| Komisyon Adı | : | (10 / 518) Esas Numaralı Meclis Araştırma Komisyonu |
| Konu | : | İttifak Holding Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali Korkmaz'ın, glütensiz ürün üretiminde nihai üreticisinin sınırlandırılması, hastalara verilen desteğin artırılması, Türkiye'de üretilmeyen ürünler için üreticiye tarımsal desteğin verilmesi gerektiği hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .10.2017 |
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Teşekkür ederim Başkanım.
Arkadaşlar, merhaba. Komisyon üyesi arkadaşlarımı da saygıyla selamlıyorum. Bugün aramıza katılan konuklara ve diğer izleyicilere, çölyak ailelerine, herkese hoş geldiniz diyorum; size de saygılarımı sunuyorum.
Öncelikle, tutanaklara geçmesi açısından geçen haftaki bir konuyla ilgili küçük bir bilgilendirme yapayım. Geçen hafta burada biliyorsunuz bir tartışma olmuştu, sıradan bir tartışma bence yani çok da önemli değildi fakat hani, Türkiye'de olayların basına nasıl yansıdığını görmeniz açısından veya haberler nasıl yönlendirilebiliyor veya insanlar nasıl hedef gösteriliyor? Geçen haftaki tartışmaya çoğunuz burada şahit oldunuz. Sizce bu Sabah gazetesi nasıl çıkmış olabilir? "CHP domuz jelatinini ilaca sokmak istiyor", başlık bu. Yani gerçekten... Bir gün sonra da bakın, Hürriyet'de var, "Mecliste helal ilaç tartışması." Tamam, haber budur, doğrusu bu. Şimdi, ben şunu söylemeye çalışıyorum: Bu kadar basit konuları, bu kadar hayati, sıradan, bilimsel konuları -bilimsel bir konu bu- buraya hani bunu bir din düşmanlığı hâline getirip insanlar şu Komisyon üzerinden bile hedef gösteriliyor. Yani bu Türkiye'nin gerçeği bu arkadaşlar.
BENNUR KARABURUN (Bursa) - Şimdi, Ceyhun Bey, çok özür dilerim, konumuz bu değil.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Söyleyeceğim, aynen ama bunu tutanağa geçirmek zorundayız.
BENNUR KARABURUN (Bursa) - Sizin bunu söylemiş olmanız gerçekten konuyu bölüyor. Bizim amacımız bu Komisyonda çözüm üretmek...
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ama önemli bu.
BENNUR KARABURUN (Bursa) - Ama siz şimdi bu konuya girerek gerçekten bizim çalışmamızı engellediğinizin farkındasınızdır herhâlde.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye, bir şey söyleyeceğim: Siz hedef gösterilmiyorsunuz, ben hedef gösteriliyorum, Gaye Hanım hedef gösteriliyor.
AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Dava açın o zaman, Sabah gazetesi yapmışsa Sabah gazetesine tekzip gönderin.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bir saniye, onu gönderdim, yayınlamıyorlar da tutanaklara geçireyim de bilinsin.
BAŞKAN - Ceyhun Bey, bir şey söyleyeyim hemen, kusura bakmayın ben bir araya gireyim.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Yok, ondan sonra konuya geleceğim, kısacık onu söyleyeyim.
BENNUR KARABURUN (Bursa) - Gerek yok.
BAŞKAN - Ben burada başlamadan önce bu konuya temas ettim, tutanaklara da geçti yani arkadaşlar, aile içi yapmış olduğumuz konuşmaların dışarıya ifşa edilmesinin hoş olmadığını ifade ettim ve bundan bahsetmiştim zaten.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - O zaman tamam Başkanım, onu söylediyseniz yeterli.
BAŞKAN - Buyurun.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bilimsel de şöyle bir şey var: Bir meselenin bilimsel olabilmesi veya işe yaraması önemli yani sadece bilimsel olması yetmiyor; onu da söyleyeceğim.
BENNUR KARABURUN (Bursa) - Şu anda işe yarasın zaten diye konuşuyoruz Ceyhun Bey.
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Tamam arkadaşım, izin verirsen ben konuya geleyim; tamam, ben derdimi anlattım, siz de anladınız. Burada hedef gösterilen biziz, siz değilsiniz.
Çok teşekkür ederim, gayet güzel anlattı fakat sonuçta özünde şu var: Bu bir ekonomi meselesi yani her zaman maalesef ekonomi ekolojiyi döver yani istediğimiz kadar iyi niyetli, idealist olalım sonuçta ekonominin çarkları bir noktada bir standart için de döner. Bu tıbbi malzemede de olduğu gibi davranmak lazım burada. Dünyada da tıbbi malzeme üreticileri belli bir tüketici sayısına ulaşmadığı için kendi ülkelerinde üretemezler yani -hocam da burada- örneğin biz enjektör üretemeyecek veya standart bazı basit plastik tıbbi ürünleri üretemeyecek bir ülke miyiz? Değiliz ama içerideki pazar buna yetmediği için dünyada belli üreticiler var, sayıları sınırlı, bunlar ancak tüm dünyaya satarak ayakta durabiliyor ve sistem yürüyor. O yüzden Türkiye'deki çölyaklı sayısı eğer 20 milyon olsaydı hiç bu tartışmalar, bu Komisyon olmazdı. O zaman zaten özel sektör ve sektör bunun çözümlerini bulur ve üretim de buna göre organize olurdu çünkü ucunda bir getiri var, ucunda bir kâr var. Fakat şu andaki sayı, satın alabilen ve raporlu sayısı sınırlı olduğu için iki yerde tıkanıyor mesele yani arz-talep; evrenin en önemli yasalarından bir tanesi. Burada bu Komisyonun, bu Hükûmetin, bu iktidarın veya bizlerin yapacağı şey çok uzun konuşulacak -hep söylüyorum- uzun uzun komisyonlara, alt komisyonlara havale edilecek bir konu değil, basit. Tarım Bakanlığı burada, bu ürünlere olan vergi derhâl kaldırılırsa yani bir kanun maddesiyle bunlara bir ayrıcalık getirilirse... Örneğin şu an elimde -burada kendisi de- Hakan Yılmaz Beyefendi'nin kızı Merve Ela Yılmaz için yurt dışından ısmarladığı 120 liralık bir çölyak ürünü var, burada üstünde 39,60 lira, 40 lira vergi var yani üçte 1'i kadar vergi yükü var. Ben bu belgeyi de Komisyona eğer rapor hazırlayacaksa onu ileteyim Başkana.
İTTİFAK HOLDİNG YÖNETİM KURULU ÜYESİ MEHMET ALİ KORKMAZ - Ürün nedir efendim?
CEYHUN İRGİL (Bursa) - Ürünün adı ne?