| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı (1/884) |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 11 .10.2017 |
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.
Şimdi, bu tasarrufla ilgili kamuya ait lojmanların ya da kamuya ait malların satılması iki şekilde gündeme geliyor sürekli olarak. Bunlardan biri, işte, çok paraya ihtiyaç var, borçluyuz, dolayısıyla, kamu kaynaklarını elden çıkarıyoruz. İkincisi de hamaset, işte seçimlerde vaatlerde bulunuluyor, bu, Özallı yıllardan beri böyle. Nitekim işte Türkiye Büyük Millet Meclisinin lojmanlarının satılması böyle bir sözden sonra oldu.
Şimdi, öyle anlaşılıyor ki bu, hamasetten çok, gerçekten yani bu madde Türkiye ekonomisinin -ki orta vadeli program da bunu ortaya koymuştur, bu torba yasayla ilgili gelen birtakım maddeler, borçlanmayla ilgili, tekrar 37 milyar liralık borçlanma istemesi- yani Türkiye'de ekonominin, özellikle devlet ekonomisinin, kamu ekonomisinin ciddi bir şekilde sıkıntı içinde olduğu, dolayısıyla, nerede ne var, bunları bir satalım, acaba ne gelir, bu psikolojiyle yapıldığı çok açık bir şekilde görülüyor.
Bu maddenin teknik birtakım özellikleri var. İşte, hangi lojmanlar satılacak, hangisi satılmayacak? Güvenlikle ilgili bu da güvenlik politikalarının önde olmasını gösteriyor, ihtiyaç, lojmanlar satılmıyor, diğerleri satılıyor. Bunlar teknik konular. İçinde bulunan insanlar alacak, alamayacak. Tarım arazileriyle ilgili de benzer düzenlemeler var. Bu çerçeveden ele alınıp tartışılabilir bu konu teknik olarak. Sayın bürokrat arkadaşımızın gerekçeleri de öyle çok ikna edici gerekçeler değildi ve kendi içinde de -kusura bakmayın- çelişkileri barındırıyordu. Benim anladığım şey, buradan çıkarılacak sonuç, biraz önce görüştüğümüz maddeler de öyle yani turizmciden gelen birtakım taleplerden çok, bana orada da öyle geldi ki devletin, maliyenin ciddi bir şekilde sıkıntısı var, sorunları var, para ihtiyacı var, nerede ne var, acele bir şekilde hemen elimizden neyi çıkarabiliriz ve günü nasıl kurtarabiliriz, bu torba yasa da bu.
Değerli arkadaşlarım, bundan altı ay önce yine bu torba yasalar şeklinde gelip bu Komisyonda görüştüğümüz, sonra aşağıya inip yasalaşan tasarılar vardı. Orada bu mantığın biraz daha dışında, Türkiye ekonomisini nasıl canlandırabiliriz, nasıl geliştirebiliriz, yatırımı nasıl teşvik edebiliriz, istihdam nasıl sağlanabilir, öyle bir tıkanma vardı ve dünya kadar kaynak, değişik şekillerde artırıldı. İşte bu torbada da gelecek. Şimdi, bu Kredi Garanti Fonu'yla verilen borçlardan tutun da dünya kadar teşvikler geldi. O teşvikler ne oldu, ne olmadı, o ayrı bir konu. Zaten bu kredilerin geri dönmesi 2018'den itibaren ayrı bir sorun oluşturacak. Orada çok bambaşka bir hükûmet, bambaşka amaçla hareket eden bir kamu vardı. Şimdi ise tam tersi, nerede ne var, nereden neyi şey yapabiliriz, hani, dilim varmıyor, müflis tüccar hesabı, hangi köşede ne var, bunları nasıl dâhil edebiliriz psikolojisiyle hazırlanan, bütünüyle torba öyle ama özellikle bu madde öyle bir şey, buradan ne gelebilir diye.
Gerçekten, şu cümleyi de ifade edeyim, konuşmamı bitireyim. Bazı alanlarda lojmanlar hâlâ kamu menfaati yani orada oturan insan, memur ne olacak, onun ötesinde kamu menfaati. Onun için arkadaşımıza sordum yani üniversite lojmanları da satılacak mı? Dünya kadar üniversite açılıyor taşrada özellikle, her kentte birkaç tane üniversitemiz var ama öğretim üyesi ve öğrenim kalitesinin ne olduğu, ne olmadığı tartışılır. Bu lojmanlar öğretim üyelerinin oraya gitmelerini de kolaylaştıran etkenlerden biriydi. Sanıyorum üniversite kampüslerindeki lojmanların bu satış kapsamına alınmadığı ki bu doğru bir karardır diye düşünüyorum... Dolayısıyla, bu lojmanlar satılırken sadece güvenlik açısından, emniyet, istihbarat, bu sınıftaki memur arkadaşlarımızın durumu dikkate alınıyor, anlaşılır bir şey ama gerçekten kamu şeyi açısından, orada o memurun bulunması açısından da olaylara bakılması, öyle değerlendirilmesi, bir genelleme yapılmaması gerekir diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim.