KOMİSYON KONUŞMASI

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bu, Cumhurbaşkanlığı konutunu çok fazla uzatmadan şöyle söyleyeyim: Sayın Başbakan Yardımcımız Bülent Arınç Bey bunun israf olduğunu açıkça söyledi yani bunu savunmanın bir anlamı yok. Yani, reel olarak da ortaya koyarsak parayı: Şimdi, 400 trilyon uçak, Sayın Cumhurbaşkanı İstanbul'daki konutunu da beğenmemiş, Huber Köşkü'nü bırakmış, Abdülhamit Sarayı'nı yapıyorlarmış, ondan da haberiniz var mı yok mu bilmiyorum. Yani, kabataslak 2 katrilyon parayla... Bünyamin burada olsaydı onu şey yapardım. Bakın, bir şey söyleyeyim: 100 bin liralık tam 20 bin tane ev alırsınız, 100 bin liralık tam 20 bin tane ev yani bir Bayburt daha inşa edebilirsiniz. Bayburt'ta 20 bin tane konut yoktur, hele hele merkezinde hiç yoktur. Bayburt'un nüfusu 70 bin.

MEHMET GELDİ (Giresun) - İstanbul Havalimanı 10 milyar lira...

NECATİ ÖZENSOY (Bursa) - Şimdi, bakın, ben size rakamı müşahhaslaştırmak için söylüyorum, bakın, rakamı müşahhaslaştırmak. Ha, siz diyorsanız -israf haramdır, kabul edersiniz elbette de- bu israf değildir, böyle bir şey israf değildir diyorsanız tamam, amenna; tamam, bu kadar, ben tespitimi yapayım da, lafımı ortaya söyleyeyim, ne derseniz deyin.

Şimdi, gelelim Bursa'daki bir israfa yani Bursa'ya yapılan bir haksızlığa, yanlışlığa. Bursa, biliyorsunuz, Osmanlı Devleti'nin yani kuruluşun başkenti. Bursa'da Osman Gazi, Orhan Gazi, Murat Hüdavendigâr, Yıldırım Bayezid, Çelebi Mehmet yani Osmanlı'nın ilk 5 padişahı yatıyor, Fatih'in doğduğu ev orada, evliyalar şehri; hanlar, İpek Yolu'nun geçtiği yer. Şimdi, Bursa'ya TOKİ bir kentsel dönüşüm yaptı, Doğanbey Kentsel Dönüşüm. Girin, yazın İnternet'e, bakın, Bursa'nın son hâli bu. Şurada Ulu Cami, burası hemen hanlar bölgesi, Bursa'yı rezil etti TOKİ yani. Bakın, bunu kabul etmeyen yok, Başbakan, o dönemin Başbakanı, şimdiki Cumhurbaşkanı da dâhil olmak üzere, Bursa şu anda rezil oldu yani. Bakın, Bursa diye bir şey kalmadı ya. Benim doğup büyüdüğüm şehir ve dediğim gibi, Osmanlı'ya başkentlik yapmış şehir. Hem de Bursa'nın tam kalbi, tam ortasına bu kötülüğü yaptılar. Bakın, bunu ben söylemiyorum ama ünlü bir mimar diyor ki: "İşgal kuvvetleri Bursa'ya geldikten sonra giderken Bursa'ya bir kötülük yapmış olsalardı ancak bunu yapabilirlerdi." Hakikaten, samimi olarak söylüyorum, şundan dolayı içim kan ağlıyor ya. Yani, gelin görün, Bursa'nın bu hâlini, Doğanbey Kentsel Dönüşüm'ü, yani görün, Bursa'ya ne kadar büyük kötülük yapılmış. Yani, bu bahsettiğiniz, bakın, bu kadar büyük işler yapmış... Ha, burası da, şunu söyleyeyim, böyle sosyal konut falan değil, vatandaşın topraklarını Osmangazi Belediyesiyle beraber, bir kısmını cebir yoluyla, zorla kamulaştırırız vesaire tehditleriyle verdi. 1'e 1,5; bakın, onun da değerlendirmesini, 100 metre arsaya 150 metre daire verdiler, 50 metreye 75 metre vesaire. Bir de ardından, vatandaşın 50 metre arsası varsa, 75 metre daire beklerken verdiler 95 metre, bir de üste para istediler ondan sonra. Yani, ciddi anlamda en az 30-40 bin lira herkese bir şey çıktı, vatandaş kan ağlıyor. 2007'de başlayan proje 2009'da bitecekti, 2012 veya 2013'te bitti, kira paralarının çoğu ödenmedi vesaire yani orada vatandaşa da büyük eziyetler.

Ha, şimdi gelelim soru kısmına. Şimdi, biz soru önergesi verdik TOKİ'ye, biraz önce bu zemin etütleri falan, işte hem projenin sahibi kim bilelim diye. Dedik ki: "Zemin etüdünü yaptırdınız mı Doğanbey Kentsel Dönüşüm'ün, yaptırdıysanız sonuçları nelerdir?" Cevap: "Bu projenin sahibi Osmangazi Belediyesidir, sorumluluk onlara aittir." Osmangazi Belediyesindeki Meclis üyesi arkadaşlarımız Belediyeye soru önergesi verdiler, dediler ki: "Bu projenin zemin etütleri yapıldı mı, yapıldıysa sonuçları nelerdir?" Cevap: "Bu projenin sahibi TOKİ'dir, dolayısıyla sorumluluk TOKİ'ye aittir." Kardeşim, bu projenin sahibi kim ya? Yani, nasıl bir şey yani bu proje, tamam, kötü bir şeye kimse sahip çıkmaz ama hakikaten kimse bunun sahibi, bu kötülüğü, tarihî kötülüğü... Yarınlarda bu TOKİ kötülükle anılacaksa Bursa'daki yaptığınız o projeden dolayı anılacak. Bu kötülüğü kim yaptı, bu projeyi kim çizdi? Yani, hiç mi estetik yok, hiç mi tarihî, kültürel bir birikimi yok bu projeyi yapan insanın ya? Yani, bir çocuğa yaptırsanız, çocuk orada bir şeyler yapsa... Ki orası bir fırsattı, fırsat; dediğim gibi, hanlar bölgesinin, Ulu Camii'nin hemen dibindeki yere, o Bursa kültürüne, tarihine uygun bir projeyle yapılmış olsaydı Bursa için büyük bir fırsattı ama bırakın fırsatı, maalesef bu fırsat kötülüğe dönüştü. Bunun sahibini bana birisi söylesin, hakikaten, bu kötülüğü kim yaptıysa tarih de onu bilsin.

Teşekkür ediyorum.