KOMİSYON KONUŞMASI

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle tüm Komisyon katılımcılarını saygıyla selamlıyorum.

Tabii ki Bakanlığımızın çalışmaları çok önemli. Nihayetinde töremizde aile, ülke, devlet ve millet kavramları iç içe manzara gösterir ve ailenin korunması en başta devletin en önemli yükümlülüklerinden birisi. Bu nedenle Bakanlığımızın kullanacağı bu bütçenin öncelikle hayırlara vesile olmasını diliyorum.

Ben öncelikle Sayın Bakanımızın açıklamasına göre gitmek istiyorum ama milletvekilimiz Sayın Mustafa Kalaycı gazi ve şehitlerle ilgili bazı konulara değinmişti. Çok tekrara da düşmek istemiyorum ama bilhassa bir nokta üzerinde tekrar durmak istiyorum. Sayın milletvekilimiz "15 Temmuz şehitler ve gazileri ile diğerleri arasında ayrım yapılmamalı." şeklinde konuştu, yine AK PARTİ milletvekili Sayın İbrahim Aydemir de "Böyle bir uygulamanın aymazlık olacağını ve böyle olmadığını." söyledi. Ben de katılıyorum, böyle bir şey haksızlık ve saygısızlık olur ama keşke olmadığı noktasında da hemfikir olabilseydim.

Şimdi, elimde bazı bilgiler var, bunu paylaşmak istiyorum. 15 Temmuz şehit yakınlarına ve malullerine verilecek en düşük aylık 3.203 lira gösterilmiş SGK'da ama ben şöyle bir baktığımda, Kore ve Kıbrıs gazilerine 2016 yılı itibarıyla 572.71 TL sosyal güvencesi varsa, sosyal güvencesi yoksa 858.96 TL görüyorum.

Yine, muharip gazilerde sosyal güvencesi varsa 606 Türk lirası, yoksa 1.366 TL, dul eşine ise sosyal güvencesi varsa 454 TL, yoksa 1.024 TL görüyorum ve yine terörle mücadele ederken gazi olanlara da -24 Ocak 2017'de bu bilgi verilmiş- 1.404 lira ila 2.150 lira arasında maaş. Bu durumda ne yapılacak? Lütfen hatam varsa da düzeltiniz. Bu sorunun ortadan kalkması gerekir diye düşünüyorum.

Yine, milletvekilimizin değinmediği bir iki nokta var bana kalan onları dile getirmek istiyorum.

Muharip gazilerimizin tamamına Devlet Övünç Madalyası verildi mi?

Yine, terörle mücadelede malul sayılmayacak derecede yaralanan ve malul sayılmayan gaziler haklarını alabildi mi, özellikle kendilerine gazilik unvanı verildi mi ve yine muharip gazilerden madalya için para istenmesi -bunu bir ayıp gibi kabul ediyorum- acaba kaldırıldı mı? Bunu da öğrenmek istiyorum.

Yine, açıklamanıza yönelik gidersek Sayın Bakanım, ŞÖNİM'lerden bahsetmişsiniz. ŞÖNİM'ler gerçekten çok değerli kurumlar; şiddetle mücadele etmek durumundalar. Aile içi şiddet çok önemli. Bunun önüne geçilmesi lazım. Nihayetinde sadece kadın cinayetleri de değil, artık aileler boşanma aşamasında çocuk katline doğru da gitmeye başladı ki iki olay var bizi üzen. Böyle olmaması gerekiyor.

ŞÖNİM'lerle ilgili olarak sayı verilmemiş, bunu öğrenmek istiyorum. Konukevleri bilgisi verilmiş ve yine çocuk, erken yaşta evliliklerle mücadeleyle ilgili bir planınız var. Bu konuyla ilgili tam olarak neler yapıldığını öğrenmek isterim.

Eğitim tabii ki önemli ama iki konu var ki bu konuya genellikle değinilmiyor. Birincisi, Anayasa Mahkemesi 2015 yılında dinî nikâhta resmî nikah şartını kaldırdı; Bakanlığınızın buna yönelik bir çalışması var mı bunu engelleme yolunda.

Yine, imam nikâhını kıyanlar sadece imamlar değil. Çocuk yaşta evliliklere sebep olan, bu birlikteliği sağlayan kişilere bugüne kadar verilmiş bir ceza görmedim. Bakanlığımızın bununla ilgili bir çalışması var mı?

Ve yine, evlendirilen çocuklar, bazen kız da erkek de 15 yaşın altında olabiliyor, bu durumda nasıl bir devlet güvencesi sağlanacak? Bununla ilgili de lütfen bilgi rica ediyorum.

Yine, ASDEP'ten bahsetmek istiyorum. ASDEP, çok önem verdiğimiz bir proje bizim de. Çok değerli buluyoruz, saygı da duyuyoruz ancak bununla ilgili olarak bazı bilgiler var ki mesela 1.500 ASDEP görevlisinin uzmanlıkları nedir, ne alanda görev yaparlar? Bunu merak ediyorum ve yaptığınız hizmetlerde oldukça yüksek sayıda bir aileye psikososyal destek sağladığınızı ifade etmişsiniz Bakanlık olarak. Bu psikososyal desteği psikoloji eğitimi dışında birilerinin vermesi doğru değil. Kimler veriyor bu eğitimleri, daha doğrusu psikososyal desteği kimler veriyor? Bunu da öğrenirsem çok mutlu olacağım.

Yine özellikle kız çocukların okullaştırılmasıyla ilgili verdiğiniz bilgiler gerçekten çok güzel...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Depboylu, toparlar mısınız son cümlelerinizi.

DENİZ DEPBOYLU (Aydın) - Teşekkür ederim.

Kız çocuklarımızın okullaştırılması çok önemli, okula başlaması ama okulu devam ettirmesi de çok önemli. 2015 yılında Millî Eğitim Bakanlığı 235 bin öğrencinin okulu terk ettiğini ifade etmiş raporunda ama kız-erkek sayısı yok. Bunlarla ilgili bir çalışma var mı? Bunlar takip edilebilir, çocuklarımızın eğitimini sürdürmesi noktasında çok önemli.

Kayıp çocuklarla ilgili veriler, bilgiler niye kurumdan kuruma değişiyor? Bununla ilgili net bilgileri almak isteriz.

Yine, merkezî nüfus sistemi sayesinde zaten bunlara çok kolay ulaşabileceğimizi düşünüyoruz, bir de yurtlar var tabii ki, özellikle kız çocuklarımız için çok önemli. Bu okullara devam eden çocukların kalacağı yurtlarla ilgili bir çalışması var mı Bakanlığınızın?

Yine, çocuk işçiliği noktasında da hangi noktadayız? Bunu da öğrenmeyi diliyorum.

Yine, yaşlılarımızın da bugün kaldığı kurumları şöyle bir değerlendirirsek, otelcilik hizmeti veren bir kurum gibi, hastane gibi, yatılı okul gibi, daha sağlıklı ortamlarda kalması gerekir, böyle kurumlarda değil. Tıpkı çocuklarımızın evlerde bakıma ihtiyacı olan, yalnız kalan çocuklarımızın evlerde yerleştirildiği gibi yaşlılarımıza da hak ettiği ortamı sağlamak için bir projeniz var mı? Bunu da öğrenmek isterim.

Teşekkür ediyorum.