KOMİSYON KONUŞMASI

EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, şimdi, burada görüyorum ki biz meseleyi biraz boyutları dışına çıkarıyoruz yani "to be or not to be" şekline getiriyoruz. Yani bu da bence yanlış bir tavırdır. Şimdi eğer bu Komisyon her gelene "evet" demekle mükellefse, o zaman bunun manası yok.

Peki, bizim söyleyeceğimiz metni, gelen metnin üzerindeki fikirlerimizi, şerhlerimizi, tadilatımızı Hükûmet nazarıitibara almayacaksa, o zaman bunun adı Meclis olmaz.

Onun için yani "Bizim yetkimiz yok." demek, benim biraz tuhafıma gitti Sayın Başkan.

BAŞKAN - Yok, ben, mevzuatı söyledim Sayın İhsanoğlu. Yani şu anki...

EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Bilmiyorum. Ben mevzuatı görmek istiyorum.

BAŞKAN - Hayır, şudur, bizim...

EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Yani hayır, bir okuyalım metni. O zaman, tartışmanın manası yok. "O zaman, reddediyoruz; üç beş kişi reddeder, canım boş ver, muhalefet reddetsin gitsin..." O zaman, bu 15 Temmuzun da manası kalmaz. Bunun aslında yolu...

BAŞKAN - Sayın İhsanoğlu, uluslararası anlaşmalarda Meclisteki yasal çerçeve şu: Biz muhalefet şerhi koyabiliriz, reddedebiliriz, kabul edebiliriz ama anlaşmanın içeriği, tamamen Hükûmet tasarrufunda ya da imzalayan kurumlar arasında hayata geçiyor. Yani bu değişmediği sürece, anlaşmalar buraya gelip nihai hâlini ya da gitmeden önce burada bilgilendirmeyle nasıl bir şey imzalanacağına dair yasal çerçeve oluşmadığı sürece buranın durumu budur maalesef. Yani ben, olan maddeyi size...

EKMELEDDİN MEHMET İHSANOĞLU (İstanbul) - Lütfen, görmek isterim.

BAŞKAN - Tabii, tabii. Bu, bizim en temel metin yani. Yani ben buna bir pozitif veya negatif anlam yükleyerek söylemiyorum yani olan bu. Keşke, Meclisteki sadece bu Komisyonun değil, diğer komisyonların da icraya yani yasama sürecindeki aktif katılımın ekseni daha farklı olabilseydi, olsaydı, bu ayrı bir tartışma ama şu anki cari durum bundan ibaret. Ben, olanı sadece özetleyerek aktarmış oldum.

O maddeyi de hemen size gönderelim.