CEYHUN İRGİL (Bursa) - Doğru. Bunu ben açıklayayım, sanırım o kaçtı.

Hocam, baştan dedim ya evrenin standart bir kuralı var biz onu değiştiremeyiz ne yasalar ne buradaki siyasiler ne partiler onun önemi yok, "arz-talep". Arz-talep diye bir şey var. Buradaki arz, dünyada da düşük olduğu için yani tıbbi malzemede de öyle. Mesela belli ilaçları, örneğin Türkiye belli kanser ilaçlarını üretebilecek durumda, teknolojisi de var imkânı da var. Ama içerideki sayı buna yeterli olmadığı için dünyada bir üretici oluyor, iki üretici oluyor, tüm dünyaya onlar veriyor. O zaman, o AR-GE'sini, o yatırımı, beyefendinin bahsettiği makine parklarını yani üretim, o maliyeti düşürebiliyor. Siz Türkiye'de bunu kurabilirsiniz, tamam ama şu var: Tüm dünyadaki çölyaklılara da ihraç edebilecek veya onlara da ulaştırabilecek bir imkâna, büyüklüğe ulaşırsanız, o zaman çok önemli, uygun. Ama kısa vadede biz Hakan'a, Merve'ye, Yusuf'a, ailesine eğer çölyak ürünlerini ulaştırabilir miyiz? Onu yine en iyi Mehmet Ali Bey bilir. Bir yılda, altı ayda bu mümkün değil mi? Değil. O zaman, siz bu sistemi kurana kadar... Dünyada diyelim ki çölyakın merkezi olmak istiyorsunuz. Dünyadaki tüm çölyak hastalarının üreticisi siz olmak istiyorsunuz. Olabilir, nasıl Çin ele geçirdi birçok üründe ya da İsrail belli ürünlerde dünyaya yayıldı, olabilir ama bu zaman ve süreç gerektiren bir şey. Peki, o arada, o sürece kadar, iki yıl, beş yıl, on yıla kadar bu insanlar ne olacak? Haftaya bu çocuğun makarna yemesi lazım, bu akşam yemek yemesi lazım. O zaman o süreye kadar hiç olmazsa Belçika hükûmeti kadar insaflı olup çölyak hastaları için bu ithalat ürünlerinden sıfırlanmasını... Basit bir öneri, sıradan bir öneri ve sade bir öneri. Onu anlatıyorum.

MEHMET BABAOĞLU (Konya) - Tabii geçiş dönemi için dediğiniz uygun olabilir.

LÜTFİYE İLKSEN CERİTOĞLU KURT (Çorum) - Ama o kadar sıfır değiliz ürünlerde. Yani Türkiye sıfır değil ürünlerde.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Hayır, zaten üretmiyor demiyorum. Keşke üretsin.

Hatta şu var: Dünyadaki tüm çölyak... Çölyak deyince Türkiye akla gelsin, hep biz gönderelim ama bu bir pazar meselesi.