| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2018 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Tasarısı (1/887) ile 2016 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/861) ve Sayıştay tezkereleri a) Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı b) Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu c) Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu |
| Dönemi | : | 26 |
| Yasama Yılı | : | 3 |
| Tarih | : | 02 .11.2017 |
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Bakana öncelikle bu görevinde başarılar diliyorum. Bugün şehit düşen 8 askerimize de Allah'tan rahmet diliyorum.
Ama ne yapsanız, çökerttiğiniz tarımı ve çiftçiyi bize "Çok destekliyoruz." diye yutturamazsınız Sayın Bakan. Bütçe rakamlarınızı inceledim. Konuyu bilmesek şunu diyeceğiz: Sarayda açıkladıkları "mazotun yarısı sizden yarısı bizden" politikasını uyguluyorlar yani sözünde durdular ama incelediğimizde bunun böyle olmadığını görüyoruz. Bize göre yani Cumhuriyet Halk Partisine göre, eğer çiftçiye destek vermek istiyorsanız mazottaki ÖTV'yi ve KDV'yi kaldıracaksınız, çiftçiye aynen yat sahibine verdiğiniz gibi, 1 lira 70 kuruştan mazot vereceksiniz. Şunu deseydiniz de yine anlaşılırdı: "Yarısı sizden yarısı bizden." Acaba, şimdi mazot 5 lira olmuş, mazotu 2,5 liradan mı çiftçiye vereceksiniz? Bu da değil. Siz ne yaptınız? Çok uyanıksınız. Mazotta bir oyun yapmışsınız, onu burada açıklıyorsunuz. Neymiş o? Fark ödeme desteklerini artırmamışsınız, gübre desteklerini azaltmışsınız, bunu mazota yansıtmışsınız ama yine de olmamış. Çünkü ben de hesap yaptım, sadece buğdayda uydurmuşsunuz. Buğday için dekarda 6,5-7 litre mazot harcanır, bu da traktörün cinsine göre değişir. Yani mazot 4 lira 90 kuruş, maliyeti 34 lira, siz yarısını veriyorsunuz 17 lira. Doğru. Ama mısır 12 litre mazot harcar. Bunu sizin kayıtlarınızdan aldım, araştırma enstitüsünün kayıtlarından. 4 lira 90 kuruş, maliyeti 58 lira eder, siz mısırda ne veriyorsunuz? 21 lira. Yani 21 lira yarısı mı ediyor? 29 lira vermeniz gerek. Mazotun 4,90'da kalacağı acaba mümkün mü? Pamuk 20,76 litre, yaklaşık 21 litre mazot yakar, 4 lira 90 kuruştan 101 lira 72 kuruş yapar. Maliyeti 55 lira sizin hesabınıza göre. Siz ne veriyorsunuz? 40 lira veriyorsunuz. 17 üründen sadece 2'sinde destek primini artırmışsınız; pamukta 5 kuruş artırmışsınız, mısırda 1 kuruş, diğerlerinde hiç artış yok. En azından enflasyon üzerinde bir artış gerçekleştirseydiniz olurdu. Bu rakamları da mazota yansıtmışsınız çünkü mantığınız temelinde yanlış.
Yasalara uymuyorsunuz. Yasa ne diyor? Çok açık: "Gayrisafi millî hasılanın yüzde 1'ini çiftçiye vereceksiniz." diyor. Ne olması gerek? En az 30 milyar destek vermeniz gerekir. Siz buraya 14,5 milyar liralık bütçeyle geliyorsunuz. Neden Cumhuriyet Halk Partisi "adalet" diye yürüyor? Yani en fazla ithalat yaptığınız yağlı tohumlarda destekler hiç artmıyor. Hâlbuki bu ülke yılda sadece 3,5-4 milyar dolar yağlı tohumlu bitkilere veriyor.
İhracatta işlenmiş ürünlerin rakamlarını kullanıyorsunuz ama Rusya'nın, Ukrayna'nın, Arjantin'in çiftçisine çalışıyorsunuz. Çiftçinin kara gün dostu artık gördüğümüz kadarıyla TARSİM olmuş, Toprak Mahsulleri Ofisi değil. Örneğin "Toprak Mahsulleri Ofisi çeltikte alım yapmadı." diyorsunuz ama yapmasına gerek yok çünkü 200 bin dekarlık alan ekilmedi. Dünya pirinç fiyatları yükseliyor, fiyatlar düşük bile gerçekleşti. Çiftçiyi borçlandırdınız. Şu an toplam 88 milyar lira borçlu olan bir çiftçi kitlesi var. Geçen akşam Bakana sordum, 2,2 milyar lira takip var dedim, "Bu, küçük bir rakam." dedi. Yani siz bu şekilde mi bakıyorsunuz tarıma? Ama yine sizden bir Erzurum Milletvekili, Mustafa Ilıcalı "Çiftçi borçları yapılandırılsın." diye her yerde konuşuyor.
Yem ve saman fiyatları uçuyor, neredeyse altınla yarışıyor. Siz gümrük vergilerini düşürmekle övünüyorsunuz. Geçenlerde Bakanınız Mehmet Şimşek televizyonlara çıktı, dedi ki: "Ya, yem maliyetlerini düşürmek için biz zaman zaman gümrük vergilerini sıfırlıyoruz." Yani başka ülkelerin çiftçilerine destek vermek için neden bu kadar çok çalışıyorsunuz? "Ucuz et yedireceğiz." diyorsunuz, kime yarayacak? İthalat yaptığınız ülkelere yarayacak, aradaki taşıyanlara yarayacak ve bunu satanlara yarayacak. Kim bundan faydalanmayacak? Çiftçimiz faydalanmayacak. "Neden artık çiftçiyi düşünmüyorsunuz da yerli hayvanları 25 liradan alıyorsunuz?" diye her yerde açıklama yapıyorsunuz. Fiyatlar düştü Sayın Bakan. Neden besiciye gelince, çiftçimize gelince cimri davranıyorsunuz?
Gözüm gibi baktığımız şeker fabrikalarını özelleştirme kapsamına almışsınız. Nişasta bazlı şekerde bir denetim yok, hem sağlığımızla oynuyorsunuz hem de nişasta bazlı şekerin kotası uçuyor gidiyor. Buraya geliyorsunuz, şekerin tanımını değiştirmeye çalışıyorsunuz, kotayı daha da fazla...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Süreniz doldu.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Çok az bir şey kaldı. Herkese ek süre veriyorsunuz, ben de...
BAŞKAN - Onlar Komisyon üyelerimiz.
Sözlerinizi tamamlamak üzere tekrar söz veriyorum.
Buyurun.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Nişasta bazlı şeker kotasının denetlenmediğini söyledim.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği eylül ayında tarım ve gıdadaki ihracatın yüzde 8,3 arttığını, ithalatın ise yüzde 15,8 arttığını söylüyor. Orta vadeli programda "Tarımsal istihdam azalacak." deniyor.
Eti ucuza satmak ne kadar sürdürülebilir Sayın Bakan? Bu sırada üreticiyi ne yapacaksınız?
"Genç çiftçi" dediniz, biraz da ondan bahsedeyim. 30 bin liralık ayni kredi veriyorsunuz ancak verdiğiniz hayvanların 30 bin lira etmediği çiftçiler tarafından sürekli söyleniyor.
Domates de tamamen bir fiyasko. "50 bin ton ihracat yapacağız." diye her gün televizyonlarda söylüyorsunuz ama biz uçağı vurmadan önce 350 bin ton ihracat yapıyorduk. Bir de neden 4 firma? Bu 4 firma kim?
Geçtiğimiz yıl 6 lira olan üzüm bugün 4 lira. Fındık piyasasını tamamen İtalyanlara terk ettiniz ve geçtiğimiz dönemki Bakanla da çekişiyorsunuz, Bakan televizyonlara çıkıp açıklama yapıyor.
Nohut, mercimek ithal ediyoruz. Kayısı üretimimiz düşüyor.
Gümrük vergilerini kime göre sıfırlıyorsunuz?
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.
OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Zeytinliklere saldırıyorsunuz.
Daha çok konu vardı ama neyse, başka bir zaman söylerim.