MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Değerli arkadaşlarım, Sayın Bakanımızın söylediği cümle beni dehşete düşürdü. "Bu şekilde bürokratlar yani üç ay içinde raporu göndermeyen, yazıya cevap vermeyen bürokratlar kurtulmuyorlar ki. Eğer bunun sonucunda bir olay, bir sıkıntı olursa, işte, sorumlu olarak onlar yargılanırlar, hesabını verirler." gibi bir laf etti. Gerçekten dehşete düştüm. Burada 3 kuruş, 5 kuruş kaybıyla ilgili bir şey değil ki yani burada insan sağlığıyla ilgili, insanla ilgili bir şey. Yani, Enerji Bakanlığı, Şırnak'ta ruhsatlıydı, değildi, şöyleydi, böyleydi, şu anda bu tartışılıyor; 7 insan öldü, işte, madenin sahibi ile 2 görevli gözaltına alındı, bugün de tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar. Onlar üç ay ceza aldılar falan; 7 insan ne olacak, bunun hesabını kim verecek, böyle bir şey olabilir mi?

Değerli arkadaşlarım, bu maden aramada öyle işler var ki üç ay zaten cevap vermesi mümkün değil. Daha uzman arkadaşlarımız var, Sayın Pekşen de konuşacak, ifade edecek yani buradaki analizler, yapılacak çalışmalar... Öyle çalışmalar var ki bir senede bitmiyor, iki senede bitmiyor. Dolayısıyla, sizin buraya "üç ay" koymanızla zaten hallolmuyor, bu "üç ay" şeyini kaldırmanız gerekiyor. İnsan öldü ya da kitlesel olarak zehirlenmeler oldu, beş sene sonra, yedi sene sonra geri dönecekler de o bürokrat hesap verecek. Var mı böyle bir uygulama Sayın Bakanım, böyle bir şey var mı? Çevre Kanunu'nun amacı önleyici yani olay ortaya çıktıktan sonra kim ceza alacak, kim ceza almayacak, ne olacak ya da işte bu çevredeki bu tahribat nasıl tamir edilir, bunlara cevap vermiyor. Çevre önleyicidir, ortaya çıkmadan evvel ne yapılabilecek, amaç budur, bu kanunun amacı budur. Bu kanunun da Anayasa'nın da bu maddelerine, amacına aykırı bir şey yapıyorsunuz siz.

Teşekkür ederim.