| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/752) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 1 |
| Tarih | : | 09 .08.2016 |
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, ben arkadaşların sorularından anlıyorum ki -ben arada konuşmaya gittim, herhâlde her şey konuşulmuştur diye düşündüm, hem sorular hem şeyler- birtakım şeyler havada kalmış gibi görünüyor Sayın Bakanım. Yaşla ilgili konuşuldu, süreyle ilgili konuşuldu ama bu biner lira teşvik ayrı, çıkarken para vermek ayrı, hesabi olarak yapmak ayrı, götürüp sigorta şirketine yatırmak ayrı. Bakın, "Çıkarken zorlaştırıyor." diyor Sayın Öztürk.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu bir inceleyeceğiz ama.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, şimdi, burada rekabete aykırı da bir şeyler var. Demek ki bizim yabancı-yerli şirket kaygımızı artıran bir durum da var. Yani o sadece onun için değil, o bir örnek. Demek ki kendisi yaşadığına göre sayın vekilimin başka vatandaş da yaşıyordur. Benim buradaki kaygım şu: Siz bir taraftan teşvik edelim derken... Yani zorunlu hâle getiriyoruz ama zorunlu hâle getirince tersinden bir soruma...
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bir düzeltme yapabilir miyim Başkanım?
Şimdi, burada yerli-yabancıdan ziyade şirketlerin fonlarda bu birikimleri değerlendirme şeyleri farklı yani birisi daha iyi değerlendiriyor ya da onun temsilcisi sürekli yatırımcıyla ilgileniyor. Bunu da dikkate alarak yatırımcı diyor ki: "Ben o şirketten bu şirkete geçmek istiyorum." Geçerken katılım payının dışında bir ayrılma şeyi istiyor şirketler, bunu hepsi istiyor yani yerlisi yabancısı değil.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Anladım ama işte, o zaman bizim yaptığımız şeyde vatandaşa gidecek parayı şirket almış olacak. Yani şimdi, biz vatandaşın katılımını...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Şöyle...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Affedersiniz Sayın Bakanım, siz diyordunuz: "İnsicamım bozuluyor." diye, ben bir sorayım da siz öyle söyleyin, tam anlatamadım çünkü, yoksa Sayın Öztürk doğru söyledi.
BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın, zaten daha 6-7 arkadaşımız da sormak istiyor ve konuşmak istiyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben şimdi yorumdan ziyade ortada kalan şeyleri soracağım yani cevaplandıysa bir kısmı özür diliyorum.
Burada demin şirketlerle ilgili şey söylendi ama benim anlamadığım bir şey var, bilgilendirirseniz... Müsteşarlıkça uygun görülecek ister "şirketler" deyin, ister "şirket" deyin. Müsteşarlıkça uygun görülmeyen bireysel emeklilik şirketleri var mı?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Yetki verirler.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, o tartıştığımız ayrı. Bunu yazmaya gerek var mı? Bunu söylemeden zaten herhangi bir bireysel emeklilik şirketi kurulma şansı yok ki.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onların aralarından...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, arasından değil, bir sigorta, bireysel emeklilik şirketine. Müsteşarlık uygun görmeden kurulamaz ki zaten. Yani var mı öyle çalışan yani bireysel emeklilik sistemine katılamayacak bireysel emeklilik sigorta şirketleri var mı?
HAZİNE MÜSTEŞARI OSMAN ÇELİK - Hayır, burada devlet katkısı ve bin TL ilaveler olduğu hesaplama işi teknik olarak biraz detaylı ve bilgi işlem altyapısının güçlü olması isteniyor.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Öyle bir şey olmaz. Sigorta şirketi kuran bütün şartları yerine getirir. Böyle bir şey olur mu? Biz burada neleri gördük. Niye bunu söylüyoruz? O zaman daha net söyleyeyim size. Yani Sayın Bakanım, siz de belki Müsteşar olarak katılmışsınızdır, Sayın Başkan gayet iyi biliyor. Su yapılarını denetleyecek şirketleri belirlemek için kanun çıkarttıran Bakanı gördük burada ya. "Ben belirleyeceğim seni kime denetleteceğimi." diyor. Lütfen, kusura bakmayın. Bize cümlelerin ne manaya geldiğini... Şimdi, sizinle ilgili söylemiyoruz. Defalarca tartıştık, birinden çıkarıp öbür kanunda getirdi. Birinden çıkardık, yönetmelik yaptı, yeniden kanuna getirdi. Danıştay bozdu, yine bize getirdi. Yani bir şirketi siz belirleyemezsiniz. Koyun o şartı...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Aslında herkes konuya hâkim.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bir saniye Sayın Bakanım, ben söylüyorum şimdi.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bir şeye de böyle demeyin yani.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bir dakika, işte, söylüyorum. Bakın, diyor ki... Ya, Sayın Bakanım, bir saniye müsaade edin. Bakın, arkadaşımız söyledi, diyor ki...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bu konuyu herkes şimdi hayretle dinliyor, siz yokken konuşuldu bu konu.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Allah Allah, ben şimdi yetkilinizin verdiği bilgi üzerine konuşuyorum Sayın Bakanım, diyor ki: "Onu hesaplayacak şeyi olmayabilir." Kapat o bireysel emeklilik sigorta şirketini. Senin verdiğin bilgisayar sisteminde benim payı hesaplayamıyorsa verme ona ruhsat kardeşim. Öyle bir şey olur mu?
BAŞKAN - Sayın Günal, lütfen sakin ya.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır, Sayın Bakana söyle, sanki ben anlamıyorum. Şimdi söylemedi mi? Dedi ki: "Onu hesaplayamayabilir." Demedi mi Sayın Başkan?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Bakın, kısaca konuya giriyor, siz de arkadaşımıza müsaade etmeden bir anda...
BAŞKAN - Sayın Bakan, mikrofonunuzu açmıyorum.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Türkiye'de doğrudan doğruya bireysel emeklilikte...
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Bir dakika. Kim yapıyor bireysel emeklilik planını?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Emeklilik sigorta şirketlerinden bireysel emeklilik sistemine dâhil iş yapmak üzere akredite ediyor yani lisans alıyor adam, arkadaşlar onu söyledi. Bu kapsamda alacak, bu kapsamda verecekler şimdi.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Kime verecek?
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Emeklilik sigorta şirketlerinden Hazine Müsteşarlığının objektif bir şekilde belirleyeceği altyapı koşullarını sağlayan şeylerde olacak yani.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, ben soruyorum, ben cahilim, benim kafam basmıyor. Ahmet Genç mi cevaplar, siz mi cevaplarsınız bilmiyorum.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ahmet Bey cevaplasın.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Fark etmiyor, siz cevaplayın birisi cevaplasın. Sigorta şirketlerinin hangilerinin bireysel emeklilik planı yapma hakkı var? Yetkisi olmayan bir şirkete zaten veremezsin ki, ben anlamıyorum. Yani neye göre belirleyeceksiniz? Söylüyorum, işte. Bana onu anlatın, deyin ki kardeşim şu...
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Siz yokken anlatıldı çünkü.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ama, şimdi, söylediğinin üzerine bak "Hesaplayacak sistemleri olmayabilir bazılarının." diyor.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Onu anlatmaya çalıştı. Bir müsaade edin Ahmet Bey söylesin.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Hayır hayır, işte, 18, 8 neyse beni bağlamıyor. Bir, onu bir öğrenmemiz lazım. Benim sorum bitiyor Sayın Bakanım, bir sabırlı olun iki soru daha soracağım ya, bir müsaade edin iki soru daha soracağım.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, böyle yaparsanız biz bu kanunu bitiremeyiz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Ama arkadaşlarla ilgili o kadar...
BAŞKAN - Sayın Bakan, siz toplu olarak cevap vereceksiniz.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Sayın Bakanım, bir müsaade edin bir şey yok. Ben sadece anlamadığım yer net olsun diye soruyorum. Benim kafam basmıyor, anlamıyorum.
BAŞKAN - Sayın Bakanım, ben Maliye Bakanlığını nasıl yöneteceğinize karışıyor muyum?
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Ben burayı anlamıyorum, onu öğrenmek istiyorum. Yani seçerken, eğer seçemeyeceğiniz şirketler varsa onlara niye o zaman sigorta şirketi ruhsatı veriyoruz, kurduruyoruz, diyorum.
İkincisi, buradaki ek (1)'inci maddedeki devlet katkısını hak etme ve ödeme koşuluna tabi olmak kaydıyla. Ödeme koşuluna tabi olmak yani şimdi mi vereceğiz, sonra mı vereceğiz, ödemeyi ne zaman yapacağız, ödeme koşulu tam olarak hangi aşamada bu bin lira verilecek? Sağdan soldan en küçük bir şey istediğimiz zaman çiftçilerle ilgili onu tartışırken 9 dereden su getirir derler ya -bin dereden- biz dokuza düşürelim sizi. "Paramız yok bütçemiz yok" diyoruz. Teşvik edeceğiz derken sadece şirketlere yarayacak şekilde değil, vatandaşların gerçekten tasarrufunu teşvik edecek şekilde yapmamız lazım. Amaç öyle diyorsunuz ama uygulamada bunlara baktığımız zaman farklılık geliyor. Bunları şöyle yapmamız lazım: Şu anda kaynak aktarmak yerine öyle yapanlara çıkarken, emekli olduğunda yani süreyi doldurduğunda ödeme yaparken yapalım. Onu anlamaya çalışıyorum, "ödeme koşulu" deyince onu soruyorum. Bak şartlı söylemiyor. Ödeme koşulu ne demek? Ne zaman ödenecek bu bin lira diye onu soruyorum. Dolayısıyla, buradaki amacımız evet, teşvik edelim diyoruz ama teşvik edelim derken de burada başka bir şeye gelmesin. İçeride taahhüt olarak hesaplanmasıyla ilgili de hususlar var. Ben onun için birkaç tane konuyu arkadaşlar sordu diye gündeme getirdim. Bilgi verilirse başka bir şey söylemeye gerek yok ama anlamadığımız yerleri anlayamazsak tekrar soracağız Sayın Bakanım.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Memnuniyetle.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Biz sizin gibi herkesten brifing almadık, burada dinliyoruz, ne duyuyorsak onunla idare ediyoruz.
MALİYE BAKANI NACİ AĞBAL (Bayburt) - Biz de size izah etmek durumundayız.
MEHMET GÜNAL (Antalya) - Eyvallah.