KOMİSYON KONUŞMASI

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, değerli hazırun; sözlerime başlamadan önce hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Önemli bir bakanlığın bütçesini görüşüyoruz. Gerçekten Ekonomi Bakanlığı her şeyin önünde olan bir bakanlık ancak günümüzde yetki konusunda birçok karmaşanın yaşandığını ve buna rağmen birçok farklı uygulamaların, farklı demeçlerin verildiğini görüyoruz.

Ekonomi Bakanımız olarak her şeyin iyi gittiğini, hatta ekonominin uçtuğunu söylüyorsunuz.

Şimdi size soruyorum: Ekonomimiz iyiye gidiyorsa kurların bu kadar yükselmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu yükselişleri iyi bir gidişat olarak mı göreceğiz yoksa ekonomide tehlike işaretleri veren bir yükseliş olarak mı değerlendireceğiz? Buna gerçekçi bir şekilde cevap vermenizi bekliyorum.

Sayın Bakan, piyasaya baktığımızda aynı havayı ve ortamı göremiyoruz. Şu anda sanayicimiz ve ihracatçımız işini zor döndürüyor. Holdinglerin dışında kalan ihracat firmalarının beklenen kazancı sağlayamadıklarını, işlerini kaybetmemek için gayret ettiklerini görüyoruz. Bu nedenle, sanayicimizin büyüme heyecanı kalmadığı gibi yatırım heyecanı da maalesef kalmamıştır. Öncelikle yatırım şartlarının iyileştirilmesini, içte barışın sağlanmasını, dünya ülkeleriyle ve komşularımızla da ilişkilerimizin bir an önce düzeltilmesinin çok büyük fayda sağlayacağını belirtmek istiyorum.

Kısacası, Türkiye, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, "Yurtta sulh, dünyada sulh." ilkesine çok sıkı sarılmalı, bu ilkeyi kesinlikle dış ilişkilerde hafife almamalıdır.

Ülkemizde yüzde 5'e yakın bir büyüme sağlandığını belirtiyorsunuz. Yalnız bu büyümenin ithalata, tüketime ve borçlanmaya dayalı olduğunu görmezlikten gelemeyiz. Bu büyüme sağlıklı bir büyüme değildir. Yatırıma, üretime, istihdama ve ihracata dayalı olmayan büyümelerin suni bir büyüme olduğunu dünya bile kabul etmiştir, zaten bunun sonuçları da ekonominin çarkının zor dönmesinden de anlaşılmaktadır.

O hâlde, Bakanlık olarak, ekonomik büyümeyi yatırıma, üretime, istihdama, ihracata dayalı gerçekleştirmesi yönünde nasıl bir çalışma yürütmeyi düşünüyorsunuz? Bunun üzerinde önemle duralım ki sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyümeyi ve kalkınmayı gerçekleştirmiş olalım diyorum. Öncelikle dış ticaret açığımızı kapatmak, daha sonra da ihracatımızı fazla vereceği bir seviyeye getirmek zorunda olduğumuzu belirtmek istiyorum.

Sayın Bakan, ekonomimizin çok iyi olduğunu söyleseniz de kritik bir eşikte olduğu açıkça ortadadır. Yatırımların azaldığı, istihdamın azaldığı, genç işsiz sayısının yüzde 30 civarlarına ulaştığı, üniversitenin eğitiminin bu hâliyle işe yaramadığı, ekonomiye katkı yapan üniversite-sanayi iş birliğinin sağlanamadığı bir yapının hâlâ devam ettirildiği görülmektedir. Nitelikli eleman yetiştirilmesi konusunda mesleki ve teknik okullara ağırlık verilmediğini görmekteyiz, bunun bir an önce gözden geçirilip gerekli branşların ve gerekli bölümlerin ona göre açılmasında fayda olacağını belirtmek istiyorum.

Sayın Bakan, sanayi üretimi üzerindeki girdi maliyetlerinin, enerji, doğal gaz, akaryakıt gibi giderlerin yüksekliği üretimi ve ihracatı zorlamakta, rekabet etme şansımızı her gün biraz daha azaltmaktadır. Kazanamayan bir işletme ve sanayicinin uzun süre yaşaması mümkün değildir, büyümesi hiç mümkün değildir, yeni yatırım yapması da kesinlikle imkân dâhilinde değildir. Öncelikle bu atmosferin iyileştirilmesini, yeniden müteşebbis ruhunun canlandırılması için yeni ve acil tedbirlere ihtiyaç vardır.

Sayın Bakan, ihracat ürünlerimizin ithalata dayalı olduğu bir gerçektir. Bu ara mal ithalatını azaltmak ve sıfırlamak için, bunların kendi ülkemizde üretilmesine olanak sağlayacak yerli işletmelerin ve yerli sanayicilerin desteklenmesine ve teşviklerine ağırlık vermek zorundayız.

İktidarınızın 2023 yılı ihracat hedeflerinin 500 milyar dolar olduğunu söylediğiniz hâlde, şu anda yerinde sayan, 2023'te hedeflediğiniz rakamın yarısını bile yakalayamayacak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen tamamlar mısınız.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Bunu hızlandırmak için, ülkemizin hızla OHAL uygulamasından çıkarak normalleşmesini, uluslararası ilişkilerin hızla düzeltilmesini, zikzak yapan bir dış politika değil, istikrarlı ve güven veren bir dış politika uygulamasının yapılmasını istemekteyiz.

Bizim özellikle çok büyük ihtiyaç duyduğumuz pamuğumuzun tekstil ham maddesinin ekimini ve üretimini artırmak için ne tür tedbirler düşünüyorsunuz? Pamuğun stratejik sanayi ürünü olması yönünde bir kararınız olacak mı? Bu kararınız dış ticaret açığımızın kapatılmasında büyük fayda sağlayacaktır.

Teşekkür ederim.