ÖZKAN YALIM (Uşak) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, açıklamalarınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Mütevazı bütçenizin de hayırlı olmasını diliyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum, ilk defa birisi bütçeyle başladı.

ÖZKAN YALIM (Uşak) - Sonda söyleyeceğimizi baştan söyleyelim dedim Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, ilk önce, yaptığınız detaylı açıklamadan dolayı gerçekten teşekkür ediyoruz. Tabii ki, defalarca yaptığımız Avrupa seyahatlerinde ve dış ülkelerdeki, Avrupa ülkelerindeki çalışma arkadaşlarımızla yaptığımız görüşmelerde birçok işlemin yapılması, özellikle açılımların 23'üncü, 24'üncü maddelerin fasıllarıyla ilgili sıkıntılar tabii ki devam ediyor. Ancak, özellikle sizin Hükûmet döneminizde olan ana temel sıkıntıları... Biraz önce çok da güzel bir örnekle başladınız konuşmanıza, matruşka örneğiyle başladınız. Sizlerin ve ekibinizin çok ciddi bir şekilde -sizden önceki Sayın Bozkır'ın da- bence 21 bakanlıktan en verimli çalışan Bakanlık olduğunuzun altını çizmek istiyorum, bunu içtenlikle ve özellikle belirtmek istiyorum. Ancak sizlerin yaptığı bu kadar emeğe, maalesef, sizlerin üzerindeki yetkililerin yaptığı açıklamalar sünger çekiyor; bundan dolayı başarı oranınızın oldukça düştüğünün de özellikle altını çizmek istiyorum.

Tabii ki Avrupa ülkelerinin, özellikle hem bürokratların hem de parlamenterlerin isteği şu: Bir kere hapishanede bulunan milletvekilleri, akademisyenler, gazeteciler ve en önemli sordukları soru şu: İdam. Avrupa Birliği aday ülkesinin, bir ülkenin idam konusunu gündeme getirmesiyle ilgili sıkıntıyı bizler biliyoruz, eminim ki sizler çok daha iyi biliyorsunuz.

Bunun yanında -bu saatte çok fazla uzatmayacağım- ekonomik krizle ilgili... Ekonomik kriz birbiriyle bağlantılı olan, özellikle Sayın Başbakanın bundan bir-bir buçuk ay önce Eskişehir'de iş adamlarıyla yaptığı görüşmede "Üretin, üretin, üretin..." Gayet güzel, üretelim, üretelim ancak satacak ülkeleri de bulmamız gerekiyor. Avrupa'yla olan ilişkilerimizi, sizlerin yaptığı gibi, Sayın Cumhurbaşkanın da doğru bir şekilde yönlendirmesi gerektiğinin altını çiziyorum.

Bu arada, Suriyeliler konusunu, Avrupalıların tehdit olarak aldığını, bütün arkadaşlarımız gibi benim de aynı kanaatte olduğumu ve Avrupalı meslektaşlarımızın bundan son derece rahatsız olduğunu belirtiyoruz.

Diğer taraftan, 2016 yılında Hükûmet tarafından vatandaşlarımıza verilmiş olan, ekim ayında başlayacak olan vizesiz gezi, Avrupa ülkelerine vize muafiyeti... Vatandaşlarımızın, sokaktaki vatandaşlarımızın, hatta biz muhalefet vekillerine bile bununla ilgili soruları, talepleri var. Ancak bunlar maalesef gerçekleştirilemedi Hükûmetiniz döneminde.

Çok fazla da uzatmak istemiyorum. Sayın Erdoğan, dış politikadaki tarzını, duruşunu, konuşma şeklini düzeltmediği müddetçe, siz Değerli Bakanımız ve ekibinizin, ne kadar çalışırsanız çalışın bu konuda başarıya gitmesinin çok ama çok zor olduğunun altını çiziyorum. Tekrar, bütçenizin hayırlı olmasını diliyorum.