikrimde sabit fikirli değilim, hepsi değiştirilebilir, ikna edilmek koşuluyla, karşılıklı her türlü farklılık ve değişik çalışmayı yapabiliriz. Arkadaşlar, çölyakla ilgili bilimsel şeyleri anlatmayacağım, hepiniz okumuşsunuzdur, çoğunuzun da uzmanlık alanı. O yüzden onları geçeceğim. Özeti şudur: Bu insanların glütensiz gıdaya ihtiyacı var, bütün özü bu. Glütensiz gıdaya, glütensiz alanlara ihtiyacı var. Yani sadece gıda da yetmiyor. En büyük sorun buna ulaşım ve bunlarla ilgili alanların yokluğu. Bu yüzden de, bizim burada yaratmamız gereken şey glütensiz gıdaya ücretsiz -çünkü bir haktır sağlık- ulaşmalarını sağlamak, glütensiz alanları da belediyelere ve bütün kamu kuruluşlarına, özellikle üniversitelere, otellere ve hastanelere zorunlu kılmak çünkü bu çocuk ve ailesi bir şekilde hastaneye yattığında glütensiz gıda, örneğin 500 kilometre, 200 kilometre ötede olabilir ya da bir tatile gitmek istediğinde otelde bu alanı bulamayabilir. O yüzden, belli büyüklükteki otellere veya belli alanlara, belli büyüklükteki, istihdamın yoğun olduğu turizm yapılan şehirlerde belediyeleri glütensiz alan yaratmaya ve glütensiz gıda satmaya zorlamalıyız, buralarda market açmalarını sağlamalıyız.

İkincisi, bu insanlarla ilgili, bu çocuklarla ilgili en büyük sorunlardan bir tanesi Sosyal Güvenlik Kurumu ödemeleri. Şu anda bu ödemeler çok yetersiz, sınırlı. Ben bu ödemelerin artırılması falan gibi bir tartışmaya girilmeden bunun bir sosyal hak olduğunu düşünüyorum yani sağlık hakkıdır bu. Çölyak ailelerine bir formül bulmalıyız. Böyle belli bir ödeme değil de ya asgari ücret bağlamında ya da sanki evde bakıma muhtaç bir aile ferdi varmış gibi sağlık hizmetleri, bunların bu durumunun bir tebliğle veya kanunla, hangisiyle düzenlenecekse düzenlenmesi. Bir ikinci yol haritası olarak onu öneriyorum.

Üçüncüsü, çölyakla ilgili derneklere ve bütün firmalara veya ilgili ürünlere vergi muafiyeti. Yani somut şeyleri söylüyorum, zamanınızı fazla almamak için.

En önemli sorunlarından bir tanesi bu ailelerin çocuklarına verilen özürlü raporları ve onların oranları. Bu raporlar yüzde 40 düzeyinde kaldığı için bu aileler birçok şeyden faydalanamıyor ama bu çocuklara, bu ailelere direkt, doğrudan -yani yüzde 50-60-70 neyse, ne belirleyecekse Komisyon ya da Bakanlık- özürlülük raporu verilmesini de doğru bulmuyorum çünkü bu çocuklar engelli değil. Bu çok önemli bir şey. Burada özel bir engelli, özürlü raporu verilmesini öneriyorum yani "engelli" veya "özürlü" kelimesi yazmayan.

BAŞKAN - Ama öyle bir rapor yok.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - İşte bir formül...

BAŞKAN - Bunu bir doktor olarak ifade etmemiz lazım.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Sayın Başkanım, Adalet ve Kalkınma Partisi on beş yıl boyunca gözlediğim kadarıyla öyle konulara öyle güzel formüller buldu ki ben buna da bulacağından çok eminim.

BAŞKAN - Olabilecek bir şey varsa hep beraber birlikte çözmeye çalışırız.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Kesinlikle siz bulursunuz, ben neleri bulduğunuzu gördüm yani bir şekilde çözülür.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Şu anki toplantının amacı...

BAŞKAN - Ceyhun Bey önerilerini ifade ediyor.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - İşte önerileri söylüyorum.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Hayır, öneriler değil ki. Bu toplantının amacı, bu komisyonun kurulmasının amacı bunlara çözüm bulabilmek ama bu toplantının amacı bu değil.

BAŞKAN - Ahmet Bey, dinleyelim.

Ceyhun Bey, bitirin lütfen.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ya buradan bir yere varacağım da ondan çünkü bunlarla ilgili, her biriyle ilgili uzman çağrılması konusundaki önerileri ileteceğim.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Ha yani onu söyleyin.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Onu söyleyeceğim zaten, kimler gelmeli buraya yani onu söylüyorum.

Bu arada, burada bir madde de, bir ayak da üreticiler yani glütensiz ürün üretenler veya ithal edenler. Bir başka nokta da, tarz da bunların sunulması veya bir yerlerde satışı ve gümrük işlemleri.

Şimdi, demek ki bu başlıklarla baktığımızda: Bir, Sosyal Güvenlik Kurumundan bu konuyla ilgili konuk ve isim varsa davet edilmeli. Çölyakla ilgili Türkiye'de bilinen belli başlı 2-3 uzmanı dinlemeliyiz, en azından öneriler boyutunda yardımcı olabilir. Evde bakım ödemesi açısından, formülü alabilmek için veya yöntemi önerebilmek için Sağlık Bakanlığının Evde Bakım Hizmetleri Genel Müdürlüğüne bir davet olmalı. Üreticiler açısından, bu konuda üretim yapan ve ithalat yapan şirketlerden bir, ikisini çağırmalıyız ve bir de -zaten dernekler burada- çölyak yaşam derneklerinden bugünden itibaren komisyona katılacak olanlarının isim değil ama dernek bazında belirtip dernekten kimi göndermek istiyorsa hangi toplantıya isimlerin onların tarafından belirlenmesini öneriyorum.

Zamanınızı aldığım için de özür diliyorum.