KOMİSYON KONUŞMASI

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Önce aileleri dinleseniz. Çünkü, şöyle bakın Başkanım...

Şimdi, arkadaşlar, ne olur gerçekçi olalım, inanın, şu komisyonu bana bıkarsanız tek başına ben haftaya bunun mevzuatını hazırlarım, kanun teklifini hazırlarım, Meclise sunarım. Çünkü, olay belli arkadaşlar bin yıldır, herkes yaşıyor bunu, olaylar belli. Bu insanlar raporlarının daha uzun süre olmasını istiyor -somut yani yıllık rapor doğru değil- çölyak ödemelerinden ne yapılmasını istiyor, tamam, ödemelerin artmasını istiyor, ücretlerin, vergi ve tarım şeylerinin kaldırılmasını istiyor, ithalat vergilerinin, yani ürüne ulaşmak istiyor. Sen ürünü Türkiye'de üretiyor musun? Üretemiyorsun yani hepsini üretemiyorsun. O zaman ithalatı ucuz olacak veya bu insanların ödemelerini ya cebine vereceksin ya da ücretsiz vereceksin. O istedikleri talep bu kadar basit, işi uzatmamıza gerek yok, mantığı belli, çölyakı yeniden keşfedecek hâlimiz yok. Ha, ben hocama, diğer hocama, arkadaşıma katılıyorum, çölyak raporunda bilimsel bir çölyak tanımlaması olması için, bir giriş, gelişme hani standart kitap gibi olmalıdır; eyvallah. Ama, bir an önce hani bu insanların dedikleri, dertleri kayda geçsin ki hani ileride şunun için o da: "Ya, siz bu Komisyon olarak niye bu ithalat vergisinin kaldırılmasını önerdiniz?", "Neden işte, hastanelere, belediyelere, otellere ve üniversitelere mesela çölyaklı satış üniteleri konmasını veya çölyak ürünleri servisi yapılmasını zorunlu kılınması mesela..." Somut önerilerle hazırlayalım ki bize de sorduklarında "Neden böyle?" Ya, bakın gördünüz, ailelerin böyle bir derdi var, örneğin, tatile gidemiyor bu insanlar değil mi ailecek, bir çölyaklı biri varsa? Ama bir otel mesela, bir bölgede zorunlu olsa, 5 yıldızlı, 3 yıldızlı, 2 yıldızlı bir otel, hatta o zaman bütün çölyaklı aileler gittiği için, diğer otellerde, "Ya, oranın müşterisi çok, ben de yapayım." diyebilir. Hani böyle hayata değip dokunan sorunlara... Hani ben cerrahim, böyle dâhilî, karışık işlerden anlamıyorum; somut, ne yapacaksak, bugün yani koca olsun, bu gece olsun, hemen...

MEHMET BABAOĞLU (Konya) - Onları dinleyelim.

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Bakın, dinlemeyelim demiyorum, dinleyelim.

BAŞKAN - Şimdi, arkadaşlar...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Şöyle ama bunun uzmanı... Yok, dinleyelim, zaten onda anlaştık.

BAŞKAN - Ceyhun Bey, şöyle bir...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - Şu var ama... Tamam, dinleyelim...

BAŞKAN - Ceyhun Bey, şöyle bir yol haritası çizeceğiz...

CEYHUN İRGİL (Bursa) - ...ama asıl uzman ne biliyor musun burada? Hani doktor değil mesela, çölyak doktoru değil çünkü biz çölyağı biliyoruz az çok. Hocam, olay belli, çölyak bir alerjik mesele yani tedavisi de yok. SSK uzmanlarını çağırın, ne ödüyorlar ne ödeyemiyorlar ve ne ödeyebilirler; Maliyeyi çağırın, biz ne kadarını verebiliriz; Tarım Bakanlığından ithalat iznini verenleri çağırın, biz ithalat iznini kaldırırız, kaldıramayız, onları, somut olsun, yoksa öbür arkadaşlar bize ne yapsın.